07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kendimin Kendime Ettiği
Kendimin Kendime Ettiği Yazısı - Kendimin Kendime Ettiği Başak Sayan - Başak Sayan Yazıları
Yazar ve Yaşam Koçu Aykut Oğut'la buluştum ve sorunlarımın kaynağına indim Artık daha mutluyum!
Günlerden cumartesi
Hava puslu mu puslu
İçimden bir türlü gelmek bilmeyen yaza söylenerek Beyoğlu'nun dik sokaklarından birini çıkıyorum
Biriyle randevum var
Yazdığı iki kitapla da en çok satanlar listesinin tepelerine çıkmış biri
Aykut Oğut
Yaptığı bir dolu şeyin yanı sıra yaşam koçluğu da yapıyor ve ben kafamda bir dolu soruyla buluşacağımız kafeye gidiyorum
Kafeden içeri girer girmez gözlerim etrafı arıyor Birden tam karşımda neşeyle elini havaya kaldıran Aykut'u görüyorum
Hemen üç-beş muhabbetin ardından fotoğraf makinesinin karşısına geçiyoruz
Ortak bir işimiz olduğundan konuşacak çok şey buluyoruz hemen
Aykut, inanılmaz pozitif enerji veren biri Yanında kendinizi iyi hissediyorsunuz Ve garip bir biçimde kendinizi bazen kendinize bile söylemekte zorlandığınız şeyleri anlatırken yakalıyorsunuz
Korkmanıza gerek yok çünkü esas kuralın gizlilik olduğunu daha başlamadan belirtiyor zaten Ama bunu söylemesine bile gerek yok, o hissi zaten alıyorsunuz
Fotoğraf çekimi biter bitmez başlıyoruz sohbete
Aslında sohbetten ziyade çalışmaya ama sohbet havasında geçtiğinden anlamıyorsunuz bile
Ona 'aynalı kitabı' okuduktan sonra kendimde yakaladıklarımdan bahsetmeye başlıyorum
Bir o anlatıyor, bir ben
Bir o soru soruyor, bir ben
Çocukluğumu, annemi, babamı, ilk aşkımı, son aşkımı, hayatım boyunca karşılaştığım bende iz bırakan şeyleri, nedenini anlayamadığım ama her seferinde 'yine aynı şey' dediğim tüm durumları  Her şeyi  
Çalan telefonlara bakıyorum Hatta bir-iki iş bile hallediyorum o anda
Bu bile bana dair bir ipucu onun için
Ben ve benim kendi başıma açtığım işlerin ne olduğuna dair Sonra başlıyor anlatmaya
Önce egonun ne olduğunu anlamamı sağlıyor sonra da egonun insanın başına ne işler açtığını
Ego kötü bir şeymiş, ondan kurtulmamız gerekirmiş gibi bir inancımız var ya;
Bunun nasıl saçma bir şey olduğunu anlıyorsunuz çalışırken
Hayatımız boyunca öğrendiklerimizi başka türlü hatırlayamayız hayatta
Buna hafıza denir demeyin Ego ile hafıza birbirinden farklı
Hafıza, olayı hatırlayan mekanizma ama tekrar yapmanıza ya da yapmamanıza neden olan ego
Mesela çocukken eliniz sobaya değse ve yansa bu bilgiyi kaydedersiniz
'Sobaya elini değdirirsen yanar '
Eğer ego olmasaydı bunu sadece hafıza kaydederdi ve hafıza sadece olayları kaydediyor, o esnada yaşanan duyguyu değil
Dolayısıyla siz ego olmadan o sırada ne hissettiğinizi kaydetmediğiniz için, hayatınız boyunca o sobaya değmeye devam ederdiniz
Bu, her şey için geçerli Mesela çocukken 'ben değersiz ve yetersizim' ego kodunu oluşturduysanız hayatınız boyunca yaşadığınız her olaya bu çerçeveden bakacak ve bunu deneyimlemeye devam edeceksiniz demektir
Olaylar öyle olmasa bile sizin baktığınız pencereden öyle gözükecek
Sadece bu da değil Sizin kişilik özelliğiniz olduğunu düşündüğünüz bir şeyi aslında hangi nedenle ve nasıl yaptığınız da ego kodlarınızda gizli
Mesela ben
Öfkeli bir insan olduğumu anlaması zor bir şey değildi belki Aykut'un ama öfkemin nedenini bana söylemesi etkiledi beni
'Hayır demekle ilgili bir sorunun var değil mi' diye sordu
Bir an düşündüm ve 'Evet' dedim; 'böyle bir sorunum var'
Gülümsedi 'Hoşuna gitmeyen şeyleri ve hayır demek istediğin durumları ancak öfkeyle gösterebiliyorsun değil mi' diye bir soru daha sordu
Biraz düşününce bunun da doğru olduğunu anladım
O kadar uzun yıllar bu şekilde davranmıştım ki farkında bile değildim Ancak öfke ile istemediğim şeyleri ortaya koyabiliyordum
Tabii bunun bir de kökeni var bana söylediği
İlişkilerimde hep sorun yaşamama neden olan, hatta çoğu kez günlük hayatımda içinden çıkamadığım ego kodunun ne olduğunu fark ettiğimde, yıllar gözümün önünden su gibi akıp gitti
Bizler hayatımızın erken dönemlerinde yaşadığımız bir olay yüzünden bir kod oluşturuyoruz ve bu kod değişmedikçe tüm hayatımız ona göre şekillenmeye başlıyor
Mesela Aykut'un kıskançlıkla ilgili çok ciddi bir sorunu varmış ve çok uzun bir süre bu nedenle ilişkilerinde ciddi sorunlar yaşamış
Derken uyguladığı yöntemle kendisindeki ego kodunu çözmüş
Küçükken annesi sandviçini daha rahat yemesi için elini bırakıyor O sırada da yanlarında bulunan komşu çocuğunun elini tutuyor
İşte o kısacık zaman dilimi ve önemsiz görünen sıradan bir olay, tüm hayatını etkileyecek ego kodunun oluşmasını sağlıyor
'Eğer ben kadının elini bırakırsam o gider başkasının elini tutar!'
O günden sonra da hayat ona hep bu kodun yansımalarını getirdikçe bu inanç daha da büyümüş Ta ki fark edip çözene dek
Nasıl çözülüyor derseniz, hemen birkaç kitap okumakla ve biraz sohbet etmekle olmuyor ne yazık ki
Bu konunun üzerine ciddi ciddi eğilmeniz, düşünmeniz, çalışmanız gerekiyor
Çalışmaya başladıkça yaşadığınız her şeyin nasıl sizin kendi tercihleriniz olduğunu anlıyorsunuz
Ve başkalarını suçlamaktan vazgeçiyorsunuz
Yeni bir karar aldığınızda içinizin derinliklerinden size neden yapamayacağınızı, neden olmayacağını fısıldayan bir ses var ya;
Hah, işte o egonuzun sesi!
O sesi duyduğunuzda yapmanız gereken tek şey onu dinlemek ve ikna etmek oluyor sadece
Nasıl yapılacağını size Aykut Oğut anlatıyor uzun uzun
Bu hayatta yapılan en iyi yatırım insanın kendisine yaptığıdır
Bu yüzden şimdi tek yapmanız gereken kendinize dönmeniz
NOT: Bana tuttuğun ayna için çok teşekkürler Aykut  
VAZGEÇMEYİ BİLMEK
Kolay değildir hayatta vazgeçmeyi bilmek
İnsan doğası bu sonuçta, istemez sahip olduklarını bırakmayı
Bırakırsa kocaman bir boşluk olacağını düşünür içinde
Derin, iç sızlatan, yeri asla doldurulamayan bir boşluktan korkar gizlice
Asıl korku acı çekmektir yani
Sahip olduklarımıza sıkı sıkı sarılmamızın tek nedeni bu bencillikle harmanlanmış korkudur aslında
Ne büyük engeldir bu korkular hayatta
Sığındığımız duvarların ardına bir adım bile atamayız bu yüzden
Yapıştıkça kaybetmeyeceğimizi zannederiz o şeyi  
Halbuki en büyük sorun yapıştıkça yaşanır, orası da ayrı ya
Evet, en kötü şey insan kaybetmektir hayatta  
Ama vazgeçmeyi bilmekle kaybetmek aynı şey değildir
İnsan kaybetmenin türlü yolu vardır
Kimi paramparça ettiğinde kalbini, karşısındakini kaybeder;
Kimi en umulmadık anda hançerlediğinde arkasından
Kimi sarsıcı bir aldatışla kaybeder;
Kimi ise her şeyi bir karşılık bekleyerek yaptığında  
Asıl kaybediş yanındayken aslında orada olmadığını fark ettiğin anda başlar
Ve o kaybedişin geri dönüşü yoktur asla
Vazgeçmeyi bilmek yürek ister
Vazgeçmeyi bilmek cesaret ister
Ve bunu başardığınızda içinizde hissettiğiniz tek duygu umut ve vefa olur sonuçta  
HAFTANIN SÖZÜ
İnsanların sadakat kadar felakete de ihtiyaçları vardır
Dostoyevski
Başak Sayan
|
|
|