Yalnız Mesajı Göster

Alzheimer Hastalığı Tedavisi -Alzheimer Hastalığı-Alzheimer Hastalığı Nedir?

Eski 06-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Alzheimer Hastalığı Tedavisi -Alzheimer Hastalığı-Alzheimer Hastalığı Nedir?



dönülebilen bir bunamadır Depres­yonun tedavisini yapıp başarı ile tamamlayabilirseniz, bu­nama tablosu da ortadan kalkar Depresyon ve bunama arasındaki ilişkide ikinci nokta ise şu: Tipik olarak unut­kanlık ile başlamasına karşın Alzheimer hastalığı bazen depresyon belirtileri ile

Üyeler Görebilir ]
başlayabilir Hasta için, “Karam­sar oldu, içine çekildi, artık hayattan zevk almıyor, enerjisi yok, sık sık ağlıyor, içinden hiçbir şey yapmak gelmiyor” şeklinde şikayetler bildirilir Hatta İsveç’te yapılmış bir araştırma var Gençlik yıllarında hiç depresyon geçirmemiş, ilk depresyon belirtilerini yaşlılığında göstermeye baş­layan ve özellikle de depresyon
Üyeler Görebilir ]
ilaçlarına cevap vermeyen hastaların yaklaşık yüzde 50′sinin 5 yıl içinde Alzheimer hastalığı geliştirdiklerini gösteriyor bu çalışma Demans-depresyon ilişkisinde üçüncü nokta ise şu: Alzheimer hastalığının kendisi, seyri esnasında depresyon belirtileri gös­terebilir Hasta zihinsel kayıplarının, örneğin belleğinin bozulduğunun farkına varırsa, depresyona girebilir Ya da tamamıyla organik olarak, yani Alzheimer hastalığının be­yin kimyasında yarattığı bozulmadan dolayı depresyon belirtileri ortaya çıkabilir


Depresyon yaşlılıkta sık mı görülür? Depresyon, yaşlılarda oldukça sık Yaşlılar; eş kaybı, iş kaybı, çevre kaybı, arkadaş kaybının sonucunda sosyal izolasyona ve bunun getirdiği depresyona daha yatkın olu­yorlar Ama depresyon sadece yaşlılığın sorunu değil Hat­ta şöyle söyleyeyim, bize, “Ben unutkan oldum, acaba bunuyor muyum” diye gelen genç veya orta yaştaki insanla­rın yüzde 90′ında depresyon buluruz Çünkü daha önce de bahsettiğim gibi depresyon, zihinsel işlevleri yavaşlatan, dikkati, konsantrasyonu, zihinsel çalışma hızını bozan bir durum Onun için genç ya da yaşlı, depresyona giren her insanda ortaya bunamaya benzer bir tablo çıkabilir
Kafanı çalıştır, Alzheimer hastalığından korun
Alzheimer hastalığı için risk oluşturan faktörler hangi­leri ve Alzheimer hastalığını engellemek mümkün mü? Alzheimer hastalığının bilinen bir numaralı riski yaş İnsanlar yaşlandıkça Alzheimer hastalığının riski artıyor Diğer bilinen riskler arasında daha önceden geçirilmiş cid­di kafa travmaları var Giderek daha iyi anlıyoruz ki da­mar risk faktörleri dediğimiz; yüksek tansiyon, diyabet, özellikle orta yaştaki tansiyon değeri, orta yaştaki koleste­rol değeri, Alzheimer hastalığı riskini de belirliyorlar Eğer tansiyon veya kolesterol yüksekse hastalık riski artıyor “Alzheimer hastalığını engellemek mümkün mü” diye so­rulduğunda hiç tereddüt etmeden şu yanıtı veriyoruz:
Üyeler Görebilir ]

Uygulayacağınız genel prensip şu: Kalbiniz için iyi olan her şey beyniniz için de iyidir Yani yüksek tansiyonu dü­şürmek, kolesterol yüksekse düşürmek, diyabetiniz varsa tedavi etmek, kiloluysanız kilonuzu düşürmek, doymuş yağlardan, hayvani yağlardan kaçınmak, yeteri kadar ve dengeli beslenme şeklini uygulamak Yeteri kadar taze meyve-sebze tüketmek lazım” Bunları yaptığınız zaman, Alzheimer hastalığının riski sıfıra inmiyor ama göreceli olarak azalıyor



Başka bir ilginç gözlem var: İşinde ön planda beynini kullanarak çalışan insanlarda Alzheimer hastalığının riski, vücudunu kullanarak çalışanlara göre daha az Yani beyni kullanmak belli ölçüde Alzheimer hastalığına karşı koruyor Bir başka ilginç gözlem ise yük­sek eğitimli insanlarda, Alzheimer hastalığı riski daha az Ancak ortaya çıktığı zaman daha hızlı bir seyir gösteriyor
Neden böyle oluyor?

Sebebi bilinmiyor Yüksek eğitimli insanlarda daha az görülmesine ilişkin iki tane görüş var: Bir tanesi, bunun tamamen bir yanılsama olduğu yönünde İkinci görüş ise şöyle: Bir insanın zihinsel kapasitesi ne kadar yüksekse, ne kadar çok hücresini aktif tutuyor ve ne kadar çok hücreler arası bağlantı yapıyorsa, bunlardan kayıplar olsa dahi ka­lan hücre miktarının kritik bir eşiğin altına düşme olasılığı daha düşük Beynin diyelim ki elli milyar hücresi var ve bunun en az kırk milyarının çalışması lazım Bu elli milyar hücrenin hepsini aktif tutan ve aralarında çok sayıda bağ­lantı olmasını sağlayan insanlarda, kapasitenin belli bir eşiğin altına düşme olasılığı daha küçük Onun için zihin­sel rezervi, zihinsel kapasiteyi yüksek tutmak, canlı tut­mak büyük bir avantaj

Nasıl çalıştırmak lazım peki?
Bunun tek bir yöntemi yok Mesela hastalarım veya ya­kınları soruyorlar: “Bulmaca çözeyim mi?” Evet, bu bir yöntem Bulmaca çözebilirsiniz, ama bir başka yöntem de beste yapmak olabilir, kitap yazmak olabilir, arkadaşlarıy­la entelektüel tartışmalara girmek olabilir Önemli olan zi­hinsel bir aktivite yapılması

Üyeler Görebilir ]
Hasta yakınlarından yüzde 50′si depresyonda
Bizim toplumumuz için bir sayı vermeniz münkün mü?
İdeal olarak her semtte olması lazım Özellikle büyük semtlerin her birinde gündüz bakımevlerinin olması şart Gündüz bakımevlerini yaşlı kreşi gibi düşünün, hani çalışan anne-babalar çocuklarını sabah götürüp bırakıyorlar, ak­şam alıyorlar Gündüz bakımevi de böyle bir amaca hizmet ediyor Herkesin doğal ihtiyaçları var Alışverişe gitmek zo­runda, bankadan para çekmek zorunda, hiçbir şey olmasa bir gün nefes almak zorunda Aile hastasını isterse haftada bir kere getiriyor, sabah bırakıp akşam alıyor, o esnada işini gücünü yapıyor, psikolojik olarak rahatlıyor Alzheimer hastasının tedavisinde hasta yakınının önemli bir yeri var Onun da sağlıklı olması lazım Diğer hastalıklardan çok farklı olarak Alzheimer sadece hastayı değil ailesini de ya­kından etkiliyor Hatta Alzheimer uzmanlarının kullandığı bir deyim vardır: “Başlangıçta bir hastanız vardır, zamanla iki hastanız olur” diye Çünkü Alzheimer hasta yakınları­nın yüzde 50′si depresyon belirtileri gösteriyorlar
O zaman Alzheimer hastasını tedavi ederken, hasta yakınını da gözden kaçırmamak lazım
Aynen öyle Hem o kişinin sağlığı açısından hem de hastanın sağlığı açısından, çünkü hasta yakını depresyona girdiği zaman daha sabırsız oluyor, daha çabuk sinirlene­biliyor, hastayı kırabiliyor Ondan sonra da vicdan azabı başlıyor, “Aslında bunu söylememem lazımdı, niye söyle­dim” diye Ve böyle bir kısırdöngü başlıyor Vicdan azabı, daha fazla duygusal yük, daha fazla depresif eğilim, bu­nun sonucunda daha sinirli olma gibi bir kısırdöngü olma­ya başlıyor Onun için Alzheimer uzmanlarına, hasta kon­trolleri esnasında hasta yakınlarının da ruhi durumlarını sorgulamaları öğütlenir
Alzheimer hastalığım psikolojik, sosyal ve toplumsal olarak nereye koyuyorsunuz?


Bu hastalık hem topluma getirdiği ekonomik yük açı­sından, hem de işin sosyoekonomik boyutu, sıklığı, gide­rek yaşlanan toplumlarda daha da sık ortaya çıkacağı ger­çeği açısından önemli Etkilenen kişi ve aile boyutunda ise diğer hastalıklardan farklı, çünkü hastayı değiştiriyor, ol­duğu kişi olmaktan çıkartıp başka bir kişi haline getiriyor: İnsanı, kendisi yapan huyunu, karakterini, anılarını yok etmeye başlıyor Onun için de hasta ve yakınları açısından psikolojik yükü ağır olan bir hastalık
Ama bütün bunlara rağmen, Alzheimer hastası ya da yakını olmak dünyanın sonu sayılmamalı değil mi?
Öyle Çünkü işin uzmanları yardımcı olmaya çalışan di­ğer insanlarla beraber hem hastaların hem de hasta yakın­larının hayat kalitesini yükseltmeye, yükü paylaşmaya çalı­şıyorlar Hasta yakını olarak insanın kendisini çaresiz his­setmesi, paniğe kapılması, gelecekte olabileceklerden dolayı şimdiden endişelenmeye başlaması hata olur Sorunlar or­taya çıktığı zaman bir şekilde çözümleri bulunuyor Onun için Alzheimer hasta yakınlarına şunu söylüyorum: “Önce şimdiye bakalım, şimdiki sorunlarınızı halletmeye çalışa­lım Sizin ve hastanızın hayat kalitesini yükseltmeye çalışa­lım Zaman içinde başka sorunlar ortaya çıkarsa o zaman da gerekli çözümleri birlikte bulmaya çalışırız

Alıntı Yaparak Cevapla