Konu
:
Acilde Ölüme Yolculuk
Yalnız Mesajı Göster
Acilde Ölüme Yolculuk
07-10-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Acilde Ölüme Yolculuk
Acilde Ölüme Yolculuk Yazısı - Acilde Ölüme Yolculuk Seyit Ahmet Uzun - Seyit Ahmet Uzun Yazıları
Hafiften kar yağıyordu
Ağaçların üstü ve evlerin çatıları yavaş yavaş beyazlaşmaya başlıyordu
Masumluk kokuyordu gece
Ancak ambulansın canhıraş haykırışı duyuldu
Sessizlik bozuldu
?Doktor doktor çabuk yetişin ölüyor!
Birden etraf hareketlendi
Karların serinliği yerini yanan yüreklerden akan kanın sıcaklığına bıraktı
Kıvranan bir kadının silueti belirdi sedyede
Kıvranıyordu
Yeni bir canlıyı dünyaya getirmenin acısı titretiyordu bedenini
Ama kan kaybediyordu
Yıldızlar üzüntülerinden bakamıyorlardı
Her taraf bir beyaz gelin elbisesini üzerine çekmiş, gencecik annenin düğün gününü canlandırıyordu
?Nerde doktor nerde?
?Şey efendim biz müdahale edemeyiz
Bu pratisyen doktorların işi değil
Sizi ile havale edelim
?Nasıl yani? Şimdi burada uzman nöbetçi bir doktorunuz yok mu?
?Şu an yok
?Çağırın kardeşim çağırın
Kadın ölüyor
Siz ölüme gönderiyorsunuz
Buradan oraya nasıl yetişsin
En az bir saatlik mesafe
?İnanın yapacağımız bir şey yok
?Hani sizin Hipokrat yemininiz
Hani onurlu duruşunuz
Bir can burada göz göre göre yok olurken sizler evlerinizde dinleneceksiniz öyle mi? Yazıklar olsun yazıklar
Bu arada nöbetçi doktorlar kendilerince ilk müdahaleyi yaparlar
Sonra da hastayı ambulansa koyarak merkeze gönderirler
Adam eşinin başındadır
Serum takılı kolunu tutarak son anlarında yanında olmak istiyordu
İlk çocuğu olacaktı
Babalığın o mükemmel duygusunu doya doya yaşayacaktı
Eşi Meral ise anneliğe öylesine güzel hazırlanmıştı ki, daha çocuk doğmadan onunla konuşmaya başlamıştı
Ama bir rahatsızlığından dolayı kanama geçirmişti
Acillerde uzaman doktorların nöbetçi olarak bulunması gerekirken kendi rahatlarından dolayı mazlumları gece keyfine kurban ediyorlardı
İşte şimdi nöbetçi uzman doktor olsaydı ne iyi olurdu
Hastane oldukça donanımlıydı
Hastane var, uzman var, tıbbi araç ve gereçler vardı
O halde ne diye il merkezine sevk ederlerdi bir türlü anlam veremiyordu
Hani nöbetçi uzman şef doktorda yoktu
Ama Hipokrat yemini etmişlerdi
Tutmadıkları nöbetin parasını ne kadar güzel alıyorlardı
Bu sırada Meral'in gözleri kapanıyordu
Dudaklarında tatlı bir tebessümle eşine gülümsedi
Ali ne yapacağını şaşırdı
?Meral Meraaaaaaal!
Sesi ambulansın içinde yankılandı
Yüreği Meral'in kanıyla yaralanmıştı
Doğmamış çocuğuna mı, yoksa daha gencecik yaşında anne olmanın heyecanını taşıyan eşinin ölümüne mi hangisine yanacağını bilmiyordu
Öfkeyle ambulansa bir yumruk attı
Eli camdan içeri girdi
Birden kendisi de eşinin yanına düştü
Damarlarından aşkın kanı akıyordu
Ali'de ilk müdahaleyle kurtulamadı
Eşinin yanında sevgi tebessümüyle sonsuzluğa yelken açtılar
Ertesi gün gazetelerin ikinci sayfa haberlerinde eşiyle birlikte can veren bir adamın haberi yer alıyordu
Bu sırada bir adam elinde kahvesi, balkona çıkmış gazetelere göz gezdiriyordu
"Acilde uzman doktor yetersizliği iki cana mal oldu
" Bu haber doktor olması münasebetiyle kendisinin de dikkatini çekti
Haberi dikkatle okudu
Kendi ilçesinde kendi alanında bir hastanın ölüm haberiydi
Kahvesinden bir yudum aldı
Yüzünü tepelerin ardında kendisine göz kırpan güneşin ışıklarına çevirdi
Etraf hala karların masumluğuyla örtülüydü
Işıklar karların üzerinde kristal bir ışık huzmesi oluşturuyordu
Doktor sessiz bir şekilde;
?Yazık olmuş, dedi
Meral ve Ali'nin kanı yüreklerden bir ah olarak göklere yükseldi
Güneş bulutların ardına çekildi
Kan yağmur olarak yeryüzüne indi
"Yazık" sevgisizlere olsun diye bir ses duyuldu inen yağmur taneciklerinden
Seyit Ahmet Uzun
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul