|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ülkelerin Kuruluşu - Ülkelerin Tarihi ve Kültürleri
Romanya Devleti
Bir Hind-Avrupa grubu olan Trakyalılar, Romanya toprakları üzerinde yaşamış ilk insanlar olarak bilinir Bunların bir kolu olan Dokyalılar M Ö 800-300 yılları arasında Burebista liderliğinde Transilvanya merkez olmak üzere, Dakya Devletini kurdular M S 106-271 yılları arasında Romalılar toprakları istila ederek insanları Romalılaştırdılar
Osmanlı İmparatorluğu 1299 yılında kurulduktan sonra kısa zamanda cihan devleti olmuştu Osmanlılar Avrupa içlerine İslamiyeti yayabilmek için önceleri Balkanlara olmak üzere, Avrupa seferleri düzenlemekteydiler 1394'te Dovin, 1456'da Belgrad, 1475'te Vaslui, 1476'da Schera seferleri, Osmanlıların Avrupa'ya ilk adım atma dönemi savaşlarıdır
16 yüzyıl başlarındaki iki Romanya toprağı olan Eflak ve Boğdan, Türk hakimiyeti altında birer derebeylik oldular Askeri ve diplomatik açıdan Osmanlı Sultanının emrine göre hareket eder ve yıllık vergi verirlerdi İdarecileri, Osmanlı Padişahları tarafından tayin edilirdi Zaten bunların derebeyleri kendi tebealarını Avrupalıların saldırılarından korumak için Osmanlı idaresinde kalmayı arzu ediyorlardı Eflak ve Boğdan halkı, Avusturyalılar, Ruslar, Tatarlar, Kazaklar ve Lehlerden ibaret bölgedeki diğer ordulara karşı Osmanlı ordusunun yanında yer aldılar
1679'da Eflak Derebeyi olan Şerban'ın yerine 1688'de yeğeni Kostantin Brincoveanu geçti Bu sırada Boğdan Derebeyi Dimitri idi Bu iki derebeyi 1711 yılında Osmanlı-Rus savaşı esnasında isyan ederek, Deli Petro'ya yardım ettiler Bunda, İstanbul'dan Balkanlara göç eden Yunan asıllı grupların tesiri büyüktü Bunlar Eflak ve Boğdan'ın idari hayatına nüfuz etmişlerdi Yaklaşık bir asır Türk idaresindeki derebeyliklerin bu isyanları ve huzursuzluk çıkarmaları üzerine Eflak ve Boğdan tahtları "voyvodalık" adı altında yeni bir sisteme konuldu Bu sıralarda Osmanlı Devletinde duraklama devri başlamıştı
18 yüzyıl sonlarına doğru Rusya, Osmanlı Devletine olan düşmanlığını arttırdı 1774 Küçük Kaynarca Antlaşmasıyla Rusya, Osmanlılardan bazı haklar elde ederken bu arada bu iki derebeyliğin iç işlerine müdahale etme yetkisini de kazandı Her ne kadar kontrol Osmanlılarda kaldıysa da, birçok ticari imkanlar kaybedildi Bir yıl sonra Bukovina, Avusturya'ya bırakıldı 1812 yılında Besarabya da elden çıktı 1828-1829 Osmanlı-Rus savaşından sonra 1834 yılına kadar Eflak ve Boğdan, Rusya hegemonyası altına tamamen girdi Kont Pavel Kiselev, Rusya'dan destek görerek, Osmanlı medeniyetini ortadan kaldırmaya çalıştı
1859 yılında iki eyalet birleşti ve 1861 yılında Romanya olarak anıldı 1877 yılında Romanya, Berlin Antlaşmasıyle Türk hakimiyetinden uzaklaştı Bağımsızlıktan sonra, 1878'de krallık oldu 1881'de I Carol Romanya'nın ilk kralı oldu 1886 yılında Romanya, tek meclisli anayasal monarşik idari sistemine döndü
Birinci Dünya Savaşından sonra Romanya'nın sınırları genişledi Basarabya ve Bukovina'dan sonra Banat ve Transilvanya da ele geçirildi Fakat çok geçmeden Basarabya ve kuzey Bukovina'yı, her zaman olduğu gibi 1877-78 Osmanlı-Rus savaşı esnasında da yıllarca adaleti altında refah içinde yaşadıkları Osmanlılar aleyhine olarak, yardım ettikleri Rusya'ya bırakmak mecburiyetinde kaldı Hatta yoğun tehditler neticesinde Güney Dobruca da Bulgaristan'a terk edildi
İkinci Dünya Savaşı esnasında Marshla lon Antonescu, Rusya'ya karşı Almanya ile birleşme teşebbüsüne geçti Askeri bir hareketin lideri olan Antonescu 1944 yılında Sovyet entrikası ile Kral Michael tarafından bertaraf edildi ve Romanya, rusya'nın yanında yer aldı Çok geçmeden Romanya komünizmin kucağına düştü 1947 yılında bir Halk Cumhuriyeti halini aldıysa da bütün alanlardaki devletleştirilme bunu sadece lafta bıraktı
1965 yılındaki yeni Anayasaya göre, Romanya artık Halk Cumhuriyeti olmaktan çıkmış ve bir sosyalist ülke durumuna düşmüştü Tehlikeyi sezenler 1966'da Rusya'ya karşı bir bağımsızlık hareketi geliştirmeye çalıştılar 1970 ve 1973'te Romanya Devlet Başkanı Nicolai Çavuşesku (Ceausescu) ABD'yi ziyaret etti ABD ile 1976 yılında 10 yıllık bir ticari anlaşma imzalanarak, nisbeten Rusya'dan uzak durulmaya çalışıldı 1982 yılında Romanya bir miktar daha batıya yaklaştı, üç milyar dolar dolayındaki borçlarının ödenme süresinin uzatılmasını batılı ülkelerden talep etti
Doğu Blok Devletlerinde komünist rejimin hızla sarsıldığı 1989 sonlarında Romanya'da ilk gösteriler başladı Gösterilerin kanlı biçimde bastırılması, ülke çapında gerginliğin artmasına sebep oldu Ordunun, ayaklanan halkın yanında yer alması üzerine, ülkeden kaçmak isteyen Çavuşesku, yakalanarak hanımı ile birlikte yargılandıktan sonra kurşuna dizildi Yönetimi üstlenen Ulusal Kurtuluş Cephesi, sosyalist rejime son vererek, çok partili sisteme geçiş yolunu açtı Nisan 1990'da ilk serbest seçimler yapıldı
Rusya Federasyonu
Rusya'nın bilinen tarihi 5 yüzyılda batıdan Rusya topraklarına giren Slav kabileleriyle başlar İlk Rus devleti 9 yüzyılda İskandinavyalılar tarafından kuruldu Devletin merkezi Novgrod ve Kiev'deydi On üçüncü yüzyılda ülke toprakları Moğolların saldırılarına uğradı Bundan sonra Moskova prenslikleri ve büyük dükleri idaresinde ortaya çıkmaya başlayan ülke 1480 yılında Altınordu Devletinin hakimiyetinden kurtuldu
On beşinci asırda Osmanlı Devleti ile münasebetleri başladı İstanbul'u fethederek, Bizans da denilen Doğu Roma Devletine son veren Fatih Sultan Mehmed Han (1451-1481) Rus Knezliklerinin güneyindeki Kırım Hanlığını imtiyazlı beylik halinde, Osmanlı Devletine bağlayıp, vergi yerine her yaz Moskoflar üzerine netice alıcı ve yıldırıcı akınlar yapmakla vazifelendirdi
Ruslar, Papalığın gönderdiği kardinal ve papaz heyetleri sayesinde Türklere karşı uyanmaya başladı Rus Knezlikleri birleştiler ve Çarlık dönemi başladı Korkunç İvan 1547'de ilk çar ilan edildi Böylece Rus çarları kendilerini Doğu Roma'nın varisi saydılar
Yönetim ve askerlik alanındaki düzenlemelerle devlet idaresini güçlendiren, Çar İvan katıldığı seferlerde Kazan Hanlığı topraklarını işgal etti ve 1556'da Astrahan Hanlığını da Moskova'ya bağladı Kırım Hanlığına karşı sefer düzenlediyse de başarılı olamadı Daha sonra Baltık Denizine açılmaya ağırlık vererek Litvanya topraklarına girdi Rus Çarlığı ile İsveç ve Polonya'yı karşı karşıya getiren bu savaşta Rusya ilk önceleri başarılı oldu ise de daha sonraları ard arda alınan mağlubiyetler ülkede iç karışıklığa sebep oldu Bunun üzerine Çar İvan baskıcı bir politika takip etti ve muhaliflerini acımasızca öldürdü Bu sırada Rus ekonomisi ağır bir darbe aldı
Korkunç İvan'ın ölümünden bir süre sonra iç karışıklıklar başladı Rus Çarlığı yıkılmanın eşiğine geldi İsveç ve Polonya'nın da olaylara karışmasıyla, tam bir iktidar boşluğu ortaya çıktı Polonya kuvvetlerinin Rusya'yı 1610'da işgali halkı direnişe sevk etti ve Romanov ailesinden Mihail Fyodoroviç çar seçildi Bir süre sonra düzeni yeniden sağladı Büyük toprak kaybedilmesine rağmen İsveç (1617) ve Polonya ile (1618) barış antlaşması yapıldı Ayrıca Rusya bütün Avrupa'yı sarsan Otuzyıl Savaşlarının dışında kaldı
İlk Osmanlı-Rus savaşı, Çar ordularının 1667'de Kiev'i de ele geçirmesinden on yıl sonra 1677'de Kırım Hanlığı ile Ukrayna arasındaki topraklara saldırmasıyla başladı 1677-1678 yıllarında Osmanlı ordusu Ruslara karşı Çihrin/Çehrin Seferine çıkarak, Rusları ve onlara yardımcı Lehlileri yendi Çihrin Kalesi Osmanlı ordusu tarafından, bir daha bölgede Rusların tutunmasına mani olmak için yıktırıldı
Moskova elçileri 1681 Ocak ayında Kırım Hanına ricaya gelerek bir daha Osmanlı ve Kırım topraklarına saldırmayacaklarına yeminle söz verip, bir antlaşma imzaladılar Kırım Hanı, Edirne'de sefer hazırlığı görmekte olan Merzifonlu Kara Mustafa Paşayı ikna ederek Bahçesaray Barışü adıyla anılan ilk Osmanlı-Rus Antlaşmasını imzalatmaya muvaffak oldu (11 Şubat 1681)
1683 yılında Avusturya İmparatorluğunun merkezi Viyana'nın ikinci defa kuşatılmasındaki türlü düşünce ve hatalar yüzünden geri çekiliş, Rusların beklediği büyük fırsatı doğurdu Papalık-Avusturya-Venedik-Lehistan gibi Akdeniz'den Baltık'a kadar yayılan Katolik devletlerinin Osmanlı aleyhine kurduğu Mukaddes İttifak'a, Rusya'da katıldı Bu beşli ittifak devletleriyle yapılan on üç yıllık harpler sırasında, Rusya Çar Deli Petro'nun (1682-1725) gayretleriyle gelişip, kuvvetlendi
İttifak devletlerinin Osmanlı Devleti ile harplerinden cesaret alan Deli Petro; 1695 ilkbaharında kuvvetli bir ordu ile, Sibirya'dan gelen tarihi kürk ticaret yolunun ağzında bulunun ve gelen da bağlanmış kürklerin Karadeniz, Akdeniz ve Avrupa içlerine sevkiyat merkezi olan Azak Kalesine saldırdı Azak Kalesindeki sayıca az olan Osmanlı kuvveti, kahramanca karşı koyarak uzun süre dayandı Rus Donanması Don/Ten Nehri boyunca Azak Kalesine geldi Ruslar nehir ve deniz tahkimatı güçlü olmayan Azak Kalesini ele geçirdiler
Azak Kalesinin düşmesiyle, bir Türk gölü halinde olan Karadeniz'de Ruslara bir pencere açılmış oldu Azak Denizinin, Karadeniz'e açılan boğazda bulunan Kerç/Kerş Liman Kalesi Osmanlıların hakimiyetinde bulunduğundan, Rus donanmasının Karadeniz'e çıkmasına engel oluyordu
1699 Karlofça Antlaşmasından sonra, Osmanlı Devletiyle savaşı göze alamayan Rusya, 1700'de imzalanan İstanbul Antlaşmasıyla barışa razı oldu Antlaşmayla Azak Kalesi ve çevresi Ruslara bırakıldı Ekonomik ve kültürel alanda bilgi toplamak amacıyla çıktığı Avrupa gezisinde Osmanlılara karşı yeni bir ittifak girişiminden netice alamayan Deli Petro, Karadeniz yerine Baltık Denizine yönelmeye karar verdi ve İsveç'le ünlü Büyük Kuzey Savaşını başlattı (1700-1721) Başlangıçta Ruslar mağlup oldu ise de Poltava çarpışmasıyla (1709), savaş Rusların lehine döndü
Bu arada Rus ordularının Osmanlı hududuna tecavüz etmesi üzerine, 9 Nisan 1711 tarihinde Osmanlı Devleti,Rusya'ya sefer düzenledi ve iki ordu Prut Irmağı boyunda karşılaştı Ruslar mağlup oldu Çar Deli Petro kumandasındaki Rus ordusu, antlaşma isteğinin kabulüyle imhadan kurtuldu Azak Kalesi ve çevresi Osmanlılara geri verildi ve aşağı Özü boyundaki Rus kaleleri yıktırıldı
Deli Petro'nun kızı Anna zamanında, Osmanlılar ile Venedik-Avusturya harplerini fırsat bilen Ruslar, Avusturya-Rusya ittifakını yenilediler Ardından Rus ordusu, Osmanlı ordusunun Avusturya cephesinde bulunmasından faydalanarak, Kırım Yarımadası batısındaki Özü Kalesini alıp, Kırım'a girdiler Ruslar, 1 Temmuz 1736'da ikinci defa Azak Kalesini zapt ettiler Azak savaşı 18 Eylül 1739 Belgrad Antlaşmasıyla sona erdi Antlaşmayla Azak Kalesi yıktırılıp, Azak bölgesi Osmanlı Devleti-Rusya arasında tarafsız saha ve müstakil Kabartay ülkesi de iki devlet arasında tampon halde tutulup, Moskoflar Karadeniz'den son bir defa daha uzaklaştırıldı
Çariçe İkinci Katerina (1762-1796) zamanında Rusya'nın Lehistan Polonya'ya yerleşmesine engel olmak için, Osmanlı Devleti tarafından Rusya'ya sefer açıldı Rusların işgal ve zulmünden kaçıp Türk hududunu aşarak Osmanlı Devletine sığınan ailelerini Rus ordusunun takip etmesi ve uğradıkları köy ve kasabalardaki silahsız masum ahaliyi kırmaları bu seferin açılmasına sebep oldu Divan-ı hümayun kararı ile Rusya'ya sefer açıldı 1769 Şubatında Kırım Hanı Giray Hanın orduları Güney Rusya'ya girerek Rusları yendi ve 100 000'den fazla esir aldı Fakat gelişmeler Osmanlı Devletinin aleyhine oldu
Beş yıl süren ve 21 Temmuz 1774 tarihli Küçükkaynarca Antlaşmasıyla biten bu harp; ilk defa ahalisi Müslüman ve Türk olan toprakların elden çıkması ve 300 yıldan beri Anadolu'nun kuzey kalesi sayılan Kırım Hanlığının Kuban ve Bucak Tatarlarının, sözde müstakil olma kaydıyla koparılmasıyla neticelendi Azak, Yenikale, Kerç ve Kılburun şehirleriyle Aksu-Turla'ya kadar olan Karadeniz kıyıları Ruslara bırakıldı Ruslar Karadeniz'e rahatça çıkabildiler Nihayet, sözde müstakil olan Kırım Hanlığını 1783 Temmuzunda işgal ederek yerli ahaliden kadın ve çocuklarıyla 30 000'den fazla Türk'ü öldüren Ruslar, 1784 Ocağında Kırım'a resmen hakim oldular Rus zulmü altında ezilen birçok Kırımlı, Osmanlı toprağına göç etti
Osmanlı Devleti Kırım'ı Rusların işgalinden kurtarmak için Sultan Birinci Abdülhamid Han zamanında Rusya'ya altıncı sefer düzenlendi Rus Çariçesi II Katerina Avusturya İmparatoru II Josef ile Bizans-Yunan projesinin tatbiki ve Osmanlı Devletinin parçalanması için ittifak yaptılar Avusturya'nın, Rusya müttefiki olarak Osmanlı Devletine savaş açması üzerine, Osmanlı askeri iki cephede savaşmak mecburiyetinde kaldı
Osmanlı Devleti ateşli silahları ellerinde bulunduran Yeniçerinin sebep olduğu bozgunla ağır yenilgiye uğradı Önce Avusturya ile 1791 Ağustosunda Ziştovi Barışü imzalanarak Belgrad geri alındı Ruslarla devam eden harp 9 Ocak 1792 tarihinde imzalanan Yaş Antlaşmasıyla sona erdi ve Kırım Hanlığının tamamen Rusya hakimiyetine girmesi kabul edildi
Üçüncü Selim Hanın her sahadaki icraatlarıyla Osmanlı Devletini güçlendirip, ıslahatlarda bulunması Rusya'yı telaşlandırdı Çar I Aleksandr, Osmanlıya tabi Sırbistan'ı isyana teşvik edip, Slavlık propagandasıyla Balkanları karıştırdı Sırplar, Rusların teşvikleriyle isyan etti Vilayet merkezi Belgrad 13 Aralık 1806'da düştü Ruslar 1806 Aralık ayında ansızın Basarabya'da Bender ve Hotin kalelerini alıp, Tuna Nehri ağzındaki kaleleri de istila ettiler Bunun üzerine Osmanlı Devleti 22 Aralık 1806 tarihinde Rusya'ya harp ilan etti
|