Prof. Dr. Sinsi
|
Dolmabahçe Sarayı -Dolmabahçe Sarayı'nı Gezelim -Tarihi Dolmabahçe Sarayını Tanıyalım
Abdülmecit, eski Beşiktaş Sarayı'nda bir süre oturduktan sonra, şimdiye kadar tercih edilen klasik saraylar yerine, ikamet, sayfiye, misafir kabul ve ağırlama, devlet işlerini yürütme amacıyla, Avrupai plan ve üslupta bir sarayın inşaatına karar verdi [4] Abdülmecit, diğer şehzadeler gibi köklü bir eğitim görmemesine rağmen, Batı'ya dönük bir sultandı Batı müziğini ve batı üslubuyla yaşamayı seven padişah, anlaşabilecek kadar da Fransızca biliyordu
[color="gray"]Günümüzdeki Dolmabahçe Sarayı'nın yerinde bulunan köşklerin, 200 yıl kadar önce denizden kazanılmış toprağın tekrar ortaya çıkarılması için yıkımının kesin olarak hangi tarihte başladığına dair bir bilgi yoktur 1842'de sarayın yerinde olduğu ve bu tarihten sonra yeni sarayın inşaatına başlandığı tahmin edilmektedir [5] Bununla birlikte bu tarihlerde inşaat arazisinin genişletilmesi için çevredeki tarla ve mezarlıkların satın alınarak istimlak edildiği belirtilir İnşaat bitim tarihi için çeşitli kaynaklar değişik tarihler vermektedir Ancak, 1853 yılı sonunda saray inşaatını gezen bir Fransızın anlattıklarından, sarayın hâlen süslemelerinin yapıldığını, mobilyaların henüz yerleştirilmediğini anlamaktayız


Mabeyin Dairesi önündeki Has Bahçe'de yer alan havuz
[color="gray"]Sultan I Abdülmecit tarafından yaptırılan sarayın cephesi, İstanbul Boğazı'nın Avrupa kıyısında 600 metre boyunca uzanmaktadır Avrupa mimari üsluplarının bir karışımı olarak, Ermeni olan Garabet Amira Balyan ve oğlu Nigoğos Balyan tarafından 1843-1855 yılları arasında inşa edilmiştir 1855 yılında tamamıyla bitirilen[1] Dolmabahçe Sarayı'nın açılış töreni Ruslar'la yapılan Paris Antlaşması (30 Mart 1856)'dan sonra olmuştur [7] 7 Şevval 1272 (11 Haziran 1856) tarihli Ceride-i Havadis adlı gazetede, sarayın 7 Haziran 1856'da resmen açıldığı haberi verilmiştir [color="gray"]Abdülmecit döneminde üç milyon kese altın olan sarayın borcu, Maliye Hazinesi'ne aktarılınca, zor durumda kalan maliye, aylıkları, ay başı yerine ay ortalarında, sonraları da 3-4 ayda bir ödemek durumunda kalmıştır [9] 5 000 000 altına mal olan Dolmabahçe Sarayı'nda Sultan Abdülmecit sadece altı ay yaşayabilmiştir [color="gray"]Ekonomiyi tam bir iflas hâlinde devralan Sultan Abdülaziz devrinde sarayda israf son haddini bulmuştur 5 320 kişinin hizmet verdiği sarayda yıllık masraf 2 000 000 sterlini bulmaktaydı Abdülaziz'in, ölen kardeşi kadar Batı'ya hayranlığı yoktu Alaturka bir hayat tarzını tercih eden padişahın pehlivan güreşleri ile horoz dövüşlerine merakı vardı Saray, Abdülaziz'in son dönemlerinde, yüksek dereceli memurların usulsüz atanmalarına, azillere, entrikalara ve rüşvetlere sahne olmuştur Padişahın, istikraz işinden menfaat beklediğini açıkça ifade etmesi ile ordu ödeneğinden seksen bin altın talep etmesi tahttan indirilmesine sebep olmuştur 30 Mayıs 1876'da V Murat, saraydaki dairesinden alınarak Bab-ı Sarasker'e götürüldü ve kendisine Serasker Kapısı'nda (Üniversite Merkez Binası) biat töreni yapıldı V Murat Sirkeci'den

Dolmabahçe'ye saltanat kayığıyla dönerken aynı saatlerde Abdülaziz başka bir kayıkla Topkapı Sarayı'na götürülmekteydi Saraya getirilen V Murat'a Mabeyn Dairesi'nin üst kat sofrasında ikinci bir biat merasimi düzenlenmiştir V Murat'tan sonra tahta çıkan II Abdülhamit şerefine bütün şehir fenerlerle aydınlatılırken, Dolmabahçe Sarayı'nda yalnızca bir odada ışık yanmaktaydı, padişah anayasa metni üzerinde çalışıyordu [12] Suikastten sürekli kuşkulanan
Büyük masraflarla inşa ettirilen saray, 33 yıl boyunca yılda iki kez Büyük Muayede Salonu'nda düzenlenenbayram törenlerde kullanılmıştır V Mehmet zamanında sarayın kadrosu azaltılmış, yurt dışında çok önemli olaylar cereyan ederken, saray içinde, sekiz yıllık süre boyunca az sayıda olay gerçekleşmiştir Bu olaylar, 9 Mart 1910'da 90 kişiye verilen bir ziyafet, aynı yılın 23 Mart'ında Sırp Kralı Petro'nun bir hafta süren ziyaret törenleri, Veliaht Max'ın ziyareti ve Avusturya imparatoru Karl ile İmparatoriçe Zita'nın şerefine düzenlenen ziyafetlerdir Yorgun ve yaşlı padişahın vefatı Dolmabahçe Sarayı'nda değil Yıldız Sarayı'nda olmuştur VI Mehmet unvanıyla tahta çıkan Vahdettin, Yıldız'da oturmayı tercih etmiş, ancak vatanı Dolmabahçe Sarayı'ndan terketmiştir [13]TBMM reisi Gazi Mustafa Kemal tarafından imzalanmış telgrafı alan Abdülmecid Efendi, halife ilân edildi Yeni halife TBMM'den gelen heyeti Dolmabahçe'nin Mabeyn Dairesi Salonu'nun üst katında kabul etmiştir Hilafetin kaldırılmasıyla Abdülmecit Efendi maiyetiyle birlikte Dolmabahçe Sarayı'nı terk etmiştir (1924) [14] Boşalan saraya Atatürk üç yıl hiç uğramamış Onun döneminde saray iki yönden önem kazanmıştır; yabancı konukların bu mekânda ağırlanmaları, kültür ve sanat

bakımından saray kapılarının dışarıya açılması İran Şahı Pehlevi, Irak Kralı Faysal, Ürdün Kralı Abdullah, Afgan Kralı Amanullah, özel ziyaret için gelen İngiliz Kralı Edward ve Yugoslav Kralı Aleksandr, Mustafa Kemal Atatürk tarafından Dolmabahçe Sarayı'nda ağırlanmışlardır 27 Eylül 1932'de Muayede Salonu'nda Birinci Türk Tarih Kongresi açılmış, 1934'te de Birinci ve İkinci Türk Dil Kurultayları burada toplanmıştır Turing kurumlarının dünya kuruluşu Alliance Internationale de Tourisme'nin Avrupa toplantısı Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenerek, sarayın turizme ilk açılışı sağlanmıştır (1930)
|