Yalnız Mesajı Göster

Bana Şehrimi Anlat Baba

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bana Şehrimi Anlat Baba



Oğlumla şehir turuna çıktık geçen gün…

Baba olmadan önce okuduğum kitaplar, “Ona yaşadığı kenti gezdirin Mekan bilinci kazansın” diyordu

Ben de şehrimizi en yalın, en zalim haliyle tanıtmak istedim

Bahçelievler’den başladık gezmeye…

15 Sokak’a girdik; “Bak” dedim, “TİP’li 7 gencin boğazlandığı yer burası…”

“TİP ne baba” diye sordu

“Sosyalizmi Meclis’e sokan parti” dedim; “Onları yok ederek Meclis’i çare olmaktan çıkarıp sözü silaha verdiler

Bahçeli’ye gitmişken Prof Muammer Aksoy’un evinin yerini de gösterdim Anlattım:

“Bir hukuk abidesiydi Muammer Hoca Bizim okulda Anayasa Hukuku dersi verirdi Çalıştığım dergiye de yazardı Bir Ocak günü bu evin önünde kurşunlayarak öldürdüler



Aksoy’un cenazesini anlatarak Gaziosmanpaşa’ya tırmandım:

“Cenazede en önde Uğur Mumcu yürüyordu” dedim:

“Hocasından 3 yıl sonra, yine bir Ocak günü onu da evinin önünde katlettiler Mesleğimizin en iyisiydi Karlı Sokak’a koşup geldiğimde arabası paramparçaydı

Karagöz Sokak’tan geçerken de Bedrettin Cömert’i yadettik:

“Sanat tarihçisiydi Onu da eşiyle arabasında vurdular Kitapları hala durur bende Okuruz eve gidince…”

Dönerken Bahriye Üçok’un evinin önünden geçtik:

“Yiğit kadındı Bahriye hoca… Laikliğin kararlı bir savunucusuydu” dedim oğluma; “Bir kez programımıza konuk olmuş, sürekli tehditler aldığını anlatmıştı

Bahçesinde kocaman çam olan evi gösterdim; Bahriye Üçok’un, açtığı bombalı paketle parçalanıp çoğaldığı o Ekim gününü anlattım…

Gördüğüm manzarayı tarife dilim varmadı



Kan izlerini takip ederek barut kokulu bir güzergahtan yürüyorduk sanki…

Bastığımız toprak hala sıcaktı

Azıcık kazsak, kanayacaktı

Bayındır Sokak’a geldik Savcı Doğan Öz’ü anlattım oğluma:

Bugün herkesin peşine düştüğü örgütü 30 yıl önce saptamış, peşine düşmüştü O da arabasının ısınmasını beklerken öldürülmüştü Yaşasa, kontrgerillayı açığa çıkarsa, bugün kimler hayatta, kimler hapiste olurdu, Türkiye nasıl bir yer olurdu kimbilir…

Bu düşüncelerle, döndüm Ümitköy’e:

“Bak burası da hocam Ahmet Taner Kışlalı’nın evi… Yıllarca birlikte çalıştık Dünyanın en zarif, en kibar, en yılmaz insanlarından biriydi Bir Perşembe sabahı, arabasında bomba patladığı, ağır yaralandığı haberini almıştık Hastaneye vardığımızda öğrenmiştik acı haberi…”


Haftaya da mesire yerlerini gezeceğiz

Gölbaşı’na, Çiftlik’e, Söğütözü’ne gideceğiz

“Burası kayıp silahların gömüldüğü yer… Burası faili meçhul cesetlerin arandığı yer” diye anlatacağım oğluma…

O silahları gömenlerle, vahşice öldürülenler arasındaki ilişkiden söz edeceğim

Bizim memleketin şehir turu böyle olur işte…

Yol haritanız, durakları kanla işaretlenmiş bir kederli anılar atlasıdır

Uğur Mumcu Caddesi’nde, Ahmet Taner Kışlalı Parkı’nda gezdirirsiniz çocuklarınızı…

Salladığınız salıncağın altı silah deposu, yanı ceset tarlasıdır

Eceliyle ölmez kahramanlarınız…

Tarih, kitapta değil, sokaktadır



Can Dündar

Alıntı Yaparak Cevapla