07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sol Ve Devlet
Bir ulus yaratmak amacında olan Türkiye devrimi projesi, biraz zorlama olarak da olsa şöyle de tanımlanabilir: "Ümmet geleneğinden gelen toplumu Batılılaştırmak ve Kürtleri Türkleştirmek "
Bu iki hedefte de (henüz) başarılı olunamadığı, herhalde tarihsel bir tespit olarak kabul edilebilir Fakat tamamen başarısız olunduğu da söylenemez Bu sürecin çok uzamış olması ise konunun niteliğinde çok etkili oluyor
Değişimi yapanlar, yeni sistemi yerleştirme süreci uzadıkça ve tam olarak kabul ettiremedikçe, sistemin savunucusu konumuna düşüyorlar 80 yıldır varolan bir düzeni koruyan, değişime karşı olan kesim olarak görülüyorlar
80 yıldır varolan bu düzenin yapısındaki ve uygulamalarındaki tüm sorunlar, aslında tutucu olan fakat gericiliklerini "değişim istemek" şeklinde gösteren kesimi güçlendiriyor
Devletin "PKK sorunu" ve "irtica" dediği sorunların başlıca iki nedeni olduğu düşünülebilir Bu nedenlerden biri devletin yapısı İkincisi ise toplumun önemli kesimlerinin sorunlarına duyarlı olan sol muhalif yapılanmaların eksikliği
Sol, teröre karşı olmak ve şeriatı önlemek gibi gerekçelerle devletten yana taraf olunca, aslında bu sorunların çözümsüzlüğüne katkıda bulunmuş oluyor
Bir duruma, bir oluşuma karşı çıkarken, o sorunun kaynağı savunulmuş oluyor Aslında sistemin kendisine karşı çıkılsa, o sistemin yarattığı sorunlara da en azından dolaylı olarak karşı çıkılmış olur
Üstelik rahatsızlık yaşayan, hayatı yaşanmaz hale gelen kitleler için, şu anda varolanlardan başka seçenekler de üretilebilir
Sol güçlerin geliştiği durumlarda, dinci güçlerin düzenle işbirliği yapması normaldir "Daha kötüsü geleceğine böyle kalsın" mantığı, gerici yaklaşıma bir zarar vermez
Oysa gerici akımlara karşı düzenin yanında yer almak, sol için kendi varlık nedenini, anlamını yok etmek olur Gerekçesi ne olursa olsun, iktidarın zihniyetini savunmak, sol etkinliğin kaybolması anlamına geliyor
Rejimin böyle uygulanmasından şikâyetçi olan milyonlarca insanın gözüne, rejim karşıtı hareketler sevimli görünüyor Rejimi savunmayı kendi işi olarak gören solcular ise bu savunma işini daha da artırıyorlar
Ve halkın muhalafet refleksi daha da çok yöneliyor, gericilere doğru Böylece bir kısır döngü oluşuyor
Ne de olsa 'sol' sıfatını kendine layık görenler, elbette yaptıklarını merkez sağcılık olarak filan değil, antiemperyalizm olarak açıklamak eğiliminde oluyorlar Dünyadaki sömürü sistemleriyle bağlantılı açıklamalar geliştiriyorlar
Şeriatın ve rejim karşıtlığının güçlenmesi değil en büyük tehlike Sol'un kaybolmakta oluşu, felsefesinin unutulmakta oluşu, korkutucu bir hız kazandı
Tehlike büyüyor!
Zülfü Livaneli
|
|
|