07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yoğurt Kapları
Sabah bulaşık yıkarken ellerimin annemin ellerine ne kadar benzediğini fark
ettim
Benzemekten de öte; tıpatıp aynısı olmuşlar 
Ergenlik çağlarımda (hakikaten çekilmez bir yeniyetmeydim) annemin ellerine
sinir olurdum
Ya da şöyle diyelim: Sinir olduğum bir milyon sekiz yüz kırk altı şeyden
biri de annemin elleriydi
Kadıncağızın beni sinir etmek için ellerine özel olarak yaptığı bir şey de
yoktu
Uzun kırmızıya boyanmış cadı tırnakları falan veya lime lime olmuş tırnak
etleri gibi bir durum da yoktu
Sadece şekilsizdi Yani güzel değildi Ve ben buna sinir olurdum
"Hah" dedim kendi kendime "şimdi senin de bir sıpan olsaydı o da sinir
olacaktı ellerine Yeterince güzel değilmiş diye "
Şimdi ise o eller biraz daha elimin içinde kalsın diye ne numaralar
çekiyorum  
Yok üşüdüm, tutsana elimi, yok kremi fazla sürdüm, alsana birazını,
tırnakların uzamış, törpüleyeyim mi 
Aslında düşününce, eller dışında da anneme her geçen gün daha çok
benziyorum
Eskiden çok umurumda olmazdı şimdi evde ufacık bir dağınıklık olsa
sıkılıyorum
Sabah kalkar kalkmaz temizlik yapmaya başlıyorum
Hesapça çay demleninceye kadarki vakti değerlendirmiş olacağım
Çay zift oluyor, ben hâlâ bir yerleri siliyorum
Aynı annem gibi ben de masa örtülerini düzeltmeden yanlarından
geçmiyor,
hoh yapıp silmeden aynalara bakmıyor, yerden gübür toplamadan
ilerleyemiyorum artık
Aynı onun gibi sabah kalkınca uzun uzun camdan dışarıya bakmadan güne
de başlayamıyorum
Esnafla iki kelimenin beli kırmazsam aynı onun gibi eksik iş yapmış
sayıyorum kendimi
Daha az süsleniyor ama tıpkı onun gibi daha çok bakım yapıyorum
Eskiden tek bir nemlendiriciyi üç kereden fazla kullanamayan ben artık
her gün sabah akşam sürüyorum
Üstelik fındık tanesi kadar miktar, oldu artik ceviz tanesi kadar!
Rimel ise kurumak üzere 
Bu kadarla kalsa yine iyi Arkadaşlarımdan çok bitkilerimle konuşmama
ne diyorsunuz?
Ya da yalnızsam on iki dedi mi en şahane filmi bile seyrediyor olsam
kapatıp cup yatağa giriyor olmama?
Veya çantamda vızıldayan bir çocuğa verilmek üzere BONBON taşımaya
başlamama?
Ben de şaşırıyorum ama gerçek
Annemde dalga geçtiğim ne kadar şey varsa hepsini ben de yapıyorum
artik!  
Tek kaygım şu: Bir gün ben de YOĞURT KAPLARINI biriktirmeye başlayacak
mıyım acaba?
Aklımın almadığı tek şey bu Bütün dolap içleri yıkanmış, kurulanmış
yoğurt kaplarıyla dolu
Hepsi küçük kuleler şeklinde üst üste dizilmiş, kuzu kuzu bekliyorlar
Kapakları da elbette mevcut
Onlarca değil yüzlerce!
Ne diyeyim  
Bir gün elimdeki yoğurt kabını deterjanlarken anlarım herhalde kap
biriktirmenin esbab-ı mucibesini 
Bu yazıyı geçen sene yine bu günlerde yazmıştım 
"Anneler günü" vesilesiyle biraz değiştirerek yeniden yayınlamak
istedim 
Çünkü hatırlatmak istedim ki annelerimizde kızdığımız, kırıldığımız,
dalga geçtiğimiz, hafife aldığımız,
lüzumsuz gördüğümüz, saçma bulduğumuz ne kadar huy, alışkanlık, arzu,
istek varsa
bir gün hepsini kendimiz de edineceğiz şakanızı, siteminizi yaparken
bunu unutmayın istedim
Üstelik bazen sadece alışkanlıklar değil bahtlar da annelerden kızlara
miras kalabiliyor
İyi veya kötü 
Onları eleştirirken, yargılarken bunu da düşünün istedim 
Çünkü 
Ben 
Artık 
Yoğurt kaplarını biriktirmeye başladım
|
|
|