Yalnız Mesajı Göster

Kuva-yı Milliye

Eski 06-27-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuva-yı Milliye




Teşkilat-ı Esasiye (1921 Anayasası - 20 Ocak 1921)



Yunan ilerleyişi devam ettiğinden bir anayasa çıkarılması zorlaşmıştır

Iİnönü Savaşı'nın kazanılması üzerine MKemal bir önerge yayınlamıştır (13 Eylül 1920)

Teşkilat-ı Esasiye adındaki bu önerge Türk Devleti'nin ilk anayasası olmuştur (20 Ocak 1921)

23 esas ve bir ek maddeden oluşmuştur

Kanun-i Esasi’nin Teşkilat-ı Esasiye ile çelişmeyen bölümleri yürürlükte kalmıştır

Türkiye Devleti’nin ilk anayasasıdır



1921 Anayasası'nın Maddeleri



1 Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir

2 Kanun yapmak (yasama) ve yürütme yetkisini kullanmak milletin tek ve gerçek temsilcisi olan TBMM'ye aittir

3 Türkiye Devleti TBMM tarafından yönetilir ve hükümet "TBMM Hükümeti" adını alır

4 TBMM, iller halkınca seçilen üyelerden oluşur

5 TBMM'de seçim iki yılda bir yapılır

6 TBMM, hükümeti seçtiği vekillerle (bakanlarla) yönetilir

7 Şer’i hükümlerin uygulanması TBMM’ye aittir

8 Meclis başkanı hükümetin de başkanıdır



Önemi:

Yeni Türk Devleti'nin kuruluşunun siyasi ve hukuki belgesidir

Güçler Birliği İlkesi kabul edilmiştir

Türk tarihinde ilk kez egemenlik ulusa verilmiştir

Meclis içinde İstiklal Mahkemeleri kurulmuş ve yargı gücü de kullanılmıştır

Ulusal birliğin bozulmaması için devletin rejimi belirtilmemiştir

TBMM, yaptığı anayasa ile Kurucu Meclis özelliğini göstermiştir

Meclis Hükümeti sistemi kabul edilmiştir

Şer'i hükümlerin TBMM tarafından yerine getirilmesi kabul edildiğinden 1921 Anayasası laik bir anayasa değildir

1921 Anayasası, 1924 Anayasası'nın ilanına kadar yürürlükte kalmıştır



1921 Anayasası’nda Yapılan Değişiklikler



Devletin rejiminin cumhuriyet olduğu belirtilmiştir (1923)

Cumhuriyetin ilanı ile Meclis Hükümeti Sistemi sona ermiş Kabine Sistemi’ne geçilmiştir




İsyanlar
Nedenleri:

İstanbul Hükümeti'nin TBMM aleyhine yayınladığı fetva

MKemal ve arkadaşlarının gıyabî olarak idam istemiyle yargılanmaları

İstanbul Hükümeti'nin Anadolu üzerinde otorite kurmak istemesi

İstanbul Hükümeti'nin Milli Mücadele'yi İttihatçı ve Bolşevik olarak nitelendirmesi

İtilaf Devletleri'nin Milli Mücadele'nin Padişah ve Halifeye karşı yapıldığı şeklindeki propagandaları

İngilizler'in boğazların iki tarafında da tampon bölge oluşturmak istemeleri

Asker kaçaklarının otorite boşluğundan yararlanmak istemeleri

Bazı kişilerin manda ve himaye istemesi

Azınlıkların işgallerden yararlanarak bağımsız devlet kurma çabaları

Kuva-yı Milliye birliklerinin disiplinsiz hareketleri

Bazı Kuva-yı Milliye birliklerinin Düzenli Ordu'ya katılmak istememeleri



A)İstanbul Hükümeti'nin Neden Olduğu Ayaklanmalar


1) Anzavur Ayaklanması

Jandarma emeklisi Binbaşı Ahmet Anzavur tarafından çıkarılmıştır

Balıkesir, Biga, Gönen, Manyas ve Susurluk çevresinde yayılmıştır

Ayaklanmayı Çerkez Ethem bastırmıştır

2) Kuva-yı İnzibatiye (Halifelik Ordusu) Ayaklanması

Kuva-yı Milliye'ye karşı İngilizler'in yardımları ile kurulmuştur

İzmit ve Geyve çevresinde etkili olmuştur

Ayaklanma Ali Fuat Paşa tarafından bastırılmıştır

Kuva-yı İnzibatiye birliklerinin bir kısmı Kuva-yı Milliye'ye katılmıştır



B)İstanbul Hükümeti ve İşgalci Devletlerin Kışkırtmaları İle Çıkarılan Ayaklanmalar Ayaklanmalar



1) Bolu, Düzce, Hendek ve Adapazarı Ayaklanmaları

Boğazların kontrolünü sağlamak için İngilizler'in desteği ile çıkarılmıştır

Ayaklanma, Çerkez Ethem’in yardımları ile Ali Fuat Paşa ve Refet Bey tarafından bastırılmıştır

2) Yozgat Yenihan Ayaklanması

Osmanlı Hanedanı'na bağlı ayanlardan olan Çapanoğulları Yozgat'ta, Aynacıoğulları ise Zile'de ayaklanmışlardır

Çerkez Ethem ayaklanmayı bastırmaya çalışmış, ancak Yunan ilerleyişi başladığından Batı Cephesi'ne geri çağrılmıştır

Yıl sonunda ayaklanma merkezden gönderilen güçler tarafından bastırılmıştır

3) Afyon Ayaklanması

Yunanlar'ın kışkırtması sonucu Çopur Musa Afyon'da "Din elden gidiyor" diyerek ayaklanmıştır

Kuva-yı Milliye güçleri ayaklanmayı bastırmıştır

4) Konya Ayaklanması

Delibaş Mehmet, hükümet binasını basmış ve binaya el koymuştur

Milli güçler tarafından ayaklanma bastırılmıştır (22 Kasım 1920)

5) Milli Aşiret Ayaklanması

Urfa Viranşehir'de Fransızlar'ın kışkırtmaları sonucu ayaklanmışlardır

Ayaklanma Kuva-yı Milliye tarafından bastırılmıştır

6) Ali Batı Ayaklanması : Midyat ve Nusaybin çevresinde çıkmıştır

7) Şeyh Eşref Ayaklanması : Bayburt'ta çıkmıştır

8) Koçkiri Ayaklanması : Erzincan, Zara ve Koçkiri çevresinde çıkmıştır

9) Cemil Çeto Ayaklanması : Garzan ve çevresinde çıkmıştır



C)Azınlıkların Çıkardığı Ayaklanmalar



1) Rum Ayaklanmaları

Rumlar, Trabzon'da Pontus Rum Devleti'ni kurma düşüncesiyle ayaklanmışlardır

İngilizler tarafından desteklenmiştir

Kurtuluş Savaşı boyunca en uzun süren ayaklanma, Pontus Rum ayaklanmasıdır

Ayaklanma Şubat 1923'te bastırılabilmiştir

2) Ermeni Ayaklanmaları

Fransızlar'ın desteği ile Ermeni İntikam Alayı Adana ve çevresinde katliamlar yapmıştır

Ayaklanma Güneydoğu Anadolu'ya yayılmıştır

Milli Mücadele'nin kazanılması ile ayaklanmalar bastırılmıştır



D)Kuva-yı Milliye Taraftarı Olup Sonradan Ayaklananlar



1) Demirci Mehmet Efe Ayaklanması

Denizli, Burdur, Dinar ve Çal çevresinde çıkmıştır

Ayaklanmayı Iİnönü savaşından önce Refet Bey bastırmıştır (30 Aralık 1920)

2) Çerkez Ethem Ayaklanması

Kütahya, Gediz ve Demirci çevresinde çıkmıştır

Çerkez Ethem, Iİnönü Savaşı sırasında Düzenli Ordu'ya saldırmıştır

Iİnönü Savaşı'ndan sonra ayaklanma bastırılmıştır (24 Ocak 1921)





TBMM'NİN AYAKLANMALARA KARŞI ALDIĞI ÖNLEMLER

Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarılmıştır (29 Nisan 1920)

İstiklal Mahkemeleri kurulmuştur (11 Eylül 1920)

İstanbul Hükümeti ile tüm ilişkiler kesilmiş, İstanbul'dan gelen evraklar geri gönderilmiş, İstanbul Hükümeti'nin yaptığı her türlü iş yok sayılmıştır

Düzenli Ordu kurularak Kuva-yı Milliye birlikleri kaldırılmıştır

İstanbul Hükümeti'nin çıkardığı fetvaya karşılık, Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi tarafından karşı fetva yazılarak Milli Mücadele'nin haklılığı halka duyurulmuştur



Ayaklanmaların Sonuçları:



Kurtuluş Savaşı uzamıştır

Milli Mücadele'nin kazanılması gecikmiştir

Yunanlar, Anadolu'da ilerleme fırsatı bulmuştur

Boş yere kardeş kanı dökülmüştür

TBMM gücünü, ayaklanmaları bastırmak için kullanmıştır

TBMM, tüm ayaklanmaları bastırarak Anadolu'da otoriteye hakim olmuştur



Not : Hıyanet-i Vataniye Kanunu ve Şeyh Said İsyanı olayıyla ilgili çıkarılan Takrir-i Sükun Kanunu, amaç bakımından birbirine benzer



İSTİKLÂL MAHKEMELERİ (11 Eylül 1920)



Kuruluş Nedeni:

TBMM'ye karşı ayaklanmaların çıkması

Anadolu'da eşkıyaların çoğalması ve iç güvenliği tehdit etmeleri

Kuva-yı Milliye birliklerinin düzensiz hareket etmeleri

Askerden firar edenlerin artması

TBMM'nin tüm yurtta otoriteyi eline almak istemesi



Hıyânet-i Vataniye Kanunu kabul edilmiştir (29 Nisan 1920)

İstiklâl Mahkemeleri kurulmuştur (11 Eylül 1920)



İstiklâl Mahkemeleri'nin Özellikleri:

Mahkeme kararlarında temyiz hakkı yoktur

Mahkeme üyeleri TBMM üyeleri arasından seçilmiştir



İstiklâl Mahkemeleri'nin Yararları:

Asker kaçakları orduya geri dönmüştür

Ayaklanmalar bastırılmıştır

İç güvenlik sağlanmıştır

Devlet organları işlemeye başlamıştır

Vergi ve asker alımları kolaylaşmıştır



Not 1: İstiklal Mahkemeleri ilk kez TBMM'ye karşı ayaklanmalar sırasında kurulmuştur

Not 2: Tekalif-i Milliye Emirleri'ne karşı çıkmalar başlayınca İstiklal Mahkemeleri yeniden devreye girmiştir

Not 3: Şeyh Said İsyanı sırasında İstiklal Mahkemeleri yine işlevini yerine getirmiştir


SEVR BARIŞ ANTLAŞMASI (10 Ağustos 1920)

Antlaşmanın metni İtilaf Devletleri tarafından Paris Barış Konferansı'nda hazırlanmıştır (18 Ocak 1919)

Yunanlar İngilizler'in desteği ile kısa sürede Balıkesir, Nazilli, Karamürsel, Mudanya'yı ele geçirmiş ve Bursa-Uşak çizgisinin doğusuna kadar ilerlemişlerdir

Yunanlar bundan cesaret alarak Doğu Trakya'da da ilerlemişler ve İstanbul'a yaklaşmışlardır

Başkenti bile kaybetme korkusuna kapılan Osmanlı, ümitsizlik içerisinde Sevr Antlaşması'nı imzalamıştır

Mebusan Meclisi dağıtıldığından dolayı antlaşmayı Dar-ı Şura-yı Saltanat imzalamıştır



A) Sevr Antlaşması'nda Sınırlar

Yunanistan'a; Trakya ve Batı Anadolu

Fransa'ya; Sivas, Malatya, Adana, Urfa, Antep, Maraş ve Suriye

İngiltere'ye; Musul dahil Irak ve Arabistan

İtalya'ya; Güneybatı Anadolu verilecek

Osmanlı'ya; Giresun, Ordu, Samsun, Tokat, Amasya, Sinop Çorum, Kayseri'nin doğusu, Çankırı, Ankara, Eskişehir, Bolu, Zonguldak ve Bilecik Osmanlı Devleti'nde kalacak

Adalar'dan: İtalya'ya; Rodos ve Oniki Ada,

Yunanistan'a; Diğer adalar bırakılacak

Doğu Anadolu'da: Bir Ermeni Devleti, bir de Kürt Devleti kurulacak


B) Siyasi Hükümler

Boğazlar ve İstanbul: İstanbul, Osmanlı Devleti'nin başkenti olacak Osmanlı, azınlıkların haklarını koruyamazsa İstanbul Osmanlı'nın elinden alınacak

Boğazlar, savaş ve barış zamanında bütün devletlerin gemilerine açık olacak

Boğazlar, Boğazlar Komisyonu tarafından yönetilecek, komisyonun ayrı bir bayrağı ve bütçesi olacak

Azınlıklar: Azınlıklara her milletten ve Türkler'den fazla hak verilecek

C) Askeri Hükümler

Mecburi askerlik kaldırılacak

Asker sayısı 50,700'ü geçmeyecek

Orduda ağır silah bulunmayacak

Deniz gücü 13 küçük gemiyi geçmeyecek

D) Ekonomik Hükümler

Osmanlı Maliyesi, İtilaf Devletleri'nin kontrolünde bulunacak

Bütçeyi İngiliz, Fransız, İtalyan ve Türkler'den oluşan bir komisyon belirleyecek Osmanlı üyeleri bu komisyonda yalnızca danışman olarak bulunacak

Osmanlı Devleti savaş tazminatı ödeyecek

Kapitülasyonlar yeniden yürürlüğe girecek ve bütün devletler yararlanacak





Sevr Antlaşması'nın Önemi:

Sevr Antlaşması ile Osmanlı yok sayılmıştır

Osmanlı Devleti Sevr ile başka devletlerin yönetimine bırakılmıştır

Galip Devletler Osmanlı'yı aralarında paylaşmışlardır

Azınlıklara geniş haklar verilmiş, Türkler'in kendi vatanındaki hakları kısıtlanmıştır

Mebusan Meclisi dağıtıldığından antlaşma onaylanmamış ve uygulanamamıştır Bu yönüyle Sevr, 1878 Yeşilköy (Ayastefanos) Antlaşması'na benzer

Yunanlar antlaşmayı onaylatmak için Batı Anadolu'da ve Trakya'da ilerleyişe geçmişlerdir

İngilizler Bandırma ve Mudanya'ya asker çıkarmıştır

Sevr'in imzalanması, milletin Milli Mücadele'ye olan inancını arttırmıştır




Not : TBMM, Sevr'i imzalayanları vatan haini ilan etmiştir TBMM Sevr'in yerine Lozan Barış Antlaşması'nı imzalamıştır



KURTULUŞ SAVAŞI

(Cepheler) (24 Eylül 1920 - 11 Ekim 1922)



A) DOĞU CEPHESİ

a) Ermeni Meselesi

Fatih zamanında İstanbul’da Ermeni Patrikliği kurulmuştur

Osmanlı’da Ermeniler, Millet-i Sadıka diye anılmıştır

Ermeni Meselesi ilk kez Berlin Antlaşması’nda ortaya çıkmıştır (1878)

Ermeniler amaçlarına ulaşabilmek için Taşnak ve Hınçak cemiyetlerini kurmuşlardır

Ermeniler 19yy sonlarında Van, Erzurum, Bitlis ve Sason civarında ayaklanmışlardır

Ermeniler, IIAbdülhamid’e suikast düzenlemişler, fakat başarılı olamamışlardır (1905)

1915’te Ermeniler Van ve Sivas’ta katliam yapmışlardır

1915’te Tehcir Kanunu çıkarılmış ve Ermeniler Suriye’ye göç ettirilmiştir

General Harbord, Doğu Anadolu ile ilgili bir rapor hazırlamış, raporda Ermeniler’in yaşadıkları Osmanlı topraklarında Türk nüfusundan fazla olmadığı açıklanmıştır

24 Eylül 1920’de Ermeniler saldırıya geçmiş, Türk Ordusu Misak-ı Milli sınırlarına kadar ilerlemiş ve Kars Zaferi kazanılmıştır


Doğu Cephesi
Kumandanı Kazım
Karabekir Paşa




Gümrü Antlaşması (3 Aralık 1920)



Ermeniler’in isteği üzerine Gümrü Antlaşması imzalanmıştır Antlaşmaya göre:

1 Kars, Sarıkamış, Iğdır, Kağızman Türk Devleti’ne verilecek

2 Doğu sınırı, Aras Nehri ve Çıldır Gölü’ne kadar uzanacak

3 Ermenistan Hükümeti, Sevr Barış Antlaşması’nı tanımayacak

4 Ermenistan, TBMM’nin aleyhine çalışmayacak

5 Türkler’e saldırıda bulunan Ermeniler dışındakiler isterlerse 6 ay içinde Türkiye’ye dönebilecekler



Önemi:



Ermenistan TBMM’yi tanıyan ilk devlettir

Türk Devleti’nin ilk siyasi başarısıdır

Türk ordusu ilk başarısını Doğu’da Ermeniler’e karşı kazanmıştır

Kurtuluş Savaşı’nda kurtarılan ilk yer Kars’tır

Mondros’taki sınırlar ilk kez aşılmıştır

Batı ve Güney Cephesi güç kazanmıştır

Rusya’nın 5 Aralık 1920’de Ermenistan’ı işgal etmesiyle Gümrü Antlaşması uygulanamamıştır



b) Gürcistan'la İlişkiler



Gürcistan’la Batum Antlaşması imzalanmıştır (23 Şubat 1921) Buna göre;

Batum, Artvin, Ardahan Türk Devleti’ne bırakılmıştır



Alıntı Yaparak Cevapla