Yalnız Mesajı Göster

Milli Kuvvetlerin Türk Kurtuluş Savaşı’ndaki Önemi

Eski 06-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Milli Kuvvetlerin Türk Kurtuluş Savaşı’ndaki Önemi




Büyük Zafer ve İzmir'in geri alınması memleketin her tarafında, bir çok İslâm ülkesinde sevinç gösterileri ile kutlanmış, her taraf-tan tebrik telgrafları yağmıştır İstanbul Hükümeti, 11 Eylül 1922 Pazartesi akşamı Mustafa Kemal Paşa'ya çektiği telgrafta, "Kumandan-ı besalet simat" tabirini kullanarak, Yunan zulmünün sona erdirilmesi, gösterilen kahramanlık, üstün gayret ve fedakarlık dolayısıyla başta kendisi olmak üzere bütün kumandan ve askerlerimizi tebrik etmiştir Prens Sabahaddin Bey, Mustafa Kemal Paşa'nın İzmir'e girdiği gün çekmiş olduğu telgrafta, zaferden duymuş olduğu memnuniyeti dile getirerek, başta kendisini, Türk ordusunu, Büyük Millet Meclisi ile beraber bütün Türk Milleti'ni tebrik etmişti Bunun yanısıra "Muallim-ler Cemiyeti", "Talebe-i Ulûm Cemiyeti", ve "Maden Kömürü Amele Cemiyeti" çekmiş oldukları telgraflarla, Başkumandan Mustafa Kemal Paşa ve Türkiye Büyük Millet Meclisini kutlamışlardır Ayrıca İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Talebe Derneği, işgal altında bulunan topraklarımızın kurtuluşu dolayısıyla, orduya "Darülfünunun" selam ve şükran duygularını iletmek için İzmir'e gitmek üzere bir heyet teşkili hususunda harekete geçmiştir Bu arada İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, talebelerinin yazılı isteği üzerine 19 Eylül 1922'de Mustafa Kemal Paşa'yı "Fahri Profesörlüğe" seçmiştirBu tebrik telgrafları arasında henüz 7 yaşında olan Antalyalı küçük Saadet'in, Maraş "Milel-i gayr-ı müslime ruhanileri"nin, Kâzım Karabekir Paşa'nın ve "Ticaret Mekteb-i Âlisi Mezunlarının" telgrafları da vardır

Büyük Zafer ve İzmir'in kurtarılışı yalnız anavatanda değil, bütün dünyada, İslam ülkelerinde büyük sevinç yaratmıştır 8 Eylül'de Hindistan'da milyonlarca Müslüman, Türk Ordusu'nun zaferi için dua etmiş, Kalkütta'da Müslüman evlerine bayraklar asılmış, camilerde de Türk zaferi için dualar edilmiştir İran Başbakanı, "Irak Şeyh'ül Meşayihi" Uceymi Paşa, Şeyh Senüsî, Hindistan Hilafet Komitesi Reisi Chotani, Rusya Müslümanlarını temsilen Mehmed Abdullah Kurban Ali, Cezayir'den Emir Halid, Tunus'tan Thimami bin Abdullah ve Buhara "Hey'et-i ilmiyyesi" de birer tebrik telgrafı göndererek Mustafa Kemal Paşa'yı kutlamışlardır Afgan elçisi Ahmed Han ile Rus elçisi Aralof Türk zaferini hararetle tebrik etmişlerdir Bundan başka, İngiltere, Fransa, İtalya ve Amerika Birleşik Devletleri'nin İzmir'deki konsolos ve amiralleri 10 Eylül 1922'de Birinci Ordu Kumandanı Nureddin Paşa'yı ziyaret ederek, Türk zaferini tebrik etmişlerdir Ukrayna Hükümeti ise çok ilginç bir jestte bulunarak, Ankara Hükümeti "Maarif Vekaleti"ne bütün aksam ve yedek parçasıyla birlikte bir matbaa makinası hediye etmiştir

Millî Mücadele'nin başından itibaren Başkumandan Mustafa Kemal Paşa ve Kuva-yı Millîye'ye her türlü desteği veren İstanbul halkı, ordusuna olan şükran borcunu ödeyebilmek için hiç bir yardımı esirgememiştir Millî Mücadele'yi gönülden destekleyen İstanbul, II İnönü Zaferi ile birlikte coşmuş, mitingler düzenlenerek zaferden duyulan büyük sevinç dile getirilerek,, "Hilâl-i Ahmer" için yardım kampanyaları açılmıştı İki gün içinde 115661 kuruş yardım toplanmış, Anadolu'da şehit düşen ve yaralanan Türk askerlerine verilmek üzere Padişah 10000 lira, saray mensupları 3000, Veliahd Abdülmecid Efendi 1000 ve hanımı da 200 lira vermişlerdi Bu suretle toplam yardım 25 Mayıs 1921 itibariyle yaklaşık 21500 liraya ulaşmış oluyordu Sakarya Muharebesi sırasında Türk Ordusunun muazzam direnişine, halkın desteği de destanlaşmıştı Teşkil edilen yardım komisyonlar sayesinde Anadolu'da çarpışan gazilerimiz ve şehit düşenlerin aileleri için büyük miktarlara varan aynî ve nakdî yardımlar yapılmıştır Millî Mücadele'de çok büyük hizmetleri görülen "Hilal-i Ahmer'in" cephede çarpışan subay, er, şehit ve gazilerimizin ailelerine yardım için çok sayıda komiteler teşkil ettiği anlaşılmaktadır Matbuat Cemiyeti ile işbirliği yapan bu komiteler İstanbul Halkının cephedeki askerler için yapmış olduğu her türlü yardımın süratle yerine ulaştırılmasını sağlamıştır Bazı gazeteler ise, vermiş oldukları ilanlarla halka seslenerek, gazetelerin okunduktan sonra, cephede çarpışan askerlere gönderilmek üzere, "Anadolu'da Garp Cephesi Kumandanlığı" adresine postalanmasını istemişler-dirBu gazetelerin bazı yazıları kısmen sansüre uğramış olsa da Kuvâyı Milliye'yi, Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları ile Millî Mücadele'yi destekleyen yayınlarıyla cephede bulunan askerlerimiz üzerinde büyük moral kaynağı olmuştur Kaldı ki, İstanbul Sakarya Zaferi'nden sonra iyice coşmuş, işçi, memur, asker, esnaf hatta devlet ricali, kelimenin tam anlamıyla "ihtiyatı elden bırakarak" Anadolu'da çarpışan gazilerimize yardıma koşmuşlardır Aralarında "Tütün Rejisi, Osmanlı İtibar-ı Millî Bankası, Banka İtaliana Di Skonto, Banka Komerciyale İtaliana, Banka Di Roma, Türkiye Millî Bankası, Selanik Bankası personelinin de bulunduğu birçok müessese, ticarethane ve tanınmış işadamları, teşkil edilen bu yardım komiteleri vasıtasıyla Hilal-i Ahmer'e önemli miktarlarda yardımda bulunmuşlardır

Ramazan bayramının yaklaşması münasebetiyle, Anadolu'daki gazilere verilmek üzere 200000 hediye hazırlanacağını duyuran Akşam Gazetesi, "İstanbullular için mukaddes bir vazife" başhğı altında hayırsever vatandaşları yardıma çağırmıştırAynı şekilde benzer bir ilan Vakit Gazetesi'nde görülmektedir "Askere Bayram Hediyesi Veriniz!" başlığını atan gazete, son derece anlamlı ve vicdanlara seslenen bir ifade ile şöyle demektir:" şu kadar var ki, esaret para ile değil, kanla kahramanlık yolunda verilen son nefeslerle boğulur İstanbul mebzul ziya'lar içinde daha az muzdariptir Vatan için ölen vatan için teneffüs eden, vatan için dağlara tırmanan yine Anadolu'daki neferlerdir Kızınızın saçı, annelerin ellerini ve çocukların hayatını size bağışlayan bu neferlerdir Silah başındaki vatandaşımız manevi ve maddi alakamızdan uzak kalmasın Oniki gün sonra bayram gelecek İstanbul, Anadolu ordusuna bu bayram hediyesini göndermeye mecburdur Anadolu ordusuna, bu bayram hediyeyi hazırlamaya başlayınız!" Bu çağrıyı 20 Mayıs'ta İkdam izlemiş, "Bayram yaklaşırken, cephede vatanı, namusu, tarihi ve şerefi için çarpışan kardeşlerini, İstanbul'da Fakr-u zarûret içinde bulunan muhacirleri unutma" diye seslenerek "Sadaka-i fıtrın" onlara verilmesini istemiştir Büyük taarruzun başladığı gün, Türkiye Büyük Millet Meclisi Vekiller Heyeti Reisi Rauf (Orbay) Bey, tüm milleti orduya yardım etmeye çağırmıştır Bunun üzerine derhal harekete geçen Hilâl-i Ahmer, evleri ve köyleri yakılıp yıkılan gazilerimizin, binlerce felaketzede vatandaşımızın ihtiyaçlarım temin ve ızdıraplarını biraz olsun dindirebilmek için büyük bir yardım kampanyası başlatmıştır Bu çağrı üzerine aynı zamanda Hilâl-i Ahmer fahrî başkanı olan Veliahd Abdülmecid Efendi, Anadolu'daki yaralı gazilerimize yardım olarak 500 lira, Dr Celal Muhtar bey 1000 lira ve Ayşe Sadıka Sultan 35 lira vermiştirBunu müteakip Sultan Vahdeddin 5000 ve hanımı için de 1000 lira olmak üzere toplam 6000 lira, Şehzade Ömer Hilmi Efendi ise 100 lira yardımda bulunmuşlardır Bu arada son derece anlamlı bir yardım da Tevfik Paşa başkanlığındaki Osmanlı Hükümeti'nden gelmiştir Hükümet üyeleri aralarında topladıkları 57500 kuruşla bu yardım kampanyasına katılmakta tereddüd etmemişlerdir Bu arada bazı gayr-i müslim vatandaşlarımızın da bu yardım kampanyasına iştirak ettikleri anlaşılmaktadır Nitekim bu hususta harekete geçen Musevi vatandaşlarımız, Hilâl-i Ahmer'e yardım için Sirkeci ve Haydarpaşa'da birer komite teşkil etmişler, Galata Musevileri Sultanisi talebeleri ise aralarında 31 lira toplamışlardır, Yine Şişli Bomonti civarında bir çay bahçesinde tertip edilen müsamere esnasında, Ermeni vatandaşlarımızdan bazı hanımlar tarafından toplanan 85 lira 625 kuruş yardım Hilâl-i Ahmer'e gönderilmiştir Elbette bu örnekler çoğaltılabilir Ancak, hemen hergün gazete sütunlarında "Hilâl-i Ahmer'e Yardım" başlığı altında Anadolu'da çarpışan gazilerimize ve onların ailelerine yardım eden binlerce vatandaşımızın isimleri yer almıştır Bunlar arasında bir günlük hasılatını "Hilal-i Ahmer'e" bağışlayan her kesimden esnaf ve işçi, maaşını üç dört ayda bir, çoğu kere tam olarak alamayan memurlar, memleketindeki arazisini bağışlayan insanlar, mücevherlerini bağışlayan kadınlar, harçlıklarını birleştirerek yardıma katkıda bulunan çocuklar vardır İşte toplanan bu yardımlar süratle Anadolu'ya sevkedilmiş, millî ordunun ihtiyacı olan silah, cephane, techizat ve ilaç alınmış; cephede çarpışan askerlerimizin dul ve yetimlerine gönderilmiştir

Bütün bunlarm yanısıra çeşitli ülkelerde yaşayan Müslüman toplulukları ve diğer İslam ülkeleri de Hilâl-i Ahmer'in açtığı yardım kampanyalarına nakdî yardımlarıyla katkıda bulunmuşlardır Bunlardan Amerika'nın "Providence" şehrinde bulunan Müslümanlar tarafından toplanan 1150 Dolar, 75 santim, yani 185 lira 605 kuruş Hilâl-i Ahmer'e teslim edilmiş50; Beyrut'ta yayımlanan "El Belag" gazetesi, halkı Anadolu şehitlerinin yetimlerine yardım etmeye çağırmış ve kurban derilerinin toplanarak, elde edilecek gelirin bu hususa sarf edilmesi için heyetler teşkil edilmesini tavsiye etmiştir

Türk Ordusunun kazanmış olduğu muhteşem zafer Mısır, Suriye, Tunus ve Cezayir'de de büyük sevinç gösterilerinin yapılmasına vesile olmuştur Suriye gazeteleri bu sevinci yansıtan makaleler yayımlayarak, Müslüman dünyasının Türkiye'ye maddî yardıma çağırmışlardır Bunun üzerine Şam'da "eşraf ve ulemadan" meydana gelen bir meclis vasıtasıyla yardım toplanmasına karar verilmiş, bu çağrıya uyan zenginler büyük miktarda nakdî yardımda bulunmuşlardır Yardım toplanması için Tunus ve Cezayir'de de heyetler teşkil edilmiş; Müslüman kadınları mücevherlerini büyük bir hoşnutlukla bağışlamaktan çekinmemişlerdir Dumlupınar'da elde edilen büyük zafer, Mısır'da da büyük sevinç gösterileriyle karşılanmış, Afyonkarahisar'ın geri alınması üzerine, dükkanlar ve evler Türk bayraklarıyla donatılarak, Anadolu için yardım toplanmasına başlanmıştır


Alıntı Yaparak Cevapla