07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hayat Wikileaks’Ten İbarettir
Hayat WikiLeaks’ten İbarettir Yazısı - İclal Aydın Yazıları - İclal Aydın Köşe Yazıları - Hayat WikiLeaks’ten İbarettir İclal Aydın
Milli genellemeler tehlikelidir Bir ülkenin hem iç hem dış duruşunda önemli meselelere neden olabilecek kadar güçlü yargılar oluştururlar  
Almanya’daki Türk, Amerika’daki Latin, İngiltere’deki İrlandalı tanımları, tam da bu tehlikeye denk düşen yorumlar taşır  
Sonuçta birkaç gündür tek tek açılan WikiLeaks belgelerinde bu milli genellemelere şahane oturan sırlar çıktı ortaya  Ben en çok Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev‘in ABD’ye gidip, Türkiye ve Ak Parti dedikodusu yapmasına güldüm  
Niyeyse şaşırmadım
Ama belki de Ahmedinecad haklıdır Bu belgelerin birebir doğru olduğunu kabul ediyorsak, “Belgelerin sızdırılmadığı, Amerikan hükümeti tarafından siyasi amaçlarla ortaya atıldığı“ da kabul edilebilir  
Bir gün Ahmedinecad’a doğru mudur diyerek kulak vereceğim aklıma gelmezdi  
***
Aliyev arkamızdan konuşur, bendeniz de öğle sonraları bir grup emekliyle ve ev hanımlarıyla neşeli şarkılara el çırparken hayat bizimle dalga geçip duruyor işte  
Cumartesi akşamüzeri “Amaaan hiçbir şey umrumda değil artık“ diyorum  Elimde sıkı sıkı tuttuğum şeyleri de niye tuttuğumu sorgular olmuşum bir yandan  
Ece Temelkuran, Sırrı Süreyya Önder ve Ahmet Tulgar‘ı düşünüyordum ve de onlardan geçiyordum, başka başka isimlerde duruyordum  Sonra tekrar esen rüzgâra bırakıyordum zihnimi  
***
Birden gözümün içine bakmadığını fark ettim arkadaşımın “Neyin var senin” diye sordum
“Yok bir şey” dedi ilkin  Zorladım biraz  Sonra “7,5 cm’lik bir tümör varmış beynimde” dedi  Öylesine söyler gibi  Arkadaşım çok genç bir anne daha biliyor musunuz  İki çocuğu var üstelik  Sesim soluğum kesiliverdi  Ne rüzgârı duyuyordum artık, ne kafamın içinde dönüp duran kelimeleri, isimleri, olayları, nedenleri  “Pazartesi son sözü söyleyecek doktor“ dedi
***
Bu yazıya ondan gelen telefondan sonra başladım Bekledim çünkü  Aradı şimdi Anlattı  
Ben de ona anlattım  
“Böyle bir akşamüstü, neyin var demiştim Duygu Asena‘ya Kırmızı şarap içiyordu Dönüp, sıradan bir şey söylermiş gibi beynimde bir şey varmış benim demişti
Sen konuşurken o gece yıllar öncesine gittim  Onu kırmızı bir şarap kadehiyle gördüğüm son günmüş o Sonrası o hep daha hasta, ondan sonraki günler ise hep hastane dolu  Duygu geçip gitti  Evinin önünden geçerken hep soruyorum kendime, nereye gitti? Bu iyi haberi vermeseydin anlatmayacaktım sana bunu  Ama madem haberler iyi  Çok sevindim çok” dedim  
Oturdum bu yazıyı yazdım
Yaşadığımız birkaç güzel an dışında sahi ne kalıyor geri?
Unutkanlık   Değil mi?  
Büyük bir depoda unutulmuş eskiler  Elimizden bırakmazdık bir vakitler  
İclal Aydın
|
|
|