06-26-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yeraltı Şehirleri -Yeraltı Şehirlerinin Resimleri
IHLARA- KAYMAKLI YERALTI ŞEHRİ- GÜVERCİNLİK VADİSİ
17 Mayıs 2003, Cumartesi sabahı ilk durağımız Ihlara Vadisi Bölgenin özelliği a) manzara, b) Tuz gölüne akan Melendiz Çayı ve c) Bizans döneminden kalma kaya evleri, kilise ve manastırlar Bu vadiye giderken sağda eski volkan Hasandağı ve Melendiz Dağ Zincir var Vadi, Melendiz Çayı’nın meydana getirdiği 14 km uzunluğunda bir vadi Vadinin yüksekliği yer yer 100 -150 m dir 400’e yakın basamaktan inerek vadi tabanına ulaşılıyor 19 Mayıs tatilinden ötürü çok fazla kalabalık olduğundan, bu vadide kayalara oyulmuş, resimleri en iyi korunmuş olan kiliselerden Ağaçaltı ve Yılanlı Kiliselerinigezebildik Ihlara vadisi kiliselerindeki süslemeler 6 -13 yüzyıllar arasını yansıtmaktaymış ve Göreme’dikelerin aksine fresklerde kullanılan renkler ağırlıklı olarak sarı ve tonları; Göreme’deki fresklerde mavi, turkuaz, kırmızı da kullanılmış

Ağaçaltı Kilisesi: Haç planlı bir kilisedir İkonoklastik Dönem öncesine ya da 9 - 11 yüzyıllar arasına tarihlenmektedir Sahneleri: Müjde , Ziyaret, Doğum, Üç müneccimin tapınması, Mısır' a kaçış, Vaftiz, Meryem' in ölümü, Daniel arslanlar arasında, Kubbede ise İsa' nın göğe yükselişi ve aziz tasvirleri bulunmakta [color="windowtext"]
Yılanlı Kilise: Haç planlı bir kilise Batı duvarındaki yılanların saldırısına uğramış dört çıplak günahkar kadınla ilgili sahneden dolayı kiliseye bu ad verilmiştir Sekiz yılanın saldırısına uğrayan birinci kadına ait kitabe tahrip olduğundan suçu anlaşılmamaktadır Yılanlar ikinci kadını çocuğunu emzirmediği için göğsünden, üçüncü kadını yalan söylediği için ağzından, dördüncü kadını itaat etmediği ve söz dinlemediği için kulaklarından ısırmaktadırlar Yılanlı Kilise 9 yüzyılın sonlarına tarihlenmektedir
Vadi tabanında tarım yapılıyor Özellikle cips yapımında kullanılan patatesler bunlardan çıkıyormuş Nem barındırmadığından ve bu ortamı hiç bir teknoloji sağlayamadığından halen kiler olarak kullanılan peribacaları içerisinde depolanan patateslerde nişasta oranı çok az olduğu için bu patatesler çok verimli oluyormuş Bunun dışında özellikle peribacaları ortamı içinde bağlara rastlanıyor Tüflü toprakta üzüm çok iyi yetişirmiş Bu sebeple bağcılığı ve şarapçılığı meşhur Bir de alabalık yetiştiriciliği varmış Ayrıca her yerde iğde ağacı var, her yerde Kendi kendine yetişmiş ağaçlar Kurak bir coğrafya olduğundan tarımda sulama kuyulardan, kanallar yolu ile yapılıyor Avanos’un çanağı- çömleğini, halıcılık ve oniks taşını da ekleyeyim
Ihlaradan ayrılırken Ihlara Köyü’nden geçiyoruz Bu köyün bir adeti varmış; evlenecek yaşta kızı olan evlerin damlarında kızın fiziksel özelliğini yansıtan bir küp koyuyorlar Talip olanın haberi olsun gibisinden
Çevre yoluna çıkınca tümülüsler (tepe mezarları/anıt mezarlar) görüyoruz Ölüler tepelere gömüldükten sonra üzerini başka bir tepecik oluşturacak şekilde toprakla örtüyorlar Dünyanın en büyük tümülüsü Nemrut/ Kommagene Krallığına aitmiş Dünyanın ikinci büyük tümülüsü de Türkiye’de, Gordion’da Milas’a aitmiş
Bir sonraki durak Derinkuyu Yeraltı Şehri, ancak alınan bir habere göre burası çok kalabalık olduğundan biz de benzer özelliklerdeki Kaymaklı Yeraltı Şehri’ ne yöneliyoruz Yolda dikkatimizi halkın büyük çoğunun evlerinde kullanılan duvar malzemesi çekiyor; ponza taşından yapılan kesme blok taşlar Bu zenginliğin bir ifadesi olmakla kalmayıp, bölgenin hava koşullarına en iyi uyum sağlayan malzemeymiş

Kaymaklı Yeraltı Şehri:Nevşehir'e 15 km uzaklıktaki Kaymaklı'dadır Hristiyanlığın yayılma döneminde saldırılara ve dini baskılara karşı korunma amacıyla 6-10 yüzyıllarda kayalar oyularak yapılmış MÖ 2000lere Hititler dönemine uzanan bir öyküsü var Bizans döneminde de kullanılmış Hatta Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerinde de kullanıldığı söyleniyormuş Buraya toplanmak gerektiği zaman izdiham olmasın diye de her evin bu yeraltı şehirlerine tünelle bağlantısı var Yeraltı şehirlerinin de birbiri ile bağlantısı var Kaymaklı’nın yer altına doğru giden 8 katı var, ancak günümüzde 4 katı gezilebilecek durumda Hole benzeyen ilk katı hayvanlar için yapılmış Çeşitli odalar, mutfak, kilise ve havalandırma bacası var ve mekanlar bu baca etrafında olacak şekilde yapılmış Bu gezdiğimiz yeraltı şehri haricinde kazısı yapılmamış pek çok yeraltı şehri varmış
Uçhisar yolu üzerinde Güvercinlik Vadisi’nin[color="windowtext"] ağzında Yemeni adlı bir mekanda öğlen yemeği molası veriyoruz Bu mekan da tüflü oluşumun oyulması ile meydana getirilmiş sevimli bir restoran Yemek fix menü: mercimek çorbası, pilav, pastırmalı kuru fasülye, tas kebabı, tatlı/meyve İçecek hariç 7 500 000 TL Yemeği ve mekanı genel olarak beğendik Manzara da çok güzeldi 5 dakika daha gitsek Uçhisar Kalesi’ne de çıkabilecekken, yine çok kalabalık olduğu duyumunu alarak ertesi güne bırakıyoruz

Güvercinlik Vadisi; sol arka tarafta kalan yükseklik Uçhisar Kalesi
Bu manzaradan Ürgüp’e gidiş yolunda sağ tarafta Ortahisar görünüyor Bu hisar da yine tüflü oluşumların yarattığı mucizevi bir kale Burası da Akdeniz’den gelen narenciyelerin depolanıp saklandığı yer olmuş Ama eskiden Uçhisar ile birlikte gözetleme kulesi amacı ile kullanılıyormuş
Yemek sonrası Turasan Şarap Fabrikası’na gidiyoruz 2 dakikalık bir fabrika turu sonrasında küçük kadehlerde bize şarap ikram ediliyor Doğrusu hiçbirimiz beğenmedik tattığımız şarapları Ama yine de 4 er şişe aldık
Buradan eski Asmalı Konak’a gidiyoruz Burası eskiden bir Rum eviymiş Şu an müze gibi Şimdi dizide kullanılan konağa model olmuş Oldukça eski Burada çay içtik, Bülent ısmarladı Buradan eski asalı konağa gittik; ancak çok kalabalık olduğu için biz girmeye cesaret edemedik Dışarıdan görüntüsü ile idare ettik O civardaki kaya evlerinin resmini çektik
|
|
|