07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Burnundan Öpüldün, Dudaklarına Değmeye Kıyamadım Yine
Kendini bana bırak, senden alabileceğim hiçbir şey yok, hele senin haberin olmadan asla Gözlerine dokunmak için ne kadar uzun zamandır bekliyorum biliyor musun? Ya saçlarını koklamak için Yasemin gibi kokuyorlar  Belki de daha güzel
Öyle ezberlemek istiyorum ki seni, unutmak denen şey bile hasetlensin
Kirpiklerini düşündükçe rimel olup bulaşmak geliyor içimden Bir fırça kadar bile şanslı bulmuyorum kendimi Yada bir çorap kadar, bir ruj olmak bile düşmüyor payıma Dudaklarına yaslanmak ne güzel olurdu Ne güzel olurdu onlara pervasızca dokunmak  
Seni ezberlemek istiyorum
Ellerinde kimsede olmayan bir hüzün var gibi geliyor, yüzünde yaşayan her duygu ellerine de bulaşmış gibi sanki, incinmekten hiç korkmaz mısın gibi sanki sen  
Kır çiçeklerini seviyor olmalısın, sana tazelerini toplamalıyım  Daha çok şey var söylemek istediğim, ama dilime mühür vurdum sen "konuş" deyinceye kadar Sadece yüreğimle konuşuyorum Sadece yüreğimle  
Sana sitem etmiyorum Bırak hiç değilse kendimle konuşayım Sen beni yokmuş farz et
Ne tuhaf, o kadar güzel görünüyorsun ki, sanki başka bir yerdeymişiz hissine kapılıyorum Beni azarlamak için neler vermezdin şimdi  Keşke azarlasan Gözlerini çevire çevire bakıp "sıkıldım" demeni ne kadar sevdiğimi bilmiyorsun
Sana ait bir eşya gibi yanından hiç ayrılmasam  
Çok tatlısın, çok  
Neyse sen bos ver bunları Keşke hiçbir sorumluluğum olmasaydı, her saniyeyi seninle geçirmek çok keyifli olurdu Ama işteyken hep seni hayal edeceğim bunu bil
Tatlı tatlı şarkı söylediğini, yaramaz çocuklar gibi gizlice ıslık çaldığını, kızdığında söylediğim muzır sözleri  
Burnundan öpmek istiyorum seni, ne kadar zarif bir duruşu vardır kim bilir…
Sesimi duyduğunu düşünüyorum Gözlerin kapalı olsa da gördüğünü  
Burnundan öpüldün, dudaklarına değmeye kıyamadım yine  
|
|
|