07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Habib Baba
Habib Baba nam ı değer bir zatı muhterem Padişah 4 Murat devrinde, gemiyle mukaddes topraklara hac farizasını yerine getirmek için Erzurum’dan İstanbul a gelmiş
Fakat ne yazık ki, Hacca giden gemiye yetişememiştir Bunda da vardır bir hayır diyerek kadere boyun eğmiştir
Erzurum dan İstanbul a gelebilmek için aylarca yol aldığından her tarafı toza toprağa batmış, vücudu yaralar içinde kalmış, hatta uyuz olmuştur
İstanbul dan memleketi Erzurum a dönmeden önce güzelce bir yıkanıp temizlenmek amacıyla bir hamama gitmiştir
Yıkanmak istediğini söylediği hamamcıdan olmaz mümkün değil cevabını alınca sebebini sormuş
Hamamcı:
* Büyük Sultan Murat Hanın vezirleri vardır hamamda Kimseyi almamam için emir verdiler der
Hamama girip iyice yıkanmadan bu uyuz illetinden kurtulamayacağını bilen Habib Baba, adeta yalvarmış hamamcıya
* İzin ver evladım, bir köşede yıkanıvereyim Kimseler fark etmez beni demiş
Hamamcı, yaşlı adamın ısrarlarına dayanamamış, Büyük Sultan Murat Hanın vezirine görünmeden yıkanmasını tembihleyerek almış içeriye
Biraz sonra, hamama, tebdil-i kıyafet, Büyük Sultan Murat Han'da gelmiş, yıkanmak istediğini söylemiş
Hamamcı aynı şekilde, tanıyamadığı bu gence de durumu anlatmış ve içeri alamayacağını söylemiş
Sultan'ın ısrarları hamamcıyı bir kez daha yumuşatmış, ona da sıkı sıkı tembihleyerek almış içeriye ve Habib Babanın yanına göndermiş
Büyük Sultan Murat Han ve Habib Baba başlamışlar beraberce yıkanmaya Birbirlerine su döküyor, sırayla sırtlarını keseliyorlarmış
Bir ara Büyük Sultan Murat Han ihtiyarın düşüncelerini öğrenmek amacıyla sormuş Sen de istemez miydin baba şöyle vezir olmayı Baksana koskoca hamamı kapatmışlar gönüllerince yıkanıyorlar Biz ise şu daracık alanda debelenip dururuz
A be evladım demiş Habib Baba Hazretleri Böyle vezir olacaksında ne olacak? Şu dünyada öyle bir Sultana vezir olacaksın ki, vezirlerinin bile karşında tirtir titrediği, Sultana senin uyuzlu sırtını keseletsin der
|
|
|