06-24-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Salaklığın sınırı var mı? :))
Bob Fenster'ın "Salaklığın Tarihi" kitabından örnekler
Arizonalı bir adam kelepçelerle oynarken kendini kelepçeledi ve anahtarı bulamadı Kendisini kurtarmak için çilingir çağırmak yerine polisi arayınca başı belaya girdi Onu kelepçeden kurtaran polisler, ödenmemiş bir kefalet borcu bulunduğunu belirleyince onu yeniden kelepçelediler
Gillette şirketi 1902 yılında güvenli jilet satmaya başladığında yüzlerce erkek satın aldı Sonra da bu jiletlerin sakallarını kesmediğini söyleyerek onları çöpe attılar Gillette yetkilileri, mutsuz müsterilerin tıraş olmadan önce jiletin sarıldığı kağıdı çıkarmadıklarını fark ettiler  
Chevrolet, yeni model arabası içın "Nova" ismini buldu ama sonra arabayı Latin Amerika'da satamayacakları anlaşıldı  Çünkü "Nova", İspanyolca'da "gitmez" anlamına geliyordu  
1932 yılında Los Angeles olimpiyatlarında Fransız atlet Jules Noel'in disk atmada kırdığı olimpiyat rekoru sayılmadı  Çünkü atışı izlemesi gereken bütün hakemler, sırıkla yüksek atlama yarışmasını izlemek için arkalarını dönmüşlerdi  
1840'da ABD başkanlığına şeçilen William Henry Harrison, çok soğuk bir günde Washington'da açık havada düzenlenen göreve başlama töreninde şapka ve palto giymeyi reddederek yaptığı uzun konuşma sonucu zatürre oldu  Yeni başkan sadece bir ay görev yaptıktan sonra öldü  
Meksika'daki bir sağlıklı yaşam merkezinin sahibi, vasiyetine mezarlığın sigara içilmeyen bölümünde gömülmek istediğini ısrarla ekletmeye çalıştı
1971'de toprak kaymalarını incelemek isteyen Japon bilim adamları, büyük bir yağmur fırtınası efekti yapmak için bir tepeyi yangın hortumlarıyla adam akıllı suladılar Bu yüzden tepenin çökmesi sonuçu meydana gelen heyelanda, dört bilim adamıyla 11 izleyici hayatını kaybetti
Fransız ordusu, askerlerin mayın tarlalarında yürüyebilmelerini sağlayan patlamaya dayanıklı botlar icat etti Fakat botlar o kadar ağır ve içinde yürünmesi o kadar zordu ki, askerler mayınlarla havaya uçmadan önce pusuya yatan düsman askerleri tarafından vuruluyorlardı
1985'de New Orleanslı cankurtaranlar o yıl şehrin havuzlarında kimsenin boğulmamasını kutlamak için bir parti verdiler Partide konuklardan biri boğuldu
1975'de İngiliz bir çift televizyonda en sevdikleri programı izlerken erkek yarım saat süren bir gülme krizi sonucu kalp krizi geçirerek öldü Eşi, cenazeden sonra programın yapımcılarına bir mektup yazarak, kocasını hayatının son dakikalarında bu kadar mutlu ettikleri için teşekkür etti
1983'de mağazada hırsızlık yaparken yakalanan San Diegolu bir kadın polislere eğer onu bırakmazlarsa morarana kadar nefesini tutacağını söyledi Polisler kadını bırakmadılar, o da gerçekten ölünceye kadar nefesini tuttu
|
|
|