Yalnız Mesajı Göster

Kenya cumhuriyeti kenya cumhuriyeti hakkında bilgiler

Eski 06-26-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kenya cumhuriyeti kenya cumhuriyeti hakkında bilgiler





BEYAZIZ, KİRLİYİZ DOSTUM

Kenya'dan geçti yolumuz
Seher Çevik Kenya'da neler gördü, nelerden etkilendi, yazdı

22 Kasım 2009 Pazar 10:05
BİZ SİZİN BİLDİĞİNİZ BEYAZLARDAN DEĞİLİZ
İlk kez Afrika`da, Kenya”dayız Uçağımız karanlık bir şehre: Nairobi’ye iniyor sabaha karşı Ay son dördünde, parlıyor yarım yarım Kalabalığız
Her birimiz oraya aslında, şöyle gizli bir istekle, belki kendimize bile söylemediğimiz: “biz sizin bildiğiniz o beyazlardan değiliz” diyebilmek, kendimizi anlatabilmek için gitmiştik, heyhat ki 500 yıllık beyaz adam algısını değiştirmeye 5 gün nasıl yetsin ki? Beyazdık, eli, yüzü, kolu, bacağı beyaz bir adam, ama sadece o kadar
Biz kalbimizden bahsetmek istemistik, onlar sadece beyazlığımızdan bahsetti, tenimizin beyazlığından
Biz bağırmak istedik ve bağırdık tekrar tekrar; şeker dağıtarak, başlarını okşayarak, kimimiz çocukları öperek, kimimiz gülümseyerek, kimimiz o çocukları kucaklarımıza alarak, bahşişler, harcliklar dağıtarak… Onlarda dinleyecek hal kalmamış çoktan beridir lakin
Selam çaktı ve hazır ola geçti bize, oteldeki,okuldaki, otoparktaki koruma görevlisi,
İri, kahverengi gözleri
‘Hay madam” diyerek Öbür beyazlara nasıl davranıyorlarsa bize de öyle davrandılar, ne ek**** ne fazla, verdiğimiz bahşişleri eğilerek aldılar minnetle, öbür beyazlardan ne bekliyorlarsa bizden de bekledikleri sadece bu kadarcıktı
Gittiğimiz, otellerde lüks lokantalarda, hizmet ettiler bize, gülümsemeye çalışarak, iri kahverengi gözlerinde bir ürkeklikle Biz de gülümsedik içtenlikle, gözlerine bakarak ama n'olucaktı ki, bizden daha beyaz turistler bile gülümsüyorlardı onlara, aynı zamanda tatil beldesi olan Kenya'da, tatilde olmanın verdiği sevinçle belki de
İşte biz de beyazdık ve beyazlarla birlikte, o “luks” restoranlardaydık İsteklerimiz çoktu kimimiz mango, kimimiz mandalina, kimimiz karışık meyve suları, muzlu sütler, buzlu kahveler istedik istedik… hepimizin ayrı ayrıydı istekleri
Hepimiz aynı yemeği istemiştik aslında ama farklı farklı kombinezelerle
Aklında tutamadı yerli garsonlar isteklerimizi, masanın etrafında birkaç döndü, siparişleri tekrar aldı, yanlış yaparım korkusuyla gittiği belliydi yüzünden Yazmayı akıl edememişti, yazarak al dediysek de bizi dinlemedi, bunu yapması gerekiyorsa patronu söylemeliydi, efendisi!
İşte ne farkımız vardı ki beyazlardan,, orada oylece yemeklerimizi yerken Neyi anlatacaktık?
Hep zengindi yemek yiyenler, biz hem ‘zengin’ hem beyazdık
Servis minübüsümüze dönerken çantalarımıza sıkı sıkıya yapışmamızdan belliydi zengindik
Bir minibüs içinde sıkış tepiş değildik, hiç kimse ayakta değildi, camları çok açmayışımızdan belliydi koruyacak değerli şeylerimiz vardı, azcık aralayıp oradan onları gözetliyordu; bir iş bulurum ümidiyle sabahın beşinde altısında, minibüs parası olmadığından karanlık, toprak sokaklarda koşan, kadınlı, erkekli kalabalığı
Beyazdık ve zengindik sokaktaki adamın 15 günlük maaşıyla alabileceği çikolataların da satıldığı marketlere girip alışveriş yapmamızdan belliydi
Onlardan farklarımız!
Onların şanslı olanları o marketlere müşteri poşeti taşımak için veya kasiyer olarak girebiliyordu Poşetler arabalara taşınırken, dışardakilerin poşetlerin içinde gördüğü, beyazlığımız ve zenginliğimizdi yine
Ve korunuyorduk onlardan, her yerin koruma görevlisi vardı yine onlardan
Grup halinde geziyorduk ayrılmıyorduk birbirimizden
En çok da nerden belliydi biliyor musunuz “beyazlığımız”? Elimizdeki fotoğraf makinelerinden, olur olmaz onları bu makinelere, hapsedişimizden
Haklıydık biz de kendimizce, onların yemek yediği lokantalarda yiyemezdik, değil hijyen temiz bile değildi oralar, kaldı ki lüks dedikleri lokantalara bile, burada olsa beğenip de girip yemek yemeyiz

Onların içtikleri suları değil içmek, abdest almak, ellerimizi bile yıkamak istemedik Temizlendiğimize inanamazdık Bunu yaptıysak da çekinerek yaptık hep, suları yutmamaya gayret sarfederek aldık abdestlerimizi
Onların ellerini tutamazdık, sarılamazdık çok fazla, ülkenin gayri resmi AIDS oranı % 70 olarak fısıldandı kulağımıza
Onların yalınayak yürüdükleri asfalt olmayan yollarda biz araba içerisinde bile rahatsız olduk, tozdan topraktan, asfaltlardaysa eksoz dumanlarından boğulacaktık
Hakliydik biz de yıllardır başka başka yaşadık, biz de haklıydık
Hiç olmazsa, onların da insana yarasır şekilde yaşamalarını istediğimizi anlatabilseydik
Anlatamadık
Yutkunduk, yutkunduk, yutkunduk…
Tek teselimiz bizi anlatacak öğretmenler, okullar bıraktık geride
Yine geleceğiz inşallah

Seher Çevik Kenya'daydı



Alıntı Yaparak Cevapla