07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Baba Unutur
Dinle oğlum: Bunları sen küçük ellerinden biri çenenin altında
yumruk olmuş, sarı saçların terden ıslanmış, alnına yapışmış
bir halde uyurken söylüyorum Odana gizlice, tek başıma girdim
Sadece birkaç dakika önce, kütüphanede oturmuş gazetemi
okurken, güçlü bir pişmanlık dalgası her tarafımı sardı
Suçluluk içinde kalkıp, yatağının başucuna geldim
Düşündüklerim şunlardı oğlum: Sana kızmıştım Okula gitmek için
hazırlanırken, yüzünü havluyla şöyle bir sildin diye sana bağırmış,
ayakkabılarını temizlemediğin için seni azarlamıştım
Eşyalarını yere attığın için öfke içinde haykırmıştım
Kahvaltıda da hata buldum İçeceklerini etrafa sıçrattın,
yiyeceklerini alel acele yedin Dirseklerini masaya koydun,
ekmeğine tereyağını çok kalın bir tabaka halinde sürdün Sen
oynamak, ben de trene yetişmek için çıkarken, bana döndün,
elini salladın ''Güle güle baba'' dedin Ben ise irkildim ve
''omuzlarını dik tut'' cevabını verdim
Öğleden sonranın geç saatlerinde herşey yeniden başladı
Eve gelirken seni dizlerinin üstünde eğilmiş, misket oynarken
gördüm Çoraplarında delikler vardı Seni arkadaşlarının önünde,
benimle eve gelmeye zorlayarak aşağıladım Çoraplar çok
pahalıydı ve eğer parası senin cebinden çıkıyor olsaydı,
daha dikkatli olurdun Bir düşün oğlum, bunlar bir babanın lafları
Daha sonra, ben kütüphanede okurken, gözlerinde
acı dolu bir bakışla nasıl çekingen çekingen içeri girdiğini
hatırlıyor musun? Gazetenin üstünden, rahatsız edilmiş
olmanın verdiği sıkıntıyla sana baktığımda, kapıda durakladın
Ben ise ''ne istiyorsun'' diye kükredim
Hiç birşey söylemedin ama aceleyle bana doğru koştun, kollarını
boynuma dolayıp beni öptün Küçük kolların Tanrı'nın yüreğine
yerleştirdiği, sana yaptıklarımın bile solduramadığı o büyük sevgiyle
boynumu sıkıyordu Sonra koşa koşa merdivenlerden çıkıp gittin
Evet oğlum, bundan hemen sonra gazetem ellerimden kaydı ve
müthiş bir korku her yanımı sardı Adetlerim bana neler yaptırıyor?
Hata bulma adetim, azarlama adetim Sana bir çocuk olduğun
için verdiğim ödül bu mu? Seni sevmediğimden değil
ama bir çocuktan çok fazla şey beklemiştim
Seni kendi ölçütlerimle değerlendirmeye kalkıyordum
Oysa karakterinin o kadar iyi o kadar güzel yanları vardı ki
Küçük yüreğin, dağların ardından söken şafak kadar büyüktü
Ve bunu gelip bana iyi geceler öpücüğü vererek gösterdin
Bu akşam başka hiçbir şeyin önemi yok oğlum Karanlıkta
yatağının başucuna geldim ve utanç içinde diz çöktüm
Bu çok yetersiz bir af dileme çabası Bunları sana sen
uyanıkken söylersem anlamayacağını biliyorum
Ama yarın gerçek bir baba olacağım Seninle dost olacak, sen
acı çektiğinde bende çekecek, sen güldüğünde ben de güleceğim
İçimden kötü sözler etmek geldiğinde dilimi ısıracağım
Sonra kendime hep şu sözleri söyleyeceğim:
O sadece bir çocuk, küçük bir çocuk
Korkarım seni sanki bir yetişkinmişsin gibi gördüm
Ama şimdi seni yatağında dertop olmuş, yorgun, uyurken
görüyorum da oğlum, hala bir bebek olduğunu anlıyorum
Daha dün başını omzunun üstüne koyduğun anneciğinin
kucağındaydın Senden çok fazla şey bekledim, çok fazla  
W Livingston Larned
|
|
|