07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kutu Kutu Pense
Kutu Kutu Pense Yazısı - İclal Aydın Yazıları - Kutu Kutu Pense Köşe Yazısı
Hayatımın ilk seçimini dişlerimin çıkışını haşlanmış hedikleri kafamdan aşağı serperek kutladıkları “diş bulguru”mda mı yapmıştım acaba?
Herkesin gözünü bana dikip “bakalım yere dizdiğimiz nesnelerden hangisini seçecek” diye bekledikleri o gün, bir yaşında bile yoktum sanırım  
Kalem ve tarağı aynı anda elime almışım
Geleceğime yani kim olacağıma dair tahminde bulunan büyükler “Hımmm yazar da olabilir berber de“ demişler  
Tarak başkalarından ziyade benim süsüme yaradı o ayrı! Ama değişmeyen bir şey var  Elimde hep en az iki şey olsun istedim Birinden ya da diğerinden vazgeçemedim  Çünkü bu iki şey birbirini tuhaf bir biçimde tamamlıyordu Ying Yang gibi  
***
Bana seç dediklerinde kalbime ve aklıma hep bir “dur” komutu geliyor  
Duruyorum  Çünkü çoktan seçmeyi ya da harmanlamayı değil, ikisinden birini almamı buyuruyor düzen  
Diyor ki mesela:
Ya kariyerinde yükselmeyi ya da mutlu anneliği seç!
Ya ne olursa olsun aşkının peşinden yürümeyi ya da huzurlu yalnızlığı seç!
Ya şişman ve neşeli olmayı ya da zayıf ve gergin olmayı seç!
Ya sağı seç ya solu seç  
Ya özgürlüğü seç ya da birine ait olmayı  
***
Yazıya otururken kahvemi aldım elime ve seçimlerimi bir düşündüm  
Son üç yıldaki hiçbir seçimimle, özellikle iş yaşamımda isabetli bir sonuç alamadım  Tuhaf  Ama belki de tüm bu seçimlerin toplamında bir başka sonuca götürüyor beni hayat, kim bilir  
Oysa  
Âşıkken de huzurlu olabilmeyi, annelikle kariyeri, kalabalık ve şahane sofralarda yemekler yiyip fıstık gibi görünebilmeyi, sonuna kadar bir adama ait olduğumu hissedip davranış ve düşünce özgürlüğümden ödün vermemeyi, her seçimimle mutlak başarıya ulaşabilmeyi isterdim  
Yarın yine başka seçim için sandık başına gideceğim  
Hem istikrar hem yenilik, hem evet hem hayır, hem tüm halklara ve düşüncelere özgürlük hem de merhamet istiyorum  Sözlü ya da davranışsal şiddet içermeyen, soru soran gazetecilerin, şikâyetini ileten sokaktaki adamın azarlanmadığı ve kalabalık bir meydandan geçerken acaba şimdi bir bomba patlar mı diye kaygılanmadığım, gazete okumaktan ve televizyon izlemekten kaçınmadığım, düşünceler arasındaki köprüleri yakmayan liderlerin temsil ettiği görüşlerin oluşturduğu bir siyasal düzen istiyorum  “Bağımsızların” dahi “tam” bağımsız kalamadığı, desteklerimizin bir çamaşır ipine mandalla tutuşturulup kalmış zavallı, yırtık beyaz bir barış mendiline döndüğü şu günlerde isteklerimin ve inançlarımın pek bir önemi yok korkarım  Hiçbir zaman olmadığı gibi  
Bir şey değişecek mi sahi?
İclal Aydın
|
|
|