Prof. Dr. Sinsi
|
Anneye Mektup
Anneme Mektup - İbrahim Kalaycı
Canım Annem, sonsuz hürmet ediyor, ellerinden öpüyorum
Anne, yine dalmışım hayale,
Babam, sen ve biz, hep birlikte yaşadığımız mutlu günlere
Sanki yeniden yaşadım o günleri, her şeyi yeniden hatırladım
Daha öncesini (bebekliğimi ) hatırlamıyorum, ama neler çektiğini iyi anlıyorum annem
Geceleri uykusuz kaldığını, ninniler söyleyip beşik salladığını, , açlıktan zil çalan karnının,
burkulan midenin acısını dindirmek için, oturduğun sofradan iki lokma almadan kalktığını da
anlıyorum
Şunları da çok iyi hatırlıyorum annem
Çocukluk ya, ben ağlardım bir hiç uğruna, sen rıza göstermezdin ağlamama
Kucağına alır, bağrına basar, gözyaşlarımı siler, şap diye öperdin yanaklarımdan
Sustururdun beni, belki on kerede kurban olayım derdin
Sen bir yere giderken, bir iş yaparken, ben tutardım fistanının eteğinden sen nereye,
bende oraya giderdim Dayanmazdı anne yüreğin, alırdın omzuna, yorulunca da sırtına,
daha olmadı kucağına, seninle gider seninle gelirdim
Şunu da iyi hatırlıyorum annem
Babacığım dua öğretir, namazlık belletirdi
Bazen kızar, okşarcasına tokat vurur döverdi Sen yine rıza göstermez bağrına basardın,
yine öper yine severdin
Çok iyi hatırladığım bir şey daha var annem
Hep derdiniz ya, (Ana Baba olasınız da, Ananın Babanın kıymetini bilesiniz) diye;
Canım annem, ben öncede kıymetinizi biliyordum ama şimdi daha iyi biliyorum
Çünkü “O” dediğin zaman geldi de, geçti de, yani baba da oldum, dede de Bir gelmeyense sensin
annem sen
Şimdi ben diyorum ki;
Hani demiştim ya, “bazen babam okşarcasına tokatlar döverdi” diye,
Babam sağ olaydı da tokatlayarak değil, pataklayarak döveydi
Şimdi ben diyorum ki;
Hani demiştim ya, “bağrına basar öperdin, beklide on kerede kurban olayım derdin” diye,
Sen gel başımın tacı olda, ben sana on kere değil, bin kere kurban olayım, bin kere
Sağlıcakla kal, Allah`a emanet ol canım annem
Oğlun
İbrahim Kalaycı
|