Konu
:
Köy Kızı’Mı Şehir Kızı’Mı
Yalnız Mesajı Göster
Köy Kızı’Mı Şehir Kızı’Mı
07-11-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Köy Kızı’Mı Şehir Kızı’Mı
Köy Kızı’mı Şehir Kızı’mı - Yaşam Hikayeleri
Köyde eli ayağı tutan yediden yetmişe herkes Sultan Bacı’nın evine koşuyordu
Giderken de henüz olayı duymamış komşularına haber ediyor;
- Kız sen Alaman kızın yaptıklarını daha duymadın mı? Bütün köy ahalisi Sultan Bacı’nın evine gitti diyordu
İstanbul gibi büyük şehirlerde Alamanya’da çalışan ve oraya yerleşmiş köy erkekleri “ şehir kızından eş olmaz olsa da cilasına boyasına gücüm yetmez “ diyerekten gelir köy kızlarıyla evlenir alır giderlerdi
Köyden esmer kara kuru giden kızlar şehirden apak bembeyaz olarak gelirlerdi
Öyle ki tanımanın imkanı yok
Bu sefer de köy delikanlıları “ Tuu ulan ne güzel kızmışta haberimiz yokmuş nasıl farketmemişiz “ der dizlerini döverdi
Alamanya’dan İstanbul Ankara İzmir’den istenince kıymete binen köy kızları bizim delikanlıların yüzüne bile bakmaz olmuştu
Silov’un oğlu Hıdır küçükten beri sevdalı olduğu kızı istetmişti
Kızın babası Cumov; “ Benim kızım daha küçük ne kocası ulan !
“ diyerekten onları kovmuştu
Ancak ne hikmetse kızını İstanbul’dan gelen ve kızdan 20 yaş büyük birine hemencecik vermişti
Silov’da dayanamamış;
- Ne o Cumov efendi kızın 2 ayda büyüdü de gelinlik kız mı oldu deyip lafı gediğine koymuştu
Cumov’da bu lafın altında kalmamış;
- Ulan kızı senin oğluna verecektim de ne olacaktı
Avradın gibi ahır mayıs kokacaktı
Şehire gelin giderse hayatı kurtulacak demişti
Neyse biz dönelim Alaman kızı Helga ’mıza
Bu Alaman dilberi öyle garip bir şey yapmıştı ki tüm köylüyü buraya toplamıştı
Duyan şaşkınlıkla merakla geliyor Sultan Bacı’nın evinin önünde toplanıyordu
Komşu kadınlar kendi aralarında anlaşır imece usulü çalışır tezek yaparlardı
Güneşte kurutulan tezekler köylünün en önemli ısı kaynağıydı
Ekmek yemek tezekle pişirilir kışın sobada tezek yakılırdı
O gün Sultan Bacı’nın mayısı basılacak tezek yapılacaktı
Kadınlar mayısı ıslatmış samanını katmış kimisi paçayı sıvamış ayakla çiğniyor kimi kürekle karıştırıyor kıvamını vermeye çalışıyorlardı
Mayıs kıvamına gelince de elle kalbur kasnağıyla şekil verilerek tezek yapılacaktı
İşte komşu kadınlar mayısın içinde bu şekilde çırpınırken elinde fotoğraf makinesi ile Helga gelmişti
Bir süre onları şaşkınlıkla izlemiş sonra fotoğraflarını çekmişti
Ne olduysa da ondan sonra olmuştu
Ayağında ki terlikleri çıkarmış kadınların şaşkın bakışları içinde kendini mayısın içine atmıştı
Kadınlar;
- Helga yapma çık huylanırsın hasta olursun kötü olursun filan dediler ancak söz dinleyen kim
Helga mayısın içinde koşturuyor kahkahalar atıyor cıvımış mayısı avuçlayıp kollarına bacaklarına sürüyordu
Komşu kadınlar şaşkın onu izliyorlardı
Bir ara Sultan Bacı;
- Bu kız delirdi herhal dedi çık kız mayısın içinden diyerekten onu azarladı
Ama Helga ne anlar coşmuş bir kere
Kahkahalar atıyor bir taraftan da mayısı yanaklarına alnına saçlarına sürüyordu
Bir diğeri;
- Helga yavrum yapma her yanın yara olur
Yapma etme bu yüze göze sürülmez diyor bir diğeri de;
- Kız oldu olacak biraz da yeseydin bari diyordu
Bu bağırtıyı curcunayı duyan diğer komşular da gelmeye başlamış derken tüm köyün haberi olmuştu
Gelen mayısın etrafına diziliyor mayısın içinde eğlenen çırpınan her tarafı sıvalı Helga’yı izliyordu
Kızın çıkacağı yoktu
Dilinden anlayan da yoktu
Eniştesi Cemal’e ablasına haber vermek istediler ancak onlar da köyün dışına gezmeye gitmişlerdi
Kalabalık gittikçe artıyordu
Köylü olayı kendi aralarında konuşuyor anlamaya çalışıyordu
Bu kız ne yapıyordu böyle? Biri;
- Bu kızın kafasına güneş geçti herhal dedi
Diğeri
- Yok yok delirdi herhalde
Çıkarıp ziyarete götürmek gerek
Ağzında iki tek dişi kalmış yaşlı bir emmi;
- Ah ulan ben gençken bu kıza rastlayacaktım ki diyor çevredekiler gülmekten kırılıyordu
Bir taraftan böyle yorumlar yapılıyor bir taraftan da mayısla ıslanmış haşa huzurdan her yanı belirmiş Helga’yı süzüyorlardı
Köyün ileri gelenlerini çağırmaya karar verdiler
Onlar da geldiler mayısın içinde ki Helga’yı alttan üstten yandan süzüyor ama belli ki onlarda bir anlam veremiyordu
Gençlerden biri;
- Yav dedi ben İstanbul’da ki ağabeyimden dinlemiştim
Şeherlilerin çamur banyosu diye bir şeyi varmış
Çamurun içine girer güleş yaparlarmış
Bu çamur öyle bizim bildiğimiz çamurdan değilmiş
Her derde devaymış
Bu ecnebi kız da bizim mayısı böyle bir şey sanmasın
Bir başkası;
- Belki mayısın da böyle faydaları var da bizim haberimiz yok
Duyduğuma göre ilaçların çoğunu otlardan bitkilerden yapıyorlarmış
E bizim inekler neyle besleniyor otlarla
Mayıs da otun işlenmiş hali değil mi? Üstelik hiçbir katkı yok doğal
Kesin bizim bu mayısta bilmediğimiz bir şifa var
Hem elin ecnebisinden daha mı iyi bileceğiz
Delikanlının söylediklerine gülüp geçtiler
Bu kız kesin delirmişti mayısın içinden çıkartılmalıydı
İleri gelenler böyle diyordu
Delikanlılar büyük bir gönüllülükle ileri atıldılar ki çekip çıkarsınlar
Bunu gören Helga boylu boyunca mayısın içine yatmaz mı
Avuçladığı mayısı onlara doğru fırlatıyor bir taraftan da gülüyordu
Gençler çaresiz geri çekildiler
Kızın eniştesi ve ablasını bulsun diye gönderdikleri çocuk nefes nefese onları bulduğu haberini getirdi
İkisi de koşturarak geldiler
Helga onları görünce daha da coştu
Mayısın içinde affedersiniz küllükte debelenen gır eşek gibi taklalar atıyor bir taraftan da eliyle onları çağırıyor;
- Komm kommm !
diyordu
Durumu gören eniştesi Cemal bağırarak kıza Alamanca bir şeyler söyledi
Deminden beri kahkahalar atan mayısın içinde cirit atan Helga birden sustu
Mayısın içinde ayağa kalktı bir süre eline üstüne baktı sonra da avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı
Hüngür hüngür ağlıyordu
Koşarak kenara çıktı
İlk müdahaleyi yapıp kovalar da ki suyu üstüne boca ettiler
Biraz yüzü gözü seçilir gibi oldu
Alıp eve götürdüler
Kızın bu ağlamasına dayanamayan yaşlı bir köylü
- Ulan Cemal ne dedin ki kızı ağlattın edepsiz
Kızcağız ne güzel neşeliydi eğleniyordu dedi
- Yok dayı dedi Cemal kızmadım
Mayısın inek dışkısı olduğunu söyledim ona hepsi bu
Onlar gidince köylü de dağıldı
Ama Mısto’ların evinde ki curcuna sabaha kadar devam etti
Kızı kocaman bir leğenin içine oturttular yıkadılar
Ama kız çıkmıyordu defalarca banyo yaptı
Kuyulardan çeşmeden sabaha kadar su taşındı
Üç koca kazan ocaktan inmedi altı tezeklendi yakıldı su ısıtıldı
Kızın her yanı kabarmıştı öğürmekten içi dışına çıkmıştı
Sabah olunca kızı aldılar şehire doktora götürdüler
Gidiş o gidiş
Bir daha dönmedi Helga
Bu duruma en çokta köy gençleri üzülmüştü
Hasan AKSOY
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul