07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Deniz Gezmiş
Deniz Gezmiş  
Düşünceler bile gözaltındaydı
Her kitap sakıncalı, her öğrenci şüpheliydi Sol anahtarı bile yasaklıydı, notaların içinde bir halt karıştırmasın diye
Dünyadaki en ucuz ve en ağır emekçiler bizdeydi Maden işçileri, dokumacı işçiler  
Sömürüye karşı özgürlüğün savaşçısı olmak, Deniz Gezmiş gibilerine nasip olmuştu
Onu yalnız bırakmak da işçilere nasip oldu
Deniz Gezmiş, sofradaki yeri öküzlerden sonra gelen kadınlar için vardı
Analar, babalar, çocuklar için vardı
Sırtında işçiliğin yeşil parkası
Saçlarında rüzgarın deli hırkası
Ölümden birkaç kez terhis olmuş bir hayat askeri
Ayakları zincirliyken başı göklerdeydi de, güneşi zaptedecek yürek bile vardı onda
Aydınlık düşlerini, karanlık gerçeklerin yerine koyamadı
Doyamadı gençliğinin hayrına bile 
Şimdi futbolu din bellemiş gençliğin, Deniz Gezmiş'i anlamasına imkan yok
Dün Deniz Gezmiş'i yolda bırakan işçilerin, işçi düşmanlarına oy vermesinin bir açıklaması varsa da, kendilerine kalsın
Onlar televizyon dizilerindeki soytarıları kahraman belleyerek, duvarlarını süslesinler
Haramileri, hayali ihracatçıları ve insanları otel odalarında diri diri yakanları bile özel kanunlarla koruyanlar, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını astılar
Zor büyüttüğümüz insanlarımızın kolay öldürülmesine izin verdik
Tıpkı, bugünkü ihanet palazlanmasına izin verdiğimiz gibi
Tıpkı "Muteber ailelere" geçit verdiğimiz gibi
"Demokrasilerde rejim sadece halkın korumasındadır" deyip, birbirlerini koruyan politika dünyasında, nice masum insanı bizler astırdık
Darağaçlarında asılan o fidanların yaşamalarına izin verilseydi, onlar da bizim çocuklarımızın harika ders kitapları olurdu
Ama ne yazık ki, darağaçları meyve vermiyor!
Hakkı Yalçın
|
|
|