Prof. Dr. Sinsi
|
Kırmızı Karanfil
Kırmızı Karanfil Yazısı - Kırmızı Karanfil Ozan Muhammet Candan - Ozan Muhammet Candan Yazıları
Usul bakmak mı, o neyin nesidir?
Öylesine işte,
Nasıl yani?
Ne bileyim, korkutma beni  
Anlamadım?
Uzun zamandır anlamıyorsun zaten!
Ben mi?
Evet, başka kim olabilir?
İnanamıyorum sana, nereden çıktı bu konuşma şimdi?
Geçmişin birikimi desek  
Demek böyle düşünüyorsun, çok üzüldüm,
Üzülmek mi, sen mi?
Elbette ki ben  
Kısa süren bir sessizlik  
Ben gidiyorum,
Nereye?
Cehenneme!
Sakin olur musun, biraz?
Olamam! Anlamıyorsun beni!
Önceleri seni çok iyi anladığımı söylüyordun  
Biliyorum, yanılmış olmaz mıyım?
Olabilir elbette, neden olmasın, her insan yanılgılara düşebilir, şu an düştüğün gibi  
Ne denir ki sana! Hiçbir şey demiyorum!
Zaten birçok şey söyledin şu kısa zaman içinde, farkında mısın?
  
Ne olur bana duygusal şekilde yaklaşma, usandım artık, anlıyor musun?
Anlamıyorum, anlamayacağım, çünkü sen en çok duygusal oluşumu sevmiştin  
Haklısın, ilk zamanlar hoşuma gidiyordu, fakat şimdi, istemiyorum!
Değişmemi mi, bekliyorsun?
Hayır, değişmeni beklemiyorum, ben gidiyorum diyorum, anlamıyor musun?
Onu anladım elbette, sadece beklemediğim bir durum  
   
Hoşça kal, kendine iyi bak  
Delikanlı suskundu  
Bir şey demiyor musun?
Sen dedin birçok şeyi, daha ne söylenebilir ki  
Ne bileyim, mutlu ol, mutluluklar dilerim, kendine iyi bak gibi  
Sözünü kesti delikanlı  
  
Yaşım çok ilerlemiş değil, fazla olgun birisi de sayılmam, fakat şu hayatta öğrendiklerim arasında, vefasızlıkların asla karşılıksız kalmayacağıdır  
Yapma ne olur, ne vefasından bahsediyorsun?
Dinler misin? Henüz sözümü bitirmedim, dedi delikanlı  
Yaptığın vefasızlığın karşılığını, mutlu olarak mı, alacağını düşünüyorsun? Buna gerçekten inanıyor musun?
Elbette ki inanıyorum, neden inanmayayım Sende kuru bir sevgiden başka ne buldum ki, söyler misin? Zamanımızda sevgi karın doyurmuyor, bunu anlasan diyorum artık  
  
Delikanlı derin bir nefes çekti ciğerlerine  
Peki, nasıl istiyorsan öyle olsun, dedi
Kız ardını dönüp giderken, hakim olamadı göz yaşlarına, gizlice sildi gözlerini, denizin kokusu burnunu sıyırıp geçti, giden sevgilinin bir çırpıda sıyrılıp gidişi gibi  
Birkaç yıl sonra  
Gece yarılarında çalan telefon sesine alışkın değildi, yatağından kalkıp, koridora doğru adımladı, telefona uzandı  
Hıçkırıklar içinde ağlayan bir ses vardı karşısında  
Birkaç dakika kadar sürdü bu sesler, Nedimmmmmm, sen misin?
Evet, benim dedi, delikanlı
Bu ses tonu hiç yabancı gelmemişti, Nazan'dı  
Senden çok özür diliyorum, lütfen beni affet  
-Ne oldu, diye sordu delikanlı  
Nedim, üç gün önce bir kız çocuğum oldu  
-Allah bağışlasın, ömrü uzun ve mutlu olsun  
Teşekkür etti, yine hıçkırıklar içindeki Nazan ve devam etti  
Biliyorum, belki geç oldu ama yine de sana söylemek istedim, ben senin sevginin kıymetini bilememişim Evim, arabam, param her şeyim var Nedim, ne istersem sahip oldum, fakat üç gün önce hastanede aklıma sen geldin  
-Nedim sessizce dinliyordu Nazan'ı  
Bana senin aldığın o kırmızı karanfillerden, hiç kimse almadı, çiçekte alan olmadı Nedim, o an, senin aldığın tek dal kırmızı karanfilin, dünyanın en büyük hediyesi olduğunu anladım, beni ne çok sevdiğini anladım  
Ozan Muhammet Candan
|