07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bazen Aşk Gider
BAZEN AŞK GİDER
Bazen aşk gider  
Ve hayat da gider onun peşinden  
Terk edildiğin yerde öylece kala kalırsın  
Bir sabah uyanırsın ki gözünü açtığın ömür senin ömrün değildir  
Aynada tek parça görünen bedenin, aslında lime limedir  
Nefes diye içine çektiğin, ciğerlerinde parçalanmış aşkının cam kırıklarıdır  
Her sabah ölmeyip neden uyandığına lanet edersin  
Bazen aşk gider  
Önünde bir kadeh rakı, küllükte bir ölüm dolusu izmarit öylece bakakalırsın arkasından  
Kulağın hiç çalmayacak olan telefondadır  
Zaman dursun saatler hiç geçmesin istersin  
Tanrım ne olur gerçek olmasın, ne olur güneş doğmadan geri dönsün, teninde bir başka tenin kokusunu getirse bile dönsün yeter ki… Hiçbir şey sormam ona, bu geceyi yaşanmamış sayarım, unuturum yeter ki aşık olmasın  
İçinde durmaksızın çığlık atar dualar  
Ama bazen aşk gider ve o çaresizce yalvardığın Tanrı bile gider peşinden  
Sonra sabah olur, güneş doğar  
Aşkın gelmez bir türlü  Bir gecede değişir ömrün  
O bir türlü inanmak istemediğin kader seninle alay eder gibidir  
Ömrünü adadığın, yıllarını önüne serdiğin aşkın bir gecede bir başka hayata karışmıştır işte  
Bir gecede bir başkasının aşkı olmuştur  
İNANAMAZSIN!
Bazen aşk gider  
Ve sen yıllardır içinde yaşadığın, yürekten valizler dolusu anılarla kendi yalnızlığına taşınırsın  Elin varmaya varmaya boşaltırsın dolapları  
Çekmeceden çıkan her giysi parçası onunla geçirdiğin anıların tarihiyle ağırlaştıkça ağırlaşır  
Onun kollarında geceler boyu cennet uykularına karıştığın yatak, sen giderken utancından bakamaz yüzüne  
Doğmamış bebeğin yerine koyup büyüttüğün cam önündeki o küçük mor menekşe, yapraklarına kondurduğun veda öpücüğüyle büker boynunu  
Valizlerini kapının önüne yığıp, yüzün sırılsıklam son bir sigara için yığılırsın koltuğa  Gidiyorsundur işte  
Aşkını kendi ellerinle bir başka aşka teslim edip  
Ömrünü onun ömrüne, hayallerini onun hayallerine, sevdanı onun sevdasına ekleyip  
Bazen aşk gider  
Ve adresi değişir evinin  
Sesinin tonu değişir, yüzünün rengi  
Yastığının sıcaklığı, yediğin yemeğin tadı uykuların değişir  
Ve rüyaların, her aksam açıp girdiğin kapıdan başka bir sevda giriyordur artık  
Her gün oturduğun koltukta o bakmaya doyamadığın gözlerin ışığında, bir başka sevda oturuyordur  
Yıllardır evinde ağırladığın, masalarına konuk olduğun, hayatlarını paylaştığın dostlarının kahkahaları arasına bir başka ses karışıyordur artık  
Senin gölgene alışkın duvarlar bile çoktan kabullenmiştir yokluğunu  
Her gece uyuduğun yastığa bir başka sevda bırakıyordur kokusunu  
O öpmeye kıyamadığın dudaklarda bir başka sevdanın adı  
Aşkının o tek cennet bildiğin uykularında bir başka sevdanın rüyaları  
Bazen aşk gider ve anılar da gider peşinden  
Siz hiç o yüreğinize sığdıramadığınız aşkınızı bir başka sevda için ağlarken gördünüz mü? Ben gördüm! Kör oldu gözlerim onunla sevdasına ağlamaktan  
Bir alev topu gibi onun için çığlık çığlık yanarken, siz hiç aşkınızın önünde diz çöküp "Bu kadar çok seviyorsan bırakma onu, sana kıyamam ne olur git," diye yalvardınız mı?
Onu bir başkasının kollarında düşünürken siz hiç geceler boyu aklınızı kaçırmamak için kendi kendinize bağırdınız mı?:
"Unut onu, unut onu, unut onu ya da öl! "
içinizdeki o durmak bilmeyen yangının acısını dindirsin diye, kanatıncaya kadar bileklerinizi ısırdınız mı?
Göz yaşları içinde yastığınıza gömülüp her Tanrı’ya sığınmak istediğinizde artık başka bir yüreğe sevdalı olan aşkınızı ondan geri istemekten utanıp dua etmekten vazgeçtiğiniz oldu mu hiç?  
Siz hiç yana sevdiğiniz bir sevgilinin yoluna gençliğinizi serip, güle güle başka bir aşka uğurladınız mı?
Bazen aşk gider!
Ama ölüm gelmez bir türlü  
Ne yapsanız öfke duyamazsınız! Giderken bir kibrit aleviyle ateşe verdiği ömrünün alevleri içinde eriyip giden yüzünüze, silinip giden kokunuza, kül olan yüreğinize dönüp bir kez bile bakmayan o sevdanıza öfke duyamazsınız…
Anlarsınız asktır bu, öfkeyi bir türlü yurduna kabul etmeyen  
Vefasız bir unutuşa kurban olsa da, solup yitmeyen  
Hayattan soğutup size ölümü özleten  Ölü bir bedende canlı kalmakta direnen  Anlarsınız aşktır bu  
Bazen aşk gider  
Günler geçer ardından ve aylar  
Bazen de yıllar  
Bebekler büyür, insanlar yaşlanır, insanlar ölür, eşyalar eskir, evler yıkılır, kurur ağaçlar  
Sokakların adı değişir  
Acılar belleğin acımasızlığına teslim olur  
Sevilen unutur, seven yanar
Bazen aşk gider  Ya da siz gittiğini sanırsınız
|
|
|