Yalnız Mesajı Göster

Sular Ve Sevdalar

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sular Ve Sevdalar



Sular Ve Sevdalar Hikayesi - Su Hikayeleri - Aynur Engindeniz - Aynur Engindeniz Yazıları

Kapının gıcırtıyla açılmasıyla hasta kadın yüzünü gelene doğru çevirirSon bir gayretle yatağında doğrulmaya çalışırGelen bir ömür aşk ile sevdiği eşidir çünküO kadar aciz ve güçsüzdür ki; doğrulamaz�


Adam acele adımlarla karısının yanına gelir son derece bitkin ve üzgün bir sesle:

_Kalkma bir tanem, yorulma, derDirsekleri üzerinde dik durmaya çalışan kadını, bir baba şefkatiyle yatağına yatırır


Kadın boğazından güçlükle çıkan ince sesiyle:

_Neden işte değilsin? Benim için geri kalma hayatından, iyiyim ben, derOysa iyi değildirVe saatlerdir birinin bu kasvetli odanın kapısını açmasını beklemiştir Oysa gözlerini açmakta zorlandığı için, içeri her giren onu uyuyor sanıp, rahatsız etmemek için yanına gelememiştir


Aylardır duvar arkalarında fısıldaşarak ağlama seslerini duymaktan, hastalığı artar endişesiyle bazen günlerce kapalı kalan penceresini seyretmekten, çocuklarını görememekten, hastalığın ızdırabından daha acı bir hüzne düşmüştür genç kadın


İyice ışığı sönmüş gözlerini kocasından ayırmadan konuşmaya çalışır:

_

Mehmet, hayat ne kısa imiş, bilemedimDünyayı hep ebedi sandımÖlüm sıralı değilmiş�

Adam kederini yutmaya çalışarak:

_Neler söylüyorsun? Daha çok ömrü var ikimizin de

Oysa gözleri dolu doludurBir göz kırpacak olsa, gözyaşları yanaklarından dereler gibi akacaktır


Hasta kadın bir deri ve kemikten ibaret kalmıştır Hastalık güzelim yüzünü sönmüş bir balona çevirmiş, güzel gözleri yuvalarında kaybolmuştur


Doktorların çoktan ümidi kestiği kadın, ne için bilinmez hala direnmekte, var olmak için gayret etmektedir


Ama bugün nedense, sözleri de, gözleri de farklıdırHer kirpik vuruşunda bir daha açılmayacak endişesi sarmaktadır adamı Ölüm kelimesi ilk kez dökülmüştür karısının dudaklarından

_Mehmet�

_Söyle yavrum, buradayım bak, seni dinliyorum


Adamın aklına geçmiş zamanlar gelir karısının soğuk avuçlarını eline alınca Ne çok küslükleri vardı �beni dinlemiyorsun� cümlesi üzerineİkisinin de hep çok işleri vardıHep ertelediler beklenen sohbetleriOysa şimdi, geri dönüş olsa, ömrünü, onun çocukça konuşmalarını dinlemeye, konuşurken tatlı bir hal alan dudaklarını izlemeye vakfedebilirdi

Hayatta pişmanlıktan daha acı bir hatıra olamayacağını yeni yeni anlamıştırŞimdi her şey, tüm hatıra, acı bir su gibi boğazına aşağı akmakta, bütün iç alemini tarifsiz bir ateşle yakmaktadır


�Keşke, şeytana kapı aralamaktır� derler ama şimdi keşke demenin tam sırasıdır Hayat telaşında unuttuğu evi, ailesi, hatta kendi yüreği ondan hesap sormaktadır

Uyur gibi gözlerini kapayan karısını izlerken bu boş evin bütün sessizliği kulaklarını, ruhunu, adamlığını tırmalarAylardır kendini kurtaramadığı azap yeniden, yeniden sarar ruhunu��Ah işte, ah! Bir geri sarılışı olsaydı bu filmin, neler neler değiştirirdi hayatında� Ama yok, yok işte�Telafisi olmayan bir sınavdır hayat Aklından bunları geçirirken Kuran�dan okuduğu bir cümle düşer zihnine: �Bizi tekrar dirilt, sana kulluk edelim diye yalvaranlar, diriltilip, geri döndürülseler bile, yine aynı zalimlikleri yaparlar� anlamında


Kadın gözlerini açar yenidenKocasına bakar, gözyaşlarını görür

_Ağlama Mehmet! Bak ben zaten çok korkuyorum

_Korkma gülüm, ben hep burada olacağım, korkma

_Mehmet, öleceğimi biliyorumAma ben buna hazır değilimÇok günahım varNamazların, oruçlarım�GıybetlerimNe olur benim halimHer şeye zaman buldum da, kulluğa bulamadımKüçük neşelerle sevindim, küçük acılarla hayatımı zindan ettim bazenNe çok yanılmışım

_Böyle konuşmayacaksın bir daha! Dün doktorunla konuştumDedi ki�

_Yalan söyleme MehmetÇocuklar nerde o zamanNeden günlerdir göstermiyorsunuz?Annem kardeşlerim babam neden geldiOnca çağırmıştım yalvarmıştım da gelmemişlerdiSonra ben en kolay yaptığım şeyi; nefes almayı bile beceremiyorum artıkHem artık garip rüyalar da görüyorum, ama gözlerim açıkBir adam kapıdan bakıp bakıp gidiyorTanımadığım, yabancı bir adam�

_Doktorundur O�

_Doktor neden kapıdan bakıp gidiyor Mehmet? Bazen yüzümde, dudaklarımda kurtların gezdiğini hissediyorumSilmeye çalışıyorum düşmüyorlarBeni yalnız bırakmayın ne olur


Adamın bunları dinlemeye tahammülü kalmamıştırHıçkırıklar içinde ağlamaya başlarNe diyecek sevdiğine, nasıl teselli edecek�Ölüyorsun, korkma� mı, diyecek �Arkandan çok dua edeceğim üzülme mi� diyecekHangi kelime, bu zamansız hayatlarına giren acının ateşini söndürür?


_Hatırlıyor musun, en büyük hayalim bahçeli bir evdiKulübe gibi olsa da bahçesi olacaktıHani sana ne çok yalvarmıştımBeraber gidip bir önünden geçelim, almasak da olur diye de sen bana hep kızmıştın sırası değil diye�Benden sonra oraya git Bahçesine bir bakOrada bir çocuk salıncağı var, bahçesinin ortasında küçük bir süs havuzu, Koca koca ceviz ağaçları, zeytin ağaçları varBen orayı hep senle ve çocuklarımızla daha huzurlu bir hayat için istemiştimÇocuklar da çok beğenmişti Orayı al, ne olur? Bahçesinde çocuklarımız oynasın Çok hayal ettim onları orada oynarken izlemeyiSeni iş dönüşü bahçesinde beklemeyi�


Ama benim gibi dünya sevdalısı da olma Bak sular ve sevdalar hep dünyada kalıyorÖlüm yarım kalmış işlerimize aldırmıyorGözümüzde kalan muratlarımıza bakmıyor

Korkuyorum MehmetKorkuyorum�Çocuklarımı hayırlı birer insan olarak yetiştirBu benim tek ümidimBu sayede amel defterim açık kalacak inşallah Dua et ne olur Korkuyorum�

Çocuklarım�Çocuklarım�Allah�ım af�Af Allah�ım�


Kadın gözlerini kaparBaşı usulca yana düşer�Onun için roller bitmiştir artık İmtihan müspet ya da menfi bitmiştir artık


Sular ve sevdalar dünyada kalmıştır�



Aynur Engindeniz

Alıntı Yaparak Cevapla