07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tozpembedir Ya Hayat Peki Ya Gri Yaşam
Tozpembedir Ya Hayat Peki Ya Gri Yaşam?
Arkadaşlarla yokuş aşağı inen okul yolunda ilerlerken
yol kenarına oturmuş bir kadın gördük
Gerçi o kadını ara sıra kasabanın değişik
yerlerinde de görüyordum ama hafızamda yer eden,
Onun sürekli buralarda olduğu Kadın o kadar sefil bir haldeki;
insanın yüreği parçalanıyor görünce
Ama çoğu kez bu sefilliğin yanına pis kokular da ekleniyor
Yani bir keresinde Onu öyle berbat bir halde görmüştüm ki,
aptallaşıp kalmıştım Kadın önümüzde yürüyordu
ve bu arada da şalvarının paçasından, büyük çişinin
parçaları dökülüyordu Ve hepimiz burnumuzu tıkayarak
kadının yanından koşarak geçip gitmiştik
Yani yaşımız öyle büyük falan değil,
hepimiz ilköğretimin ikinci kademesine(ortaokul)
devam eden öğrencileriz Hepimiz çevre köylerden
gelip kasabada yurtta kalıyoruz Benim babam da yakın
bir köyde memurdu ve köyümüzde ortaokul olmadığı için
mecburen(daha doğrusu şanslı azınlık olarak) ben de buradayım
Artık zaman ilerledikçe yabancısı olduğumuz
kasabaya iyice alışmaya başladık
Kasabadan arkadaşlar edindik;
Halil, Bilal, Süleyman Bir gün Bilala bu kadını sordum
Yüzünü biraz buruşturup araya bir de küfür karıştırarak;
- Bizim kasabadan değil O, şu az ilerideki Holuslardan
Gelip burada dilenip gidiyor
Hatta geçen gün bizim evin yanında üzerine işemiş,
kokudan duramadık Ben de çıkıp küfredip, taşladım
Ha bazen oğlunu da getiriyor, hiç görmedin mi?
- Oğlu? Yanında bazen birisi oluyor;
bizden az büyük, ince uzun birisi
- Evet evet işte O, adı da Metin
İki de kızı varmış ama onları hiç getirmiyor
Yazık, kim evlenir ki onun kızlarıyla
Yaz tatilinden sonra okula devam etmek için
Eylül ayında yine yurda toplandık
Herkes bavullarının üzerine kafasını koymuş,
daha eşyalarını dolaplarına bile yerleştirmeden
tatilde ne yaptıklarını anlatıyorlar
Tabii anlattıkları bazen avcı hikâyelerine
taş çıkartınca büyük kahkahalar kaçınılmaz oluyor
Bu arada gözüme birisi ilişti
Daha dikkatli bakınca bunun Metin olduğunu anladım
Ama Metin sokakta gördüğüm Metin değildi
Gayet şık görünüyordu
Yerimden kalkıp hoş geldin dedim Daha da ilginci Metin
kötü kokmak yerine gayet güzel sabun kokuyordu
Biraz sonra yurt müdürü
Metin hariç hepimizi salona topladı
Metini ailesinin rızasıyla buraya aldığını
ve bütün masraflarını karşılayarak
Onu okutacağını söyledi
Ve ardından tatlı sert tehdidini ekledi:
Onunla dalga geçeni burada bir gün bile barındırmam
Metinin yaşı sınıf arkadaşlarına göre epey fazla olmasına rağmen O,
sınıfından ve derslerinden hiç kopmadı
Onu sürekli etüt salonunda ders çalışırken görüyordum
Okulun başarılı isimlerinden birisi olmuştu
Geçen gün faturalarımı yatırmak için bankaya uğradım
İşlem yaptırmak için görevliye yaklaşınca görevli ,
şaşkınlık ve gülümsemeyle ayağa kalkıp elini uzattı
- Hoş geldin Burak Burak değil mi?
- Evet ama
- Ben Metin, tanımadın mı? Hani kasabadan, ortaokuldan
Bekir Cevizci
|
|
|