|
asyaland
|
Sevgilinize güzel sözler...
sonsuzluk koyuyorum adını sensiz günlerin, senli günlerle takas ediyorum yokluğun diye bir şey yok bende, ben seni sonsuzluk kadar çok ama çok seviyorum 
günden güne yok olmaktayım bütün ışıkları attım bir kenara anlamıyor musun? gökyüzü güneş olsada sensiz yine karanlıktayım  seni seviyorum  gözlerime bakabilir misin?
varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım, aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım!
günü gece olsun diye yaşıyorum, çünkü gece hayallerime geliyorsun, seni beklemiyorum çünkü sen hep benimlesin, hayallerimde ve kalbimdesin, terk edip gitmiş olsan da, unutsan da, unutmuyacağım 
var mı daha ağır yük, hasreti çekmek kadar yaşama sebebimsin, ekmek kadar su kadar ayrılığın, hasretin her şeyin bir hazzı var seni anmak da güzel seni özlemek kadar
seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen vur kır kalbimi kalbimden akan kan yazacaktır ismini o zaman anlarsın sana olan sevgimi…
kalbimdeki aşka, dudaklarımdaki gülüşe, akan gözyaşlarıma, yalnızca sen layıksın çünkü benim için çok özelsin aşkım 
hasret kapımda nöbetler tutuyor sevgilim uzak bir şehirde gözlerim onu arıyor bir kuş olup gitsem aşsam şu enginleri varsam senin yanına öpsem doyasıya koklasam
geceleri uzaklara çığlık olur sesim, denizden çıkan yosun kokusundan keskin sana özlemim, bu sabah sırf senin için aralandı gözlerim, günaydın benim herşeyim
bin ömrüm daha olsa! kollarında son bulsa! sana kavuşmak varsa! ölmek bile düğün gelir bana! sensizlikten çok korkuyorum! inan kendimi bilmiyorum! önce allah sonra sen benim için! o bilir seni nasıl sevdim!
dudaklarında aşkın yankısı var sevdana kapılan bir kalbim var beni sana bağlayan büyük ümitlerim var yıkma dünyamı sana verecek son bir canım var!
iki kişi birbirini severse; sevgi olur biri kaçar, diğeri kovalarsa; aşk olur ikisi de sever lakin kavuşamazsa; efsane olur
korkma! sakın sevmekten korkma kurşun sesi kadar hızlı geçer yaşamak ama öylesine zor ki kurşunu havada sevdayı sıcacık yürekte tutmak
sil baştan yaşama şansım olsaydı eğer; kusursuz olmaya çalışmaz rahat bırakırdım yüreğimi korkmazdım çok riske girip sana aşık olmaktan
ne zaman sağır bir ressam, kristal bir zemin üzerine düşen gülün sesinin resmini çizerse, işte o zaman seni unutur bir başkasını severim
yalnızlık gecelerin, umut bekleyenlerin, hayal çaresizlerin, yağmur sokakların, tebessüm dudaklarının, sen ise yalnız benimsin!
şafak vakti yağan bir çiğ tanesi kadar masum, gün batımında denizlerden esen rüzgâr kadar çılgın ve okyanusun derinlerindeki bir inci tanesi kadar özelsin
hepsi gidici sen kalıcı, hepsi anlık sen hayat boyu, hepsi çocukça sen gerçekçe, hepsi öylesine sen ölesiye
küçüktüm, adam olmadı dediler, adam oldum, sevmedi dediler, sevdim, uğruna ölmedi dediler, öldüm, iş işten geçti dediler 
sevmek mi? hiç tatmadım ya gülmek? çoktan unuttum yaşamak mı? boşver! aşk ne mi? büyük bir yalan! mutsuzluk mu? işte o benim dünyam!
bilinmeyen diyarlarda yürüyorum unutulmak korkusuyla her an ağlıyorum rüyalarımda gördüğüm tarifi zor kız, beni vursunlar ama sana dokunmasınlar umut iklimine seni yazsınlar!
yıllar sonra düş kırıklıkları ile geldin ve düşlerle gidiyorsun aslında ben sana türkçeyi konuşmaya mecbur olduğum kadarından fazla mecbur oldum
deniz kumlardaki izleri siler ama hiç birşey kalbimdeki sevgini silemez seni ölene dek seveceğim
kalbimi kırmak denize yazı yazmaya benzer, kırılan kalbimi düzeltmek ise gece güneşe dokunmak kadar zordur sen denize yazı yazdın simdi gece günesin dogmasını bekle
gül nedir ki? solup gider gün nedir ki? gelip gider ateş nedir ki? söner biter ama sana olan sevgim sonsuzdur, ancak mezarda biter
yalnızım, yalnızlığım beni dinlemekte, yalanda olsa ne var ki bu şarkıyı söylemekte, yalanda olsa içimden bir bulut akıp geçiyor, yalanda olsa mutluyum bu bana yeter
aşk günah olmayacak kadar masum, köle olmayacak kadar özgür, ulaşılmayacak kadar derin, unutulmayacak kadar yakın seninle yaşanacak kadar özeldir
bazı aşklar okyanus gibidir görmesen de sonunun bir yerde bittiğini bilirsin simdi okyanuslar bile kıskanır sana olan sevgimi, görmesem de biliyorum sonunu sonsuza dek bitmeyecek
bazen anlatmak zor geldi korktum, bazen cesurdum sen yoktun ve artık bir karar aldım söylüyorum seni çok ama çok seviyorum
sana ne demeliyim bilmiyorum güneşim desem güneş batıyor, hayatım desem hayat kısa, gülüm desem oda soluyor sana canım demeliyim çünkü bu can seninle yaşıyor
bir rüzgâr eserse oralara, sana olan sevgimi fısıldarsa kulağına, cevabını sevgimden ıslandığın yağmurlarla yolla
aşkına döksem gözyaşlarımı, elinle bir defa silecek misin? şu kalbimi sana versem, bir gün gelecek sevecek misin?
ben kimseyi böyle delice kıskanmadım, hiç kimseye böyle yürekten bağlanmadım, ben kimse için bir gün oturup ağlamadım yalnızca senin için aşkım
seni çok özledim seni her özlediğimde kalbime bir yıldız çizdim seni ne kadar özlediğimi bilmek ister misin? sayende bir gökyüzüne sahibim canım!
sonbahara inat ağaç hala yeşermekte, geceye inat gün hala ağarmakta ben ise kadere inat hala seni sevmekteyim inat bu ya mahşere kadar seni seveceğim!
biliyorum sen güneşsin etrafında binlerce gezegen var ama sen de biliyorsun ki ben dünyayım ve bir tek bende hayat var
sonbahara inat ağaç hala yeşermekte, geceye inat gün hala ağarmakta, ben ise kadere inat hala seni sevmekteyim inat bu ya mahşere kadar seni seveceğim!
ne zaman sağır bir ressam, kristal bir zemin üzerine düşen gülün sesinin resmini çizerse, işte o zaman seni unutur bir başkasını severim
isteyip de sahip olamadığım her şeyin yerine seni koyduğum zaman anladım ki, ben her şeye sahipmişim çünkü sen her şeyden ve herkesten değerlisin!
bir çerçeve astım odama içi boş önemi yok, neden diye sorma neye baksam seni görüyorum nasıl olsa
umutlarım yıkıldı senden sonra yaşamayı haram gördüm kendime! bu dünyadan kurtulmak istediysem de kaç defa sensiz gidemedim ölüme
senin sevgini doldurdum gönül kadehime, senin sevgini içeceğim senin hayallerini çizdim gözlerime, hep seni seyredeceğim ilk defa seni sevdim ölene kadarda seni seveceğim 
buruk bir duygu yüklenirse yüreğine, gözlerin zaman zaman takılıyorsa uzaklara, kulakların çınlarsa zamansız, bil ki bir yerlerde özlenmişsindir!
yaşamak özlemsiz, özlem sevgisiz, sevgi de sensiz olmaz unutma sevmek daima beraber olmak değil sensizken bile seninle olabilmektir
sen güllere özenme güller sana özensin, üzme tatlı canını sen güllerden de güzelsin bir gülüş kadar özgür özgürlük kadar vazgeçilmezsin gülüm sen her şeye değersin
kimsin sen? yaşamak isteyip de yaşayamadığım umutlarımsın yıllardır beklediğimsin belki de  kimsin sen? sen benim sevdiğimsin sevdiğimi söyleyebildiğimsin
seni yıldızlara benzetiyorum onlar kadar etkileyici çekici ve de güzelsin ama aranızda tekbir fark var onlar milyonlarca sen bitanesin!
biliyorum okuduğun kitaplar gibiyim senin için yeri gelince hatırlanacak sense yaktığım şiirler gibisin hiç aklımdan çıkmayacak
yorgunum! çünkü yorgunluğumun seni sevmek gibi bir anlamı var yinede seni sevmekten duyduğum mutluluğun tadına düşmanlarım ulaşamazlar
düşünüyorum da; düşüncelerin en güzeli senin beni düşünüp düşünmediğini düşünürken, düşünüyor olmanı düşünmek galiba j
dünyada birçok insan var kimi mutlu kimi mutsuz, kimi ağlayıp kimi gülüyor ama güzelliklere ve mutluluğa layık bir insan var o da su an mesajımı okuyor
kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde bir türlü kendimi avutamadım kaç gece ağladım böyle gizlice ne yaptımsa seni unutamadım
sen var ya sen sütlaç kadar tatlı, lahmacun kadar sıcak, çiğ köfte gibi acılı, dolma gibi çekici, bulgur gibi asil, aşure gibi karışık, ve içli köfte gibi mükemmelsin ya
__________________
|