07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Denen Gözbağı
Aşk Denen Gözbağı Yazısı - Aşk Denen Gözbağı Tuna Kiremitçi - Tuna Kiremitçi Yazıları
Dolap beygirinin gözünü bağlarlar Hayvancağız aynı yerde dönüp durduğunu görmesin diye
Görürse dönmekten midesi bulanır Ya da sıkılır, “ne yapıyorum lan ben!” deyip kaçar O zaman da değirmen durur
TDK sözlüğü, “gözbağı” sözcüğünü “illüzyon”un karşılığı olarak öneriyor: “El çabukluğu ve ustalıkla, gerçekte olmayan bir şeyi oluyor gibi gösterme işi ”
İkinci tanımı da şu: “Aklı ve duyguları yanıltan sebep ”
Dolap beygirinde ikisi de var: Hem olmayan bir şeyin olduğunu sanıyor hem de çok fena yanılıyor fakir
“Nasıl oluyor da aşkı böyle güzel anlatıyorsunuz?” diyen okura acı acı gülümsüyorum, konferansların birinde
Nereden bilebilir, her sözcüğün arkasında bir yangın olduğunu? Her cümlenin depremlerle test edildiğini?
Anlatabilir miyim hayran hayran bakan gençlere gözbağı tarihini? İllüzyonlar peşinde tükettiğimizi ömrü?
Ne sihirdir, ne keramet Gözbağlarının kralı aşktır Onu iki kişi kurar, kırk kişi yaşarız: Ana, baba, kavim, kardeş  
Araya girenler arttıkça gözbağının ömrü kısalır En sağlamı bile o kadarına dayanamaz
Kem gözlerden saklasak da bir gün şak diye çözülüverir “Ne kadınlar sevdim zaten yoktular” ya da “ne adamlar sevdim hepten boştular” hesabı  
O zaman, dönmekten midemiz bulanmaya başlar
Kendimizi “ne yapıyorum ben böyle?” diye sorarken buluruz Gayet varoluşçu bir beygirizdir
Biz çözdükçe hayat karşımıza yeni gözbağlarıyla çıkar Çaktırmadan o da kendini güncellemiştir
Vazgeçmeyelim diye yapar Âşık olup aile kuralım, çocuk yapalım, büyütelim  Döndürelim hayatın değirmenini
Ama en cevval dolap beygiri bile zamanla yorulur Bu yüzdendir ki, ne zaman bir okur “sizin gibi başarılı bir yazar  ” diye söze başlasa edemem gülümsemeden
Nereden bilebilirler, sevdikleri her sözcüğün ardında çözülmüş birer gözbağı olduğunu?
Tuna Kiremitçi
|
|
|