07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Seni Seviyorum Demeliyim
[CENTER]
SENİ SEVİYORUM DEMELİYİM
Son günlerde ne kadar da aciz kaldık
Bize ait cümleler kurmaktan
Bırak seni seviyorum demeyi,
Bir günaydını bile çok görür olduk birbirimize
Tükenen, sevgimiz mi,
Yoksa… Yoksa dilimiz mi varmıyor?
Ne sen bana iyi misin diyorsun,
Ne ben sana günaydın
Farkında mısın? Ağzımızı bıçak açmıyor
Sebepsiz değil yavan kelimelere başvurmamız,
Saçlarını bile taramıyorsun eskisi gibi
Benimse içimden gelmiyor tıraş olmak
Eskiden daha zili çalmadan açardın kapıyı
Kokunu taa aşağılardan duydum derdin
Özledim derdin
Kısar gözlerini, ya sen ya sen derdin
Öylece sarılıp kalırdık kapı eşiğinde
Kaç gecedir koltuğun bir kenarında uyuyup kalıyorum
Öyle arttı ki son günlerde romatizmalarım
Adeta kar yağıyor geceleri sol omzuma
Sana ilaçlarımın yerini korkudan soramıyorum
Ya cevap vermezsen,
Ya git kendin al dersen
Korkuyorum işte,
Sevginin tükendiğini bilmekten korkuyorum
Dün, ilk defa kahvaltı etmişsin beni kaldırmadan
İlk defa çayı dün soğuk ve şekersiz içtim
Kaç zamandır adımla seslenmiyorsun bana
Bir tabloyu meydana getiren iki unsur gibiyiz
Senin vurdumduymazlığını,
Benim aksiliğim tamamlıyor
Sen ayrı odadan kalkıyorsun,
Ben taa uçtaki odadan
Bir suçlu gibi öne eğip başımızı,
Öylece geçiyoruz yanından birbirimizin
Hiç umursamadan!
Yok yok bu böyle olmayacak
Ya sen aç kıza telefon
Ya ben bu böyle olmayacak
İstersen oğlanları sen ara,
Onlar seni daha bir severler
Kısaca ya ben gideyim, ya sen
Belki de bir zaman ayrı kalırsak,
Kim bilir belki de özleriz birbirimizi
Bu günleri hiç düşünmeden,
O hoyrat, o pervasızca harcadığımız,
Aşkımıza nasıl muhtacım şimdi, nasıl! Bilemezsin
Olsun, bir müddet yemeği dışarıda yerim
İlaçlarımı masanın üstüne geceden dizerim
Parmağıma ip bağlarım falan
Ya da istersen ben gideyim
Gideyim de nereye
Galiba yaşlanmamalı insan
Suç erkek veya kadın olmakta değil,
Suç dediğim gibi o hoyratça harcadığımız
yılların bir bedeli olmalı
Dün o filmi seyrederken ağladığını gördüm
Sanma ki fark etmedim
Sanki ikimizin son dönemi
Ne kadar açığa vursak ta öfkemizi,
Gem vuramasak ta alışkanlıklarımıza
Demek ki bazı şeylerin çok geç anlaşılıyormuş değeri
Bir ara gözüm takıldı, saçlarına karışmış akların
Benimse kış çoktan oturmuştu şakaklarıma
Hatırlar mısın ilk yemeğe çıktığımız günü,
Nasılda elim ayağıma dolaşmıştı hani, Hatırlar mısın,
bir mecal kalırcasına güldüğünü,
Şimdi ise bak yüreğimiz bir mecal
Dağ başı yalnızlıklarına mahkûm ettik birbirimizi
Ne zaman biter bu suskunluğumuz bilmem
Ya bir ölüm anı çığlığıyla,
Sahi ben ölürsem ağlar mısın?
Bana, bana hiç sorma
Düşünmek bile acıtıyor içimi
Cam kesiği ağrılara gark oluyorum
Hem benim bildiğim önce,
Erkekler ölür
O zamanda sen,
O zamanda sen kalacaksın yapayalnız
Ne yapar, ne edersin bu koca şehirde
Kim getirir her sabah o çok sevdiğin,
Taze fırın ekmeğini
Kim sular bahçeyi,
Kim budar yediverenlerini
Ve kim koyar sen daha uyanmadan
Yastığına o en güzel güllerini,
Zor değil mi?
Yaşamın en zor tarafı işte
Kolay değil alışkanlıklardan,
Bir an için vazgeçmek
Zaten, zaten benim tek alışkanlığımda sensin
Yok, yok senden vazgeçemem
Zaten benim bildiğim,
Erkekler özür dilemeli ilk,
Galiba daha bir yakışıyor
Seni seviyorum demek erkeğe
Yok yok, bu sabah kalkınca,
İlk işim sana sarılıp ve hiç yüksünmeden
Ve kırgınlığı bir yana atıp,
Seni seviyorum demeliyim
Seni seviyorum günaydın demeliyim
Günaydın bir tanem,
SENİ ÇOK SEVİYORUM DEMELİYİM…
|
|
|