Konu
:
Kadınları Bulduğunuz Gibi Bırakınız
Yalnız Mesajı Göster
Kadınları Bulduğunuz Gibi Bırakınız
06-24-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Kadınları Bulduğunuz Gibi Bırakınız
İçlerinde taze baharlar misali tomurcuk tomurcuk umut
Gözleri güneşi hayatı ve sevdayı çeker kadınların
Çoğu kadın genç kızlığında coşkun ırmaklar gibidir
Akacak bir damar sızacak bir gönül var edecek bir sevda peşinde
Doğdukları andan itibaren başlar öğretiler
Her şey erkeğin egosuna hizmet etmek içindir
Güzelleşmeleri izlenebilir olmaları içindir
Bir köy pazarındaki körpe koyunlar gibi
Bir aldatmaca ile başlar kadınların hayatı
Pembeye boyar onların tüm baktıklarını aileleri
Dünya güzel hayat sevgi üzerine kurulu ve her şey iyilikten geçer sanırlar
Ellerine oynamaları için
ileride olmaları beklenen muhteşem fizikli bebekler verilir
Onlara pembeli
allı pullu kıyafetler dikilir
Saçları özenle uzatılır beyinleri
zihinleri sabırla uyutulur
Düşünmeleri sağlanmaz kadınların
El becerileri geliştirilir ki hizmet etmeyi öğrensinler
Refleksleri ise asla sınanmaz
Bir kadın halının üzerindeki lekeyi görme refleksi ile geliştirilir
Ama bir kez olsun ellerine direksiyon verilmez
Ne de olsa onlar büyüdüklerinde incecik bilekleri ile bir yerlerin tozunu alıyor
bir şeyleri yıkıyor ve ya temizliyor olacaklardır
Kadınlara ağır şeyler kıldırtılmaz
Oysaki onlar ileride ömürlerinin sonuna dek çocuklarının evlerinin ve bilinçsizliklerinin ağırlığını hep taşıyacaklardır
Yok sayılmak öğretilir kadınlara okuldaki başarıları göz ardı edilir
Arkadaşlarıyla sosyalleşmelerine izin verilmez
Ailenin sofrayı kuran kızıdır sadece onlar
Biraz daha büyüdüklerinde yemekte yapacaklar
Temizlik ve ütü de özellikle usta olacaklardır
Giydikleri sınırlandırılır kadınların
Dikkat çekmemelidirler ama seçici kurulun karşısında da özenli görünmelidirler
Zaman akar gider kadın kadınlaşmaya başlar
Şanslı ise gencecik iken evlendirilmez
Ama içine işlenen onca kuraldan sonra aklı fikri hep aynı noktaya çıkar
Kadınlar karar vermez evliliklere
Erkek uygun zamanını bilir nasılsa
Ne de olsa o ataları tarafından torpilli gelmiştir dünyaya
Nasıl olsa kendi hayatının efendisidir
Kararlar alır
kararlar verir karalar kadınların umutlarını bilmeden
Biraz daha iyisini düşünürsek kadınlar sevmeye programlıdır
Aşka ihtiyaçlıdır
Dokunulmaya
özenilmeye
esirgenmeye yöneltilmiştir
Bu yüzden bir gün
her hangi bir yerde gözlerinin içine aşkla bakan bir adamın ardından hayatlarını ortaya koyacak kadar yol alırlar
Bakışların aldatıcı mı yoksa gerçek mi olduğunu çoğunlukla düşünmezler
Onlar kendilerini coşkuyla sevebilecek bir erkek bulduğunu sanmayı tercih ederler
Ve sonuç çoğunlukla yıkımdır
Ama kadınlar akıllanmaz
Çünkü onlara hiçbir zaman mantıklarını kullanmayı öğretmemiştir kimse
Duygular kadınların katilidir bu yüzden
İçerideki çocuk hala bebekleriyle oynamaktadır
Oyuncak yavrusuna yapma biberondan süt içirmektedir
Çünkü ona mutluluğun tablosu böyle çizilmiştir
O bu resmin bir ferdi olmak için yaşamaktadır
Aşkta ve ya evlilikte sonuç hep hüsrandır bu yüzden kadınlar için
Kahraman değildir aslında erkekleri
bir yerde cellâtlarıdır onların
İçlerindeki çocuğu öldürecek içlerindeki kadını sindirecek ve topluma çalışan eşe hizmet eden bir köle yaratacaktır
Hikâye hiç değişmez
Son ise hep aynıdır
Benim anlatacağım ise modern bir polyana öyküsüdür
Hepimizden biraz vardır içinde
Büyük şehirlerde
büyük toplulukların içinde büyük umutlarla yetişen kadınlarımız
Aileleri tarafından saygı gören
Düşünceleri ve yetenekleri önemsenen
Ve bir birey olabilme ayrıcalığına birçoğuna göre daha fazla kavuşmuş
Ama senaryo diğerinden çok farklı değil
Bir gün karşısına bir adam çıkar
Aşk melekleri kanatlarını deydiriverir birbirine
Ya biri ya diğeri ve ya ikisi birden atlarlar birlikte derin sulara
Kadın büyük şehirlerin yüksek ökçeli zarif ve zihnine güvenen kadınlarındandır
Adamın nasıl olduğu çok fark etmez
Sonuca etkisi olmaz çünkü
kültürlü ve sempatik
Üstelik kibar centilmen anlayışlı
Gözlerinin içine öyle bir aşkla bakar ki kadının içi titrer
Okul zamanındaki heyecanlar gibidir
Dokunmak ister ama dokunamazsın
Kadın karşısında böylesine düzeyli ayrıca cana yakın ve koruyucu adamı görünce içindeki duygular coşmaya başlar
Tutamaz artık kendini adamın hayatına hızla dahil oluverir
İlk aylar rüya gibi geçer
Her şey onun içindir
Her yer cennet
Dünya böylesine yaşanılası olmamıştır hiç
ayakları yere değmez
Erkek onun için var olmuş gibidir
Birlikte saatlerce konuşurlar göz göze diz dize otururlar
Her şey bir başka zevklidir
Her giydiği beğeniliyor her yaptığı mucize gibi görünüyordur
Kadın programlandığı üzere yaşamaya başlamıştır artık
Çocukluğundaki beyaz atlı prens gelmiştir
Bundan sonra hayat hep böyle aşkla
dansla
eğlenceyle sevgi ve şefkatle geçecektir
O çok şanslı bir kadındır
Erkeği tarafından taktir ediliyor beğeniliyor
varlığı ve düşünceleri önemseniyordur
O artık bir başta taçtır
Işıl ışıldır
hayat doludur
Kabına sığamıyor
dünyasına dar geliyordur
KURAL 2: Kadını Esir Et:
Önce küçük kıskançlıklarla başlar her şey
Ona çok yakıştığı içindir bahanesi başka erkekler kadınına bakmaktadır
O erkeklerin aklından geçenleri bilir ama asla onlar gibi düşünen bir erkek değildir
Kıyafetler elenir teker teker
Aşık olduğu kadına giyim hükmü verir
Sonra sosyal çevre ve etkinlikler uzaklaştırılır kadının hayatından
Arkadaşlarıyla bir yerlere gitmesin diye her iş çıkışı alınır her hafta sonu bilakis kendi elleriyle gezdirilir
Kadın o sırada çok sevildiğini
paylaşılamadığını ve önemsendiğini zanneder
Öyle bir an gelir ki kadın artık sadece adamındır
Onsuz adım atmaz onsuz yemez içmez onsuz nefes alamıyormuş gibi gelir
Erkek buna esirgemek gözünden bile sakınmak der
Kadında buna inanır çoğu zaman
Artık erkek tarafından beğenilmeyen iş bile değiştirilebilir
Erkek tarafından onaylanmayan arkadaşlar uzaklaştırılır
Erkeğin beğenisi sağlansın diye kadın tüm hayatını yeniden düzenler
Kadın erkeğe esir olmuştur
Artık bunun kaçışı yoktur
KURAL 3: Artık gerçek yüzünü göster:
Bu kadının en büyük yıkımıdır
Aşkla
sevgiyle ve şefkatle bağlı olduğu erkek artık onunla eskisi kadar vakit geçirmez olur
Eskisi kadar konuşmazlar romantik danslar etmezler
güzel yerler görmezler beraber
Adam hep yoğundur ya da yorgun
Kendi dışında gelişmiştir ani planlar
Arkadaşlar
ailesi ve ya hastalıkları
İşte bunca bahane ile erkek
kadından önceki haline sosyalliğine ve yenilenmeye doğru yol alır
Kadın ise erkeğin elinin altında kapana kısılmış bir yavru ceylan gibi bekler
Çevresinden herkesi uzaklaştırdığı için kimseleri yoktur artık
Ve zaten kadın tek başına dolaşabilme yetisini bile kaybetmiştir çoktan
Giyinmeyi gezmeyi eğlenmeyi sohbet etmeyi unutmuştur
Bir erkeğin himayesinde ömrünü tüketmeye koyulmuştur
Bu dönemde erkek tüm çirkinliklerini yavaş yavaş açığa çıkarır
Asabiyetini
kabalığını
pervasızlığını ve özensizliğini
Kadın şaşkınlıktan dumur olmuştur
O sevdiği adamın nerede olduğunu sorgulayıp durur
Neden bu kadar yalnız olduğunu da
Ama yine de kızgınlıklarının sebebini kendi bilmek ister
Her şey onun suçudur
Hep kendini yargılar
çok üstüne gitmiş olmak çok fazla konuşmak çok kapris yapmak ve anlayış göstermemek gibi
Hâlbuki o sırada kadının içinde çok derin boşluklar oluşmaktadır
Yüreğini elleriyle yoklayabilse görecektir
Kadın onca boşluğu doldurmak için önce ve defalarca erkeğinden yardım ister
Erkek şımarık ve çocukça isteklerine karşılık veremeyecek kadar olgundur
Onun bu mesele de hiçbir katkısı olamaz
Alt üst olan hayatı ve yıkılan kişisel güveniyle kadın kendini adama mahkûm hisseder
Ve ilgisizliğinin sebebini ölesiye korkarak başka bir kadına duyulan aşk olarak niteler
Erkek hep inkâr eder bunların hepsinin onun suçu olduğunu söyler durur
Kadında bir süre sonra bunu kabullenip susar
Baştan beri hiç kurmadığı duvarı şimdi nasıl yıkacaktır ki zaten
KURAL 4: Kadını Terk Et:
Kadın gittikçe inancını yitirerek kendi içine çekilmeye üzerine kalın bir kabuk örmeye başlar
Yalnızlığı kendine dost bilir
Kendiyle yaşamak ve kendi kendini sevmek için uğraşır
Ama her zaman o eski güzel günlere dönme umudunu taşır
Bu yüzden bırakmak istemez adamı
Zaman içinde kadın kendi kendine yetmez olur
Erkeği ise çok uzaklardan bakmaktadır kadına
Öylesine
önemsizce
kenara atılmış bir kâğıt parçası gibi
Kadın erkeğinin merakını ilgisini tekrar üzerine çekmek için son bir çabaya girişir
Kendine çeki düzen verir
Onun ilk aşık olduğu gibi karşısına çıkmak için güzelleşmeye tekrar farklılaşmaya çalışır
Ama nafiledir
Erkek artık başka sularda yüzmektedir
Bu kale fethedilmiştir
Tüm cephaneleri elinden alınmıştır
Ve artık oraya bayrak dikilmiştir
Sıra diğer kalelerdedir
Egoları iyice acıkmış ve doyurulmayı bekleyen vahşi bir hayvan gibidir
Kadının güzelleşmeye çalışmasını başka erkekler tarafından beğenilme arzusuna bağlar
Kadının umudu boğazına düğümleniverir
Kendisi için hazırlanan her şeyi görmezden gelir ilgilenmez ve sevmez artık adam
Taktir etmez konuşmaz ve uzaklaşır gitgide
Kadın ise çaresizce kendini tekrar sosyal hayatın içine atmak ister
Yapayalnız kalmaktan korkarak
Sevgilisiz olmaktan değil
Dostsuz arkadaşsız konuşacak insansız kalmaktan
Ve yapayalnız yok olup gitmekten
Eski arkadaşlarını arar
Ki onların çoğu kadındır ve onlarda mutlaka bir ara böyle olmuşlardır
Onlar kendisine kucak açar
Kitaplarına gezilerine ve ailesine sığınır
Ama erkek bunların hiç birini görmez
Ve sonunda yine aynı bencil ses yükselir boğazından
Dışarıda aradığın biri mi var? Başka birinden mi etkileniyorsun? Beni aldatıyor musun? Yorgun
kırgın ve küskün kadın
yılmadan defalarca anlatsa da sonuç değişmez
Kuralları bozmuştur artık
Ceza vakti gelmiştir
Bırakılacak terk edilecek ve yalnızlığa mahkum edilecektir
Erkek gider kadın ölür kendi içinde…
KURAL 5: Kadının hayatını yerle bir et:
Onca sevgi onca aşk ve duygudan sonra kadın artık yapayalnız kalmıştır
Dünya durmuş sanki kalbi atmamaktadır
Sevdiği adamın onu kendi elleriyle hayatının dışına atması yüreğini bir hayli hırpalamıştır
Kadın artık içindeki çocuğun sesini duyamaz olur gözlerinin ışıltısı hayata duyduğu bağlılık dopdolu enerjisi çekilip gitmiştir
Yaşam karanlık ve sisli bir orman gibidir
Zaman her şeye ilaç olur
Aradan geçen günler acısını biraz daha hafifletecektir
Bir süre sonra artık daha sosyal kahkaha atmasa da gülümsemeyi yeniden keşfeden yalnızlığına biraz insan eklemiş bir kadın olacaktır
Ama hiçbir erkek ardında enkaz bırakmadan gidemez
O kadını yerle bir etmek gerekir
Öyle ki çok uzun zaman kalkamasın yerinden
Kadın tam biraz toparlanır gibi olurken erkek geri döner yaşattıkları adına bin bir özür diler
Yüreğinde bir yerlerde hala aşkı vardır kadının adama karşı
Dayanamaz yine onun olur
Ve sil baştan yaşanır her şey
Kadın bir daha aşkla dans eder
Ve sonunda yine erkek tarafından bir köşe atılır
Artık gerçek anlamda bir enkazdır o
Kimsenin işine yaramaz
Esarete köleliğe ve hizmete alıştırılmıştır ruhu
Geyşa olmak durumunda kalmıştır hep ve olacaktır bundan sonra
Burada
tam burada uyanan kadınlar var
Ama çok ça şeyi kaybettikten sonra
Ben diyen kadınlar var artık
Kendini seven ve üzmeyen
Her kadının öyle acılardan sonra yeniden doğması var
Kendini tekrar etmemek dileğiyle…
Ve kendini tekrar eden erkeklere;
Onu ilk gördüğünde güneş gibi ışıldıyordu teni
Gözlerinde hayat vardı
İçinden taşan sevda bileklerine vuran serin sular gibiydi
Onu ilk gördüğünde dudakları sevinçle aralanıyordu
Yüreği kıpır kıpır benliği kelebekler gibi havalanıyordu
Sana oğru uçuyordu içi
Senin yüreğine konuyordu
Onun elini ilk tuttuğunda içindeki çocuğun elini tuttuğunu bir bilseydin
Öyle korkusuzca sunduğunu sana kendini
Emanetin değerini
vefanın hikmetini insan olmanın inceliğini bir bilseydin
O senin için bir dünya yarattı
Mutluluğunuzun ardından koştu bir zaman
Keşke izin vermeseydin
Onu ilk gördüğünde umutları vardı hayalleri ve idealleri
İçinde çok cesur ve coşkulu bir kadın vardı
Keşke almasaydın umutlarını bir bir
Keşke tenine dokunurken bir kez daha düşünseydin
Keşke gözlerine aşkla yanıyor gibi bakmasaydın
Evet! Bırakacaktın ama keşke kadınını bulduğun gibi bıraksaydın…
Alıntıdır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul