Konu
:
Sevdiğinden Ayrılmak
Yalnız Mesajı Göster
Sevdiğinden Ayrılmak
07-10-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Sevdiğinden Ayrılmak
sevdiğinden ayrılmak zorunda kalmak - pişmanlık hikayesiVakit ilerledikçe kent ışıkları da sesleri gibi kaybolmaya başlamıştı
Şehir kaplumbağa gibi korkulardan kaçmak için sığınmıştı kabuğuna
Hava çok soğuktu
Çatı katımdan görünen pencerelerin arkası buğulanmıştı
Camların kenarları buz tutmuştu
Ellerim çok üşüyordu elimde eldivenlerim vardı ve yazmaya çalışıyordum
Ayağımdaki kalın babadan kalma postallar bile ayaklarımın morarmasını engelleyemiyordu
Soğuğu düşünmemeye çalışarak daktiloya vuruyordum parmaklarımı
Daktilom yatağımın üzerindeydi ben yerde oturup yazıyordum
Yazmalıydım
Zaman zaman tek odası ve bir küçük küvetli banyosu olan çatı katımın bir yerine gözüm takılır ve ne kadar zaman bilmem sanki orayı hiç görmemiş gibi bakar bakardım
Giysi dolabım -gerçi ona dolap bile denmezdi ya-kumaştandı
Çoğu zaman kapamazdım fermuarını da
Dağınıklığını saklayacak kıyafetim olmazdı ki hiç
Varım yoğum bu tek odalı kat, daktilom, yatağım ve biraz ıvır zıvırdı
Yazardım, parmaklarım acırdı daktilonun tuşlarına vururken
Tuşlar sertti ve ben vururken sanki acı çekermiş gibi kesik kesik inlerlerdi
Yanlış vuramazdım onlara
Herşeyimdi yazılarım beni kurtaracaktı onlar
Belki ilerde bir yazar olurum diye gündüz bir bulaşıkçıda çalışır, gece yazardım
Ve bir kadın severdim üşürken
Her sabah aynı duraktan aynı otobüse binerdik
Hiç yüzüme bakmazdı
Her sabah aynı saatte aynı yerden binerdik otobüse ama hiç bakmazdı
Başı önde belki işi -belki baka birşeyi işte- düşünür gibi gözükürdü
Hiç konuşamazdım
Ellerim ceplerimde bakardım sessizce başını kaldıracak mı diye
O hiç bakmazdı
Bulaşıkçıya varır varmaz yıkamaya başlardım akşamdan kalmış bulaşıkları
Üşürdü ellerim
Yazdıkça umudum tükenirdi
Yazdıkça düşüncelerim benim içimden çıkmak için savaşır olurdu
Git derdi bir yanım
Gece ışıkları yanmayan şehre git
Yemek servisine de başlamıştım
Sabah bulaşık yıkardım, öğlenleri genelde yemek ısmarlayan çok olurdu, kıramazdı onları ustam gönderirdi beni servise
Acaba hiç tanınmazmıydım diye düşünürdüm Ozan Yıldız’a rastlamasaydım diye düşünüyorum bu sıralar
Keşke diyorum o ölmeden ona duyduğum saygıyı sevgiyi biraz daha anlatabilseydim, Beni bulaşıkçıyken tanıyıp bu yazarlık günlerime getiren o, yıllar öncesine kadar bana babalık eden adama
Ve bir pişmanlığım, bir keşkem daha var
Duraktaki kızı keşke bir daha görebilseydim
O kendini öldürmeden önce keşke onu sevdiğimi söyleyebilseydim
Belki de aşklar ben üşürken gelirdi
alıntı
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul