Konu
:
Aşk Sandığımız Yalnızlıklar!
Yalnız Mesajı Göster
Aşk Sandığımız Yalnızlıklar!
06-24-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Aşk Sandığımız Yalnızlıklar!
Aşk Sandığımız Yalnızlıklar!
Hadi kavga edelim! Kırıp dökelim ne varsa ellerimizle yaptığımız
En kolayı bu değil mi? Parçalamak
bırakmak
en basit ve kolay yol bu
Ne olacak ki? Biri giderse
diğeri gelir öyle değil mi?
Aşk Sandığımız Yalnızlıklar!
karşılığında ne ödüyoruz
ruhumuzu mu?
Kayboluyoruz bence
hem de kendimizi bulduğumuzu sanarak
Kadın ve erkek olmanın tadını bilmiyoruz
Cinsel kimliğimizi ve hakkımızı aldık diye dibine kadar kullanıyoruz
Özgürleşmek böyle olmaz ki
olmamalı! Seviştiğimiz kişilerin sayısı arttıkça
daha modernleştiğimizi mi sanıyoruz? Büyük hata!
Aslında aşkın kendisidir özgürlük
kalbi serbest bırakmaktır
İnsan sevmeyi becerebildiği sürece gerçekten özgürdür
Gecelik ilişkilerde
geçici ve anlık heyecanlarla biriken
sadece biraz daha kaybolmaktır
Kaç aşk sandığımız insan bıraktıysak geride
o kadar artık biriktirmişizdir yüreğimizde
bize acıdan başka fayda sağlamayan
Her gelenin götürdüğü parçalardan eksik kalan yanımızı
farklı biriyle doldurma çabası ise
kalbin etrafını derin bir dehlize dönüştürmekten başka işe yaramayacaktır
Ne arıyoruz? Gerçekten tam olarak ne aradığını bilen kaç kişi var? Bir şehri kuşatır gibi kuşatmış ruhumuzu belirsizlik
Mükemmele mi ulaşmaya çalışıyoruz? Öyle bir insan olmadığını bilmiyor muyuz? Dönüp kendimize bakmadan
çuvaldızı başkasına batırarak
eleştirip yererek
herkeste bir kusur bularak
nereye kadar devam edebiliriz ki? Elimizdeki hikayelerin aynılığı da mı biraz düşündürmüyor bizi? Kendimizi aşk diye kandırdığımız her yeni dokunuşla
biraz daha içimizin boşaldığını göremiyor muyuz?
Bu şehrin bir yerlerinde
tam da bu yazının yazıldığı gece yarısında
kaç amaçsız ve içi boş sevişme yaşanıyor? Karanlığın
kayboluşun üstünü örttüğü bu gece sabaha ulaştığında
kaç yastıkta makyaj izinden başka bir anı kalmayacak? Birbirlerinin adını bile unutacak insanlar
şimdi akıllarında belki de başka birinin hayaliyle vahşice sevişiyor?
Aşkın o güzel yolculuğundan neden vazgeçtik? Neresinde kırıldık biz hayatın? Üstelik zaman olarak da en çok aşka yakışacakken! Eskisi gibi zor değil birisi ile karşılaşmak
yalnız yaşamak ve artık toplum üstündeki bağnaz düşünce yapısından sıyrılıyorken
çalışıp
sosyalleşip
üreterek büyüyorken daha rahat değil mi aşık olmak
aşık kalmak? Herkesin istediği anda sevdiğinin sesini duyabildiği
kısa bir yolculukla her yere ulaşılabilen
hatta internet
kamera gibi birçok teknolojik donanımla
hasreti
özlemi giderebiliyorken
asıl şimdi aşka sahip çıkmak
doya doya yaşamak zamanı değil mi? Bir genç çift yolda el ele yürüyor diye ayıplanmıyor
yalnız veya boşanmış kadınlar ev kiralayabiliyor
gece yarısı insanlar sokağa çıkabiliyor
artık mahallelerde namus komşu delikanlılar tarafından gözetlenmiyorken
insanı bir ilişki yaşamaktan
sınırsızca aşık olmaktan alıkoyan bir şey yokken
neden aşkı elimizle itiyoruz? Kayboluyoruz! İçimizde yaşadığımız karanlık kuyulara başkalarını da çekiyoruz
Hemen ayağa kalkıp silkelenmezsek
ileride çocuklarımıza bırakacağımız dünyanın hali hiç de hoş olmayacak
Maalesef aşkı kaybeden bir toplum
tükenmeye mahkumdur çünkü kalbini kaybeden insan
yaşıyor sayılamaz!
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul