Prof. Dr. Sinsi
|
TEKKE VE TASAVVUF HALK EDEBİYATI-Dini Tasavvufi Halk Edebiyatı- Tasavvuf Edebiyati
Dini-Tasavvufi Türk Halk Edebiyatı(Tekke Edebiyatı)
DİNİ-TASAVVUFİ TÜRK(TEKKE) HALK EDEBİYATI
“Tasavvuf”, dünya hayatının aşırılıklarından uzak durarak Allah’a gönülden bağlanma,Allah’ın varlığında insanın kendi varlığından vazgeçmesi,benliğini(nefsini) yok edip gönlünü ilahi aşkla doldurması esasina dayanan İslami bir düşünce akımıdır Türkistanlı Hoca Ahmet Yesevi,Türk Tasavvufu'nun kurucularındandır Anadolu'da tasavvufun,onun öğrencilerinin eliyle yayıldığı kabul edilir Tasavvufçular(mutasavvıflar,sofiler), düşüncelerini halka yaymak için edebiyatı,özellikle şiiri araç kabul ederler Bunun sonucu olarak Anadolu’da 13 yüzyıldan itibaren güçlü bir tasavvuf(tekke) edebiyatı oluşmuştur

Vahdet-i Vücut(Varlığın birliği):Evrende sadece Allah ‘ın varlıği söz konusudur Diğer varlık zannettiklerimiz,bu “mutlak varlığın”, Allah ‘ın bir parçasıdırlar ve görüntüsüdürler
Tecelli:Allah'ın Varlığı'nın diğer varlıklarda;Özellikle gönlünü kötülükten,çirkinlikten arındırmış insanda belirgin hale gelmesidir
Tarikat:Allah’a varma yolunda,benzer biçimde düşünenlerin oluşturduğu topluluktur
Tekke:Tasavvuf ehli kişilerin,tarikat mensuplarının bağlandıkIarı ve eğitim gördükleri kuruluş
Pir:Tarikat kurucusu
Şeyh: 1)Tarikat kurucusu
2)Tarikatta en yüksek dereceye erişmiş kimse
3)Tarikat kollarından birinin başında bulunan kimse
Derviş:Bir tarikata girmiş,onun kurallarına uygun yaşayan kimse
Abdal:Gezgin derviş
Halife:Tarikat kurucusunun ya da şeyhin kendisine vekil tayin ettiği,yetki verdiği kişi
Genel Özellikler:
a)Gerek dini-tasavvufi görüşler,gerek bunların işlenişi yönünden Arap-İran Tasavvuf Edebiyatları'nın etkisi söz konusudur Ancak etkilenme,Divan Edebiyatı’ndaki boyutlarda değildir
b)Tasavvufa alt kavramları anlatan terimler dolayısıyla yabancı sözcük ve tamlamalar Aşık Tarzı Edebiyat’tan daha fazladır
c)Eserlerin çoğunIuğu yazılı olarak oluşturulmuş ya da sonradan yazıya geçiriImiştir
d)Manzum eserler,düzyazılılardan çoktur
e)AğırIıklı olarak hece öIçüsü kullanıImıştır ma aruzu kullananlar da çoktur

f)Dörtlüklerle kurulan ve koşma biçiminin özeIliklerini taşıyan şiirIer çoğunIuktadır Beyit birimiyle gazel,kaside,mesnevi biçimli şiirler de yazıImıştır Divan tarzı tevhit,münacaat,naat türü şiirlere rastlanır
g)Tekkelerde ve halkın karşısında şiirlerin okunuşu sırasında ya da ayinlerde müzik eşIiği oldukça yaygındır
Bu özelliklerin dışında kalan;Eserlerini aruz ölçüsüyle ve Divan Edebiyatı diliyle,hatta tamamıyla Arapça-Farsça yazan tasavvufçular da vardır Örneğin Mevlana,Anadolu’da yetişen ilk ve en büyük Türk Mutasavvıf olduğu halde,eserlerini Farsça yazmıştır Şeyh Galip,Divan tarzında eser verdigi için Tekke Edebiyatı çerçevesinde düşünülmez,Divan Edebiyatı mensubu sayılır
Yunus Emre(1240?-1320?):Tekke Edebiyatı’nın en büyük ismidir Dünya çapında ün yapmıştır Nerede ve ne zaman yaşadığına dair kesin bir bilgi yoktur Eskişehir-Sivrihisar,Karaman dolaylarında yaşadığı kabul edilir Eskişehi -Sarıköyde Yunus’a ait olduğu kesine yakın bilinen bir mezar vardır Halka halk diliyle seslenerek,halkın şairi olmayı bilmiştir İlahileri yüzyıllardır hem halkın beIIeğinde hem de elle çoğaItıIan divanlarında yaşamış,günümüzde düzenli basımIarı da yapıImıştır Tasavvuf terimlerinin dışındaki kullanımları sade halk diliyledir Genellikle hece ölçüsünü,bazen de aruzu kuIIanmıştır Beyit birimiyle yazılmış şiirIeri,dize ortalarına yerleştiriIen duygulu ve coşkun bir dille ilahi aşkı ve tasavvuf inançlarını işlemiştir İslam inançlarından kaynaklanan bir hümanizm(insanseverlik) düşüncesine sahiptir Şiirleri “Yunus Emre Divanı” adıyla bir araya getirilip yayımlanmıştır Risaletü’n-Nushiyye(Öğütler Kitabı) adlı öğretici eseri,mesnevi biçiminde ve aruzla yazılmıştır


Mevlana:Eserlerini Farsça yazdığı için Türk Edebiyatı'nın herhangi bir bölümüne dahil edemedigimiz Mevlana(Celallettin-i Rumi),Anadolu'da yetişen mutasavvıf şairlerin en büyük isminden biridir Mevlevi Tarikatı'nın rehberidir(kurucusu değildir;Çünkü tarikat,oğlu Sultan Veled tarafından kurulmuştur) Mevlana'nın beş eseri vardır:
1)Mesnevi(26 bin beyit)
2)Divan-ı Kebir(2073 gazel ve 1791 rubai içerir)
3) Mektubat(Kısa mektuplar)
4)Mecalis-i Sab’a(Yedi vaaz)
5)Fihi ma Fih(Raz:Özel düşünce ve sözleri)
Bu eserlerin bütünü,Türkçeye çevrilip yayımlanmıştır

Hacı Bektaş Veli(1209-1270):Anadolu Tasavvufu'nun kurucularından olarak bilinir Horasan’dan geIdiğine,Ahmet Yesevi’nin(veya onun halifesinin) müridi olduğuna dair bilgiler vardır Bektaşi Tarikatı'nın piri olarak bilinir Kendisinin de hece vezniyle ilahi türü şiirIer söylediği rivayet edilirse de ona ait oIduğu kanıtIanmış bir manzume ortada yoktur Makalat(makaleler) adlı Arapça eserinin de biri aslı bulunamamış bir düzyazısı,diğeri manzum,iki çevirisi üzerinde çalışmaIar gerçekleştirilmiştir

Hacı Bayram Veli(1352-1430):Ankara'da tarikat kurmuş bir bilgin ve şairdir İlahi ve şathiye tarzı birkaç şiiri günümüze kadar uIaşmıştır Sade ve coşkun bir dili vardır Hece öIçüsü yanında aruzu da kullanmıştır

Eşrefoğlu(1353-1469):Bursa,Ankara,Suriye gibi yerleri dolaştıktan sonra İznik’te bir tekke ve tarikat kurmuş,Hacı Bayram Veli’nin etkisinde bir tasavvufçudur Bir divan oIuşturan şiirlerinden bir böIümü aruzla,bir bölümü ise sade halk diliyle ve dörtlükler halinde yazılmıştır Müzekkin Nüfus adlı düzyazılı ve tasavvufla ilgili bir eseri vardır
Kaygusuz Abdal(XV yy):Efsaneye göre Alanya Beyi'nin oğIu iken tasavvufu tercih etmiştir ŞiirIerinde Yunus Emre'nin etkisi sezilir Hece ölçüsüyle ve sade bir dille ilahiler,nefesler ve şathiyeler söyIemiştir Yergi özeIliği de taşıyan şathiyeIeri ilginçtir

Kazak Abdal(XVI yüzyıl):Romanya TürkIerinden oIduğu söylenir Bektaşi Tarikatı'na bağIıdır Taşlama özellikli şiirIeriyle bilinir


Uyarı:Tasavvuf büyüklerinin hayatları ve kerametleri ile ilgili öykülere menakıpname veya velayetname adı verilir Menakıpnameler,efsane-menkıbe biçiminde ve olağanüstülüklerle karışık olarak halk arasında doğar,sonra yazıya geçirilir Genellikle düzyazı biçimindedirler Manzum-düzyazı karışık olanları ya da tamamen manzum olanları da vardır
Tasavvuf,Türklerin İslamiyet'i kabulunden sonra Anadolu'da kendini göstermiştir Tasavvuf düşünürlerine "mutasavvıf" denir Mutasavvıflara göre Allah'ı bilmeden,O'na ulaşılamaz Dini tasavvufi halk edebiyatı;Allah Aşkı,doğruluk,nefse hakim olma,ahlak,toplum gibi konuları işler
Manzum Eserler:Şiirsel özelliğe sahip,dini tasavvufi halk edebiyatı ürünleridir
İlahi:Türk Halk Edebiyatı'nda din ve tasavvuf konularında,ezgiyle söylenen şiir türüdür İlahinin özel bir biçimi yoktur Koşma ve semai biçimlerinde olur 7-8 heceli olanları genellikle dörtlüklerden,11 ve daha çok heceli olanları ise beyitlerden oluşur
Nefes:Alevi ve Bektaşi şairlerin;Ayinlerde,meclislerde ezgiyle okunan ve koşma biçimindeki şiirleridir
Nutuk:Tarikata yeni giren dervişlere tarikat derecelerini,tarikat adâbını öğretmek için söylenmiş şiirlerdir
Deme:Tükmen Alevi Bektaşilerinin,aşık tarzı halk edebiyatı nazım türü olan nefese verdiği isimdir
Devriye:Özellikle Alevi-Bektaşi Edebiyatı'nda,tasavvuf düşüncesinin devir kuramını konu edinen şiirlerdir Destan,koşma,nefes ve ilahi gibi biçimlerinde yazılırdı
Şathiye:Tekke şairlerinin,tasavvuf konularını örtülü bir biçimde işledikleri ve Tanrı'ya senli benli bir söyleyişle seslendikleri şiir türüdür Şathiyelerde dinsel inançlar konu edilinirken,yer yer alaycı bir dil kullanılır İlk bakışta saçma sanılan bu sözlerin,yorumlandığında tasavvufla ilgili türlü kavramlara değindiği görülür Şeriata aykırı ya da anlamsız gibi söylenmiş şathiyeler,varlık birliği inancına bağlı türlü görüşleri yansıtır
Mensur Eserler:

Düz yazı(nesir) olarak yazılmış yapıtlardır
Fütüvvetname:Fütüvvetle ilgili değerlendirmelere,geleneklere yer verildiği;Fütüvvetin ilkelerini,tarihini,niteliklerini ve törelerini konu edinen yapıtlara verilen addır Bu yapıtlarda;Fütüvvetlerin özellikleri açıklanır,fütüvvet yoluna girerken uyulması gereken kurallar belirtilir Günümüze ulaşan en eski fütüvvetname,10 yüzyılda mutasavvıf Sülemi tarafından yazılan Arapça Kitab ül-fütüvve'dir
Silemi;Yapıtlarında füttüvetin kurallarından,yolundan ve yordamından söz eder;Fütüvveti uygunsuz davranışlardan kaçınmak,Tanrı'ya itaat etmek,ahlak üstünlüklerini ve güzelliklerini korumak şeklinde tanımlar
Gazavetname:Türk Edebiyatı'nda,savaşları konu edinen yapıtlara verilen isimdir
Gazavetname ile daha çok din düşmanları üzerine gazilerin düzenledikleri akın ve savaşları,bu sırada gösterilen kahramanlıkları anlatan yapıtlar kastedilir Bir kentin ya da bir kalenin alınmasını konu edinen yapıtlara "fetihname", düşmanın yenilgisiyle biten savaşları konu edinenlere ise "zafername" denirse de,bu gibi farklılıklar daha sonra birbirine karıştırılmış ve bunların bütününe birden "gazavetname" denilmiştir
Menakıbname:Menakıbnamelerde;Kahramanların,din ulularının,tarikat büyüklerinin yaşamları ve gösterdikleri kerametler yer alır Kahramanlar;Olağanüstü nitelikler taşır,olağanüstü işler yaparlar
Battalname:Battal Gazi'nin menkıbeleşmiş hayatı üzerine kurulmuş destansı halk hikayesidir Yapıtta;Battal Gazi'nin tarihsel kişiliği çerçevesinde oluşan menkıbelerin yanısıra,başkalarına ait kahramanlıkların Battal'a mal edilmesi ve hikâyecinin düşsel katkısı ile oluşan;Böylece gerçek tarihten iyice uzaklaşan serüvenler anlatılır Battal'ın adı çerçevesinde oluşmuş iki halk hikayesi vardır:Arapça "Z'at ül-himme" (halk ağızında Zelhimme) ile Türkçe "Battalname"

Yazıdaki bazı cümle düşüklüklerini ve imla,noktalama hatalarını düzenlemek durumunda kaldım İlgili kişi(ler)den,bu durumdan dolayı özür diliyorum
Edebiyatım com dan alıntı
|