07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yaş’Lanıyorum
Evet yaş’lanıyorum Bir yılı daha geride bıraktım İyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla, tamamlanmış ya da yarım kalmış her şeyiyle, bir yıl daha hızla kayıp geçti ömrümden
”Geçen gün ömürdendir” (1)
İnsanoğlunun makûs kaderi olsa gerek, küçükken büyümeye, büyüdükten sonra ise çocukluğa özenmek ”Her yaşın ayrı güzelliği var bilirim” (2), ama şu bir gerçek; çocukluktaki safiyet kimsede kalmıyor büyüdükçe Ve o zamanlara has tatlar da öyle Bu nispette her geçen yıl ve her geçen gün biraz daha fazla özlüyorum çocukluğumu Ki o zamanlar daha az şey kayıp gitmişti ellerimden ve ehemmiyeti daha az olan şeyler Büyüdükçe daha çok şeye sahip olsak da, o nispette artıyor yitiğimiz ve yitikliğimiz Biz büyüyoruz ve bizimle birlikte büyüyor içimizde bazı şeyler Biz büyüyoruz ve içimize dışımıza sığmıyor bir şeyler Örneğin kelimeler Onlar da sığmıyorlar bir yere Muzip bir çocuk gibi oluyor, sahip olamıyoruz bazen kelimelere Kimi zaman bir öfke arbedesinde çıkıveriyorlar dudaklarımızın arasından Kimi zamansa bir hayal kırıklığı neticesi, firar edip kaçıyor kalp aralığımızdan Kelimeler de çocuk gibiler Ama çocukluğum kadar uzak/ta değiller…
Evet, belki her yıl çocukluğumdan biraz daha uzaklaşıyorum Çevremde büyüdüğüm imâsını güden bakışlar her geçen gün biraz daha artıyor belki Belki parklardaki salıncaklara bile oturtmuyorlar artık beni Ama içimde bir yerlerde hâlâ var olma savaşı veren bir çocuğun varlığını henüz bilmiyorlar O çocuğun diliyle ve inatla sesleniyorum şimdi onlara;
“Küçüğüm, daha çok küçüğüm…” (3)
Ve her yılın şükrünü eda ediyorum yine/yeniden…
İçimde var olan o çocuk hüznüyle…
Hüzün Seli / Bir Yaş Yazısı
|
|
|