06-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Doğumsal kalp hastalıkları
Eğer kalp probleminiz yoksa bu bölümü okumanızı gereksiz buluyoruz
Doğumsal kalp hastalığı olan annelerin gebeliklerinde hamileliğin seyrini ve bebeğin
sağlığını etkileyen başlıca faktörler problemin yapısı yanında kanın oksijenlenmesinde
yetersizlik olup olmaması yani siyanozun(morarma) olup olmaması, akciğerlerdeki vasküler
direnç (pulmoner vasküler direnç) , kansızlık olup olmaması,ritm bozukluklarının varlığı
,kalp yetmezliğinin olması olarak özetlenebilir Siyanotik kalp hastalıklarında (dudaklar
,tırnaklar ve parmak uçlarında daha belirgin olan morarma) annelerin yaklaşık %45’inde,
siyanozun bulunmadığı annelerin ise yaklaşık %20’sinde bebek kaybı olduğu bildirilmiştir
Ayrıca düşük doğum ağırlığı ve erken doğum riski yüksektir Doğumsal kalp anomalili bebek
riski de normalden çok daha yüksektir Bu nedenle doğumsal kalp hastalığı olan annelere
‘fetal ekokardiografi’ uygulaması gereklidir
ASD: (Atriyal Septal Defekt) ASD’li hastalarda şant akımı soldan sağa ve NYHA (New York
Kalp Cemiyeti) ya göre fonksiyonel kapasite 1 ise, gebelik genellikle oldukça iyi tolere
edilir ASD’li hastaların çoğunda doğurganlık çağında pulmoner hipertansiyon gelişimi ve
siyanoz görülmez Ancak siyanotik, pulmoner hipertansiyon gelişmiş ve aritmik olan
kadınlarda gebeliğin önlenmesi en iyi tedavidir
VSD (Ventriküler Septal Defekt) Sadece VSDi olan,ek defekti olmayan kadınların gebeliği
genellikle iyi tolore ettikleri bildirilmiştir VSD’li annelerin bebeklerinde de konjenital
kalp defekti olma oranı %20’nin üzerinde olarak bildirilmektedir Doğum sırasında veya
doğumdan sonra ani sistemik kan basıncı azalmasına bağlı olarak, pulmoner hipertansiyonlu
olgularda şant sağdan sola dönebilir
PDA (Patent Ductus Arteriozus)Soldan sağa şantlı PDA’lı olgular gebeliği genellikle iyi
tolore ederler Yine de bu olguların bazılarının klinik olarak kötüleşebileceğini kalp
yetmezliği gelişebileceğini hatırlamakta yarar vardır Kan basıncının düşmesi halinde
pulmoner hipertansiyonu olan olgularda şant sağdan sola doğru dönebilir
Aort koartasyonu Hipertansiyonu olmayan, kalp yetmezliği ve angina yakınmaları olmayan
gebelerde genellikle sorun yaşanmaz Ancak özellikle hipertansiyonlu olguların gebelik
öncesinde opere edilmeleri tavsiye edilmelidir Gebelik ve hipertansiyonun birlikte olduğu
aort koartasyonlu olgularda serebral anevrizma kanamasını veya aortanın rüptürünü önlemek
için fiziksel aktiviteler kısıtlanmalı, kabızlık önlenmeli ve kan basıncı kontrolü
sağlanmalıdır Gebelik sırasında yapılan cerrahi tedavilerin sonuçları da oldukça
başarılıdır Bu nedenle ağır ve kontrol edilemeyen yüksek tansiyonu olan veya kalp
yetmezliği olan hastalarda, bir tedavi seçeneği olarak, ameliyat önerilmelidir
TOF (Fallot tetralojisi)
Annenin hematokriti %60’tan yüksek, arteryel oksijen saturasyonu %80’in altındaysa, sağ
ventriküler hipertansiyon ve senkopal epizotlar varsa risk yüksektir İster opere edilmemiş
olsun, ister parsiyel operasyonlu olsun TOF’lu olgularda hamilelik ciddi hemodinamik
değişikliklere yol açarak tehlikeli olabilir TOF’lu olguların çocuklarında %3-17 kalp
defekti olasılığı bildirilmiştir
Eisenmenger sendromu: Eisenmenger sendromlu hastaların hamile kalmalarının önlenmesi en iyi
tedavidir Bu hastalarda %35-40 arasında anne ölümü bildirilmiştir Gebelik sırasında
bebeğe ait komplikasyon görünme olasılığı da çok yüksektir Bu nedenlerle anne hayatını
tehlikeye atacak gebelik sona erdirilmelidir Normal doğum her zaman sezaryen veya
induksiyona tercih edilmelidir Doğum sırasında anneye yüksek konsantrasyonda oksijen
uygulanması ile birlikte arteryel oksijen saturasyonu izlemi ve hemodinamik izlem yapılması
yararlıdır 2 evreyi kısaltmak için vakum veya forseps kullanımının faydalı olabileceği
bildirilmektedir
|
|
|