Prof. Dr. Sinsi
|
Modern Prenses 1
Modern Prenses 1 - Şule Meryem Canpolat
Hem varmış hem yokmuş Dünya dünyanın içinde, ahir zaman içinde, arabalar havada uçuşurken, çocuklar Filistin'de gülüşürken, evler gökyüzüne erişirken, ben olacakları olmadan, tahmin edip düşünürken, bir prenses varmış kürede, birçok prenses içinde İyiliğin ülkesinde, huzurun gölgesinde, mutluluğun göbeğinde sürdürürmüş prenses, kendisine biçilen ömrü İyilik onun yanında iyi, kötülük kötü adını alırmış sadece Ne fazla, ne eksikmiş herşey Ne yerde ne gökteymiş melekler Hep iyiliğe edilirmiş dilekler Prenses prenseslikten, dünya dünyalıktan yorulmazmış hiçbir gün Günler günleri kovalarmış iyilik perensesinin ülkesinde 
Mordan fuları başında, tebessüm olurmuş yüzünde, hep güzellik sözünde, sık ormanlar içinde, yaşar gidermiş modern prenses de işte Yalnız değilmiş elbette, bir yanında Mercan, bir yanında Gülcan, beraber gezerlermiş bu büyük ormanı Şenlendirirlermiş gittikleri her yeri 
Kuşlar yerlerde gezerken, horozlar gökyüzünde öterken, devran eskiye benzemezken, uyanmış ahşaptan evinde Modern Prenses Betondan demirden uzakta, duman gözükmeyen bir yolda, kibir gurur olmadan, hep tevazu içinde, uyanmış Mercan ile Gülcan'da güneşli bir sabaha 
Mercan ördekleri yemlemiş, Gülcan yumurtaları beklemiş, Prenses sepeti getirmiş aynı anda, sabah kahvaltısı bahçede yenmiş bu sabah da 
___
Sabah ajansı çınlarken ormanda, barış havası eserken dünyada, kendisini izlerken kurtlar kuşlar plazmada, tavşan izin isteyip çıkmış prensesin huzuruna 
-Sevgidolu, saygıdeğer prensesim, sizden uzaktaydım günlerdir Elbette sizi çok özledim, lakin yeni ülkeler gezip size önemli haberler getirdim 
-Dinliyorum seni pamuk şekerim, badem gözlüm, kırmızım  Hoşgeldin!, söyle bakalım ne haberler getirdin?
-Prensesim ormanın kuzey tarafından adını duymadığımız ülkelere gittim Tıpkı bizim ormandaki gibi, kurtlarla kuzuların kardeşliğini seyrettim 
-Çok güzel pamuğum, savaşlar son bulmuş her yerde demek 
-Evet prensesim dahası Kuşlar karıncalara ekmek, tilkiler kurnazlık yapmadan yavrularına helalinden yiyecek, birbirlerine bulaşmadan börtü böcek neşe içinde oyunlar oynuyordu gittiğim ülkelerde 
-Doğru mu söylüyorsun pamuk şekerim? Bak temcitnetten, söylediklerinin tasdikini isterim Yalan olmasın hiçbir haberde Kimse incinmesin, dünyanın bir yerinde 
-Elbette prensesim Hiç yalan söyler miyim? Bizzat görüp geldim Ben sizin yerinize temcitnete selam söylerim O benim bildiklerimin onda birini bile doğru veremez 
-Peki, çok iyi anladım seni pamuk şeker! Sen git şimdi ve iyice dinlen Biz de ormanı gezelim bugün Tüm hayvanları güzel haberlerinle müjdeleyelim Ormanlarda istediğin kadar gezmek ödülün olsun Diğer tavşanlara da benden selam olsun 
-Teşekkür ederim prensesim Ne zaman çağırırsanız ben yine gelirim Olur tabi ki, gidersem herkese selamınızı söylerim Şimdi kalın hoşça, tüm ormandakilerle arkadaşça 
" Ve pamuk şeker kendine özgü tavşan hızıyla karışmış ormanın sırlarına Bir daha gören olmamış pamuğu, sesini duyan da Yalnız bir selam sesi duyulmuş uzaklardan Kimsenin bilmediği diyarlardan Haber sorulmuş tüm tavşanlardan Anlamışlar pamuk yeni yerlerin keşfinde, kimsenin bilmediği maceraların izinde" 
___
Gülcan'la Mercan uçan faytonu hazırlamışlar Prensesi de alıp ormana karışmışlar Yukarıdan izlemek daha kolay oluyormuş çünkü ormanı Aşağıya inip orman halkının içine karışmak ise bambaşkaymış Prenses duralım lütfenn! demiş Mercan'la Gülcan'a Fayton otomatik olarak duruvermiş Galaksiden inmişler birlikte, yere Hep birden şaşırmışlar gördüklerine Gördükleri yeni doğan bir ördek yavrusuymuş Herkes onu çirkin sansa da, o dünyalar güzeliymiş 
Orman ne havadaymış ne yerdeymiş Doğayı seven gönüllerdeymiş Bir prenses varmış herkesten uzakta Ormanların içinde, tuzaklardan uzakta Sadece yeni mutluluklar şaşkınlık yaparmış prenseste Acı ve savaş bu ormana uğramazmış 
Hem varmış hem yokmuş Ahir zaman içinde, yıldızlar denizin içinde Uçarken balıklar gökyüzünde, bir sürü karmaşa içinde, bir prenses yaşarmış bir yerlerde Sadece mutluluğu söylermiş dili, huzur içinmiş herşeyi Mor fuları başında, beşiği, tabutu elinde Adım adım, her yerde, prensini ararmış Ormanda herkes onu çok severmiş Bir dediğini iki etmezmiş Bir tek özlenen, prensmiş O da firari tavşanla, yeni ülkeleri gezmekteymiş 
___
Belki yolları düşer bir gün ikisinin de ormana Huzur ve mutluluk katlanır aynı anda Biz şimdilik ormanı kendi telaşlarına bırakalım, sevmekten ve sevilmeken asla ayrılmayalım Paylaşmayı bilen her yürek bir prensestir, ya da prensesini arayan bir prens Masal masala karışsın, her yere çiçekler saçılsın 
Siz bekleyin ormanın uzağında Ben tekrar geleceğim yanınıza Sakın ormansız kalmayın, masalsı mutluluklardan uzaklaşmayın Kaybettiklerimiz ormanda bizi bekliyor Prenses ve Prens sizleri özlüyor Onlar tanışmadan, biz dünyaya kaçalım Ormandan aldığımız huzurla bir ömür yaşayalım Şimdilik hoşçakalın! 
Şule Meryem Canpolat
|