07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kadın İntikamı
Kadın İntikamı Yazısı - Kadın İntikamı Başak Sayan - Başak Sayan Yazıları
Erkekler pek bilmezler
Daha doğrusu öfkeli bir kadının şimşeklerini üzerine çekmeyen erkekler pek bilmezler
Canını yaktığınız bir kadının intikamı fena olur
Kimi hemen faaliyete geçer ve basar start düğmesine
Kimi ise 'intikam soğuk yenen bir yemektir' sözüne sadık kalarak gününü ve zamanını bekler Ama mutlaka gelir o gün
Kendimden biliyorum; canımı yakıp da intikam almadığım kişi yoktur benim
Biliyorum, biliyorum şimdi hepinizin kafalarında intikam kötü bir şeydir mottosu beliriverecek bu satırları okurken ama söyleyin bana kaçınız çok canınızı yakmış birinin aynı şekilde canını yakma fırsatı önünüze gelse reddedersiniz?
Haaa  Şunu da belirteyim İntikam almak için oyunlar tezgahlamam Ne gariptir ki bir şekilde hep önüme düşüverir olaylar Bana sadece topa vurmak kalır Ve üzülerek söylemeliyim ki o topa vurmamak için ne kadar uğraşsam da bir bakarım ayağım gidivermiş
Kadının intikamı beterdir
En ufak noktasına kadar düşündüğü için olayları, kolay kolay çıkılamaz işin içinden Hele de zeki bir kadınsa  
Detaylara olan düşkünlüğü burada da gösterir kendini elbette Öyle bir kurar ki ağlarını o ağa takılan adam ne kadar uğraşırsa uğraşsın o ağdan kaçabilecek veya olayın açıklarını yakalayacak bir nokta bulamaz
Bir haftadır her yerde Karolin Fişekçi adlı bir kadının Orhan Pamuk hakkındaki yorumlarını, ilişkilerinin detaylarını, neler yapmaktan zevk aldıklarını, Orhan Pamuk'un bugüne kadar göstermekten ve sergilemekten kaçındığı ne varsa hepsini okuduk
Tabii bu arada kadının ressam olduğunu, anarşist olduğunu, toplumun kurallarına uymak yerine kendi kurallarına göre yaşadığını falan da anladık demeçlerinden
Medyada bir dolu köşe yazarı bu konuyu yazdı da yazdı Kadını köşeye sıkıştırdılar, 'Nasıl bunları anlatırsın' dediler de dediler
Ama hepsi bir noktayı gözden kaçırdılar Ve hepsi de bir kadının intikam planındaki piyonlar olarak yerlerini aldılar
Orhan Pamuk, Karolin Fişekçi'nin fena halde canını yakmış belli ki
Ne yapmış da yakmış bilemem ama aşk ve intikam konusunda tecrübeli biri olarak bundan emin olduğumu söyleyebilirim
O kadar çok yakmış ki canını, öfkesinden ve bu öfkenin getirdiği sabırsızlık ve bir an önce intikamını alma arzusundan bazı detaylara önem vermemesine neden olmuş sonunda
Çünkü bir intikam gurusu olarak ben olsam asla yapmam dediğim çok açık var olayda
Her neyse  Sonuçta Karolin Fişekçi bunları değil, sevdiği adamın en zayıf noktasına atış yapmayı seçmiş
Yani saygınlığına  
Sevdiği adamın yıllarca bin bir çeşit fedakarlıkla oluşturduğu imajı ve saygınlığının onun en hassas noktası olduğunu biliyor çünkü
Pop yıldızlarıyla birlikte olup da her yerde bunu anlatan genç kızlar gibi davranmasının nedeni var
Yoksa kendisini küçük duruma düşürmeyecek kadar akıllı bir kadın Karolin Fişekçi
İlişkisinin mahremiyetini ve detaylarını anlatıyor, çünkü bu sayede sevdiği adamın saygınlığına ve duruşuna zarar verdiğini biliyor
Yani bazı köşe yazarlarının dediği gibi kendi reklamını yapmak değil amaç Kendi reklamını bu şekilde yapmaması gerektiğini bilecek kadar keskin bir analiz gücüne sahip olduğuna eminim zira
Bu şekilde konuşmasının ve verdiği detayların sonucunda medyanın olayın üzerine atlayacağını, kendisine saldırırlarken aslında sevdiği adamın saygınlığına gölge düşeceğini biliyordu daha en başta
Hepimiz yaptığımız seçimlerin kendimiz hakkında çok önemli ipuçları verdiğini biliriz Bayağı, zevksiz ya da sevimsiz biriyle ilişkiye girmekten kaçınırız çünkü biliriz ki yanımızdaki insan bizi de belirleyen insan olacaktır en sonunda
Kendisini bilerek bu duruma düşürüyor Karolin Fişekçi Çünkü bu şekilde davranarak sevdiği adamı düşüreceği durumun çok farkında  
Bu durumda dediğim gibi şu ana kadar bu olayı yazan tüm köşe yazarları onun intikam oyunundaki piyonlardan ibaretler sadece
Daha önceden belirlenmiş bir stratejinin içinde bekleneni yaptılar
Kadın intikamı fenadır
Hele de aşık, öfkeli ve canı fena halde yanmış bir kadının intikamı  
Bir DVD önerisi
Yıllar önce romanı çıkmıştı
Bestseller olmuştu ama ilgimi çekmemişti nedense
Daha sonradan sinema filmi olarak uyarlandı ama vizyona çıktığında da gidip görmemiştim bir türlü
En sonunda DVD'sini alıp evde izledim Ve 'Bir Geyşa'nın Anıları' adlı filmi izler izlemez daha evvel izlemediğime pişman oldum
Birkaç Oscar adaylığı da bulunan film, sizi alıp bambaşka bir dünyaya götürüyor
Daha evvel hiç bilmediğiniz bir dünyada, farklı alışkanlıklar, farklı kültürler, farklı yaşamlarla tanışıyorsunuz
Engellerle dolu büyük bir aşkı, arka planda savaş ve ülkenin içine düştüğü dramla izlerken büyülenmişçesine bakıyorsunuz ekrana
Filmin sonunda gözyaşlarınıza engel olamazken içinizden 'Evet, bu dünyada büyük aşklar var, işte böyle Ne yıllara yeniliyor ne de bir sürü engele' diyorsunuz Bir umut duyuyorsunuz ta derinlerde bir yerde bu şekilde  
Filmi izledikten sonra hemen kitabını da aldım O kadar büyülü bir dünyada yolculuktayım ki şu anda kimseyle irtibat kurmak istemiyorum bir süre, o derece  
Başak Sayan
|
|
|