07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Söze Sahip Çıkmak
Söze Sahip Çıkmak Yazısı - Söze Sahip Çıkmak Can Dündar - Can Dündar Yazıları
Kaybettik Hiç olmazsa çocuklarımız bir barış ülkesinde büyüsün derken, yine bayrağa sarılı şehit cenazeleriyle, dulların, öksüzlerin gözyaşı eşliğinde gömdük umudumuzu  
Ağıt yakıyor, lanet ediyor, “kana kan intikam” istiyoruz
Aniden 90 model bir OHAL havası çöktü ülkenin üstüne  
Sıcak takip, kara operasyonu tartışması başladı
Yeniden terör uzmanları ekranlara, bombardıman uçakları gazete başlıklarına yerleşti
Toplu tutuklamalar için de sinyaller verildi
Fatih Altaylı, ramazan sonrası toplanacak 1400 kişilik gözaltı listesinden söz etti
Akit, isim vererek bu listeye “açılımcılar”ı dahil etti
Selahattin Demirtaş, “Suikastların ve toplu tutuklamaların gündeme gelebileceğini” söyledi
Sabahat Tuncel, “Gelin alın” dedi
PKK, silahlı 20 adamla, 73 milyonun silahsız çözüm ümidini söndürmeyi başardı
* * *
Terör, 1970’lerde dünyayı sarsmaya başladığından beri çözüm için iki görüş çatışıyor:
Güvenlikçiler ve özgürlükçüler  
“Özgürlükler yüzünden bunlar tepemize çıktı” diyenlerle “Tersine; sorun baskıdan doğdu, çözüm özgürleşmede” diyenler  
Teröriste “misliyle şiddet” uygulanmasını tavsiye edenlerle, “Göze göz, herkesi kör eder” diye direnenler  
“Teröristi vurunca sorun çözülür” zannedenlerle “Terör neden değil neticedir; asıl onu yaratan sorun çözülmelidir” diye düşünenler  
Geçen yarım asırda bu saflaşma ve temel argümanları hiç değişmedi; İngiltere’de de, İspanya’da da, ABD’de de, bizde de  
* * *
Bu iki zihniyet, tahterevalli gibi sırayla yükselip çözüm arayışına giriyor, beceremeyip yerini diğerine bırakıyor
Türkiye’de daha 1920’lerde bu tartışma vardı:
Şeyh Sait isyanında, Doğu’nun asıl sorununun yoksulluk olduğunu söyleyen Başvekil Fethi beyle, “söz bitti” deyip çizmelerini giyen İsmet Paşa’dan bu yana bir arpa boyu yol gidemedik
Ne zaman çözüme yaklaşılsa, barış ümidi kana boğuldu
Silahların sustuğu Mayıs 1993’te 33 er ve 2 sivilin katledilmesiyle sönmüştü umutlar  
Bugün PKK’nın benzer bir saldırısı, mayın döşedi çözümün yoluna 
* * *
Savaş uzadıkça, çatışmadan beslenenler oluşuyor
Barışta bugünkü gücünü kaybedeceğinden korkanlar, her çözüm fırsatını torpilliyor
Saldırıdan sonra katliam mahalline gittiğimizde kimi zaman Ergenekon tarzı çetelerin ayak izinin, PKK’lılarınkine karışmış olduğunu görüyoruz
Arada, savaştan nemalanan uzak yakın konu komşunun ayak izi de ortaya çıkıyor
Bu tuzağa düşmemek lazım ama nasıl?
Çözümü kurmak öyle güç, yıkmak öyle kolay ki?
Olukla kan akarken barıştan söz açmak öyle zor ki?
* * *
Şimdi en başa dönüyoruz:
Ürkek açılım adımları hepten duracak, bir kez daha silahlar konuşacak
Tahterevallide yeniden “güvenlikçiler”in yükseldiği bir baskı dönemi başlayacak
Tarihi ve devleti bilenler için sürpriz değil  
Ama bilinmelidir ki, “Söz bitti” deyip askeri çözüme dönmek, PKK için zafer, demokratik siyaset için yenilgidir
Bize düşen, ağır ateş altında dahi, sözü bitirmemektir
Can Dündar
|
|
|