Konu
:
Egzersiz ve Bağışıklık Sistemi İlişkisi
Yalnız Mesajı Göster
Egzersiz ve Bağışıklık Sistemi İlişkisi
06-24-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Egzersiz ve Bağışıklık Sistemi İlişkisi
Egzersiz ve immünoloji alanındaki hızlı gelişmeler spor bilimi
tıp
immünoloji
fizyoloji ve davranış bilimlerinde görevli bilim adamlarının ilgilerini çekmiştir
Spora bağlı immün cevap konusundaki ilgi birçok sebepten dolayı oluşmuştur
Birincisi; antrenörler ve kulüp hekimlerinin
antrenman ve müsabaka esnasında sporcularını sağlıklı bir şekilde tutma istemeleridir
İkinci olarak egzersiz ve bağışıklık konusuna ilgi
toplumun sağlıklı gelişim amacıyla doğan ilgiden de kaynaklanır
Düzenli orta düzeyde (ılımlı) yüklenmelerin kalp hastalığı
şişmanlık
insüline bağlı olmayan diyabet
yüksek tansiyon ve osteoporoz gibi hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde
ayrıca vücut ağırlığının kontrolü ve organizmanın strese karşı direncini artırmada önemli rol oynadığı ispatlanmıştır
Araştırmacılar şimdi çalışmalarını yaşam tarzına bağlı etken taşıyan hastalıklar (kanser gibi) üzerine yoğunlaştırmışlardır ve düzenli spor yapan kişilerin daha düşük kanser insidansların rastlandığına dair tahminler vardır
Egzersiz
kanser ve AIDS gibi
belirli hastalıklarda ek tedavi olarak reçete edilmeye başlanılmıştır
Kanser ve AIDS de bağışıklık sisteminin
hastalıkla doğrudan ilgili olması nedeniyle bilim adamları hastalık gelişimi üzerine etkilerini öğrenebilmek için yüklenmeye bağlı immün cevabı araştırmaktadırlar
Yaşam tarzı faktörleri
immün sistemi güçlendirmek yada zayıflatmak yönünden etkileşebilir
Diyet
stres ve fiziksel aktivite bu faktörleri oluşturur
Yetersiz beslenme ve uygun besinlerin eksikliği immün sistemi zayıflatabilir
Şayet yaşlı ve yalnız yaşıyor iseniz
yalnız yemek yiyorsanız diyetinizde meyve ve sebzeler dengeli olarak yer almalıdır
Vitamin veya bazı minerallerin aşırı alımı
grip ya da soğuk algınlığına karşı koruyucu etkiye sahip olduğu kesin olarak kanıtlanmış değildir
Ancak
soğuk algınlığı esnasında vit-C alımının hastalığın şiddetini azaltabileceği ya da gidişatını kısaltabileceği konusunda bazı kanıtlar vardır
Egzersiz ve Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu (ÜSYE)
Ilımlı egzersizde; epidemiyolojik
klinik ve deneysel çalışmaların hepsinde üst solunum yolu enfeksiyonu sıklığının azaldığı gösterilmiştir
15 haftalık bir yürüyüş egzersizinde deney grubu kadınlarda anlamlı üst solunum yolu enfeksiyonu azalması saptanmıştır
Ağır egzersizde ÜSYE artışı gözlenmiştir
Burada istenilen orta dereceli kronik egzersizdir
Sedanterde (durağan yaşayanlar) ÜSYE belirli bir düzeyde iken
kronik orta dereceli egzersizde azalır
ağır egzersizde ise çok artar
En azından bu sebepten dolayı egzersiz ve immün sistem önemlidir
ÜSYE birçok iş gücü
para
zaman kaybına neden olduğu gibi ağır durumlara geçişlerde can kaybı yaratabilir
Kanser ve Egzersiz
Son yıllar egzersizin kanser üzerine etkisi konusunda bir çok çalışma yapılmıştır
Deneysel araştırmalar da egzersizin tümorogenez direnci arttırdığı saptanmıştır
Bu etkileri enerji dengesi ile açıklayan bir kısım araştırıcı
egzersizle artan enerji ihtiyacının tümör büyümesini yavaşlattığı görüşünde olmasının yanında temel mekanizmanın immünolojik olduğu sanılmaktadır
Fiziksel aktivitenin daha düşük kolorektal kansere yol açtığına dair bulgular vardır
Kolon kanserinin nispi riski sedanterlerde daha aktif gruplara göre 1
3 ile 2 kez daha fazla görülmektedir
Fiziksel aktivite
kadınlarda meme ve üreme sistemi gibi diğer sistemlerin kanser insidansını azaltmaktadır
Diğer bölgelerin kanser riskiyle ilişkileri geniş çapta incelenmiş olmasa da egzersizle birlikte akciğer
tiroid
sindirim sistemi ve hemopoetik sisteminin kanserinin azaldığına dair bilgiler vardır
Göğüs ve kolon kanseri üzerine Kaliforniya üniversitesinde yapılan çalışma sonuçları tartışılmaz görülmektedir; buna göre düzenli egzersiz yapan kadınlarda göğüs kanseri riski anlamlı olarak azalmaktadır
Haftada düzenli olarak 1-3 saat arasında egzersiz yapan kadınların göğüs kanseri riski % 30
4 saatten fazla egzersiz yapanlarda % 55 oranında azalmaktadır
Sedanter biçimde
masa başında çalışanlar ile kolon kanseri arasında doğrudan bir ilişki vardır
Uterus
cerviks
prostat ve akciğer kanserlerinde egzersiz düzeyinin artışı ile kanser riskinin azalması arasında kesin bir azalmanın olduğu görülmektedir
Bazı kanser türlerinde
özellikle göğüs kanserinde
obezite kanser gelişimi ile istatistiksel olarak ilişkilidir
bu diagnoz boyutu nedeniyledir
yağ dokusunun artışından kaynaklanır
Bu mantıklı görünmektedir
Düzenli egzersiz yapan kişiler obezlere göre daha düşük yağ oranına sahiptirler olası kanser riskini uzaklaştırmaktadırlar
Benzer şekilde
egzersiz gastrointestinal metabolizmayı hızlandırır
Bu metabolizma artışı sindirim ve boşaltım süreçlerinin artışına yol açar
Bu olayın kimyasal onkojeniklerin (kanser yapan) ve yenilen sağlıksız besinlerin metabolitlerini uzaklaştırdığı düşünülmektedir
Kesin sonuç kolon ve diğer gastrointestinal kanser türlerinin azaldığını göstermektedir
Son birkaç yılda egzersizin immün sistemi destekleyerek kanser riskini azalttığına dair kanıtlar vardır
Egzersiz ve Mental Sağlık
Mental stres
iyi beslenememe
hızlı kilo kaybı ve bozulmuş hijyen
bozulmuş immünite ile birlikte olabilir
Bu faktörlerden her biri ağır egzersize maruz kalan sporcularda
egzersizin stresi ile onların immün sistemleri üzerinde birleşme potansiyeli gösterirler
Mental stres immün sistemi zayıflatabilir
Taşınma
boşanma
aile problemleri ve aşırı kaygının immün sistemi zayıflattığı açıklanmıştır
Ilımlı yaşam tarzı
sıkıntılardan kurtulmak ve yeterli dinlenme süresi immün sistemi destekleyen en iyi silahlardır
National Institute of Mental Health’ a göre;
- Egzersiz mental sağlığı ve iyi hissetme halini pozitif olarak etkiler
- Hafiften orta dereceye kadar egzersiz depresyonu
anksiyeteyi ve mental stres semptomlarını azaltır
Bunlar birçok epidemiyolojik çalışmalarla gösterilmiştir
Bu etkiyle stresin etkileri ortadan kaldırılabilir
Egzersiz ve Endojen Opiyat Sistem
Aerobik egzersiz endogen opiyat salgısını arttırır; endorfinin
met–enkefalin
Bu hormonlar
kendini iyi hissetme hali ve öfori sağlar
İyi derecede antrene sporcuların spora devam dürtüsünü yaratırlar
Bu kısır döngü gibidir ve egzersiz yoksunluğu sendromundan sorumlu tutulmaktadırlar
Böylece stres faktörleri elemine edilir
Ayrıca bu hormonların immün sistem üzerinde direkt etkileri de vardır
Sonuç
İmmün hücrelerin tümü
NK hücreleri
nötrofiller
makrofajlar (asıl immün sistem) akut egzersizin etkilerine
fonksiyonları ve sayıları açısından çok daha duyarlı görülmektedir
Genel olarak ılımlı süre (<60’) ve şiddet (<%60 VO2 max= 140 nabız ve aşağısı) immün sistemde
yüksek şiddetli egzersizden daha düşük stres ve bozulma ile birliktedir
Uzun süreli düzenli egzersize cevapta; bu güne kadar bazı tutarlı araştırmalar ile rapor edilen NK (katil hücreler) aktivitesinin anlamlı bir şekilde yükselmesidir
T ve B hücreleri
makrofaj ve nötrofil fonksiyonlarındaki değişiklikleri açıklayan raporlar farklı görüşleri içerir
Fakat ağır egzersiz esnasında nötrofil fonksiyonlarının bastırıldığına dair deliller vardır
Genel olarak araştırmalar
ılımlı egzersizin soğuk algınlığı ve diğer hastalıklara karşı vücudun direncini artırabileceğini salık veriyorlar
Buna karşın
yoğun egzersiz programlarının immün sistemi zayıflatabileceğini ve enfeksiyonlara duyarlılığı artırabileceğini belirtiyor
Birkaç araştırma; yoğun egzersizin immün reaksiyonları geçici olarak zayıflattığını ve bir enfeksiyonun kuluçka dönemi esnasında yapılan egzersizin
hastalığı ciddi bir biçimde artırdığını ortaya koymuştur
Sonuç olarak ifade etmek gerekirse;
Ağır egzersizde; sporcuların antrenmanlarının ağırlaşması
sporcuların yarış–müsabaka dönemleri:
- Nötrofil fonksiyonları biraz azalır
- Monosit fonksiyonları azalır
- T lenfosit fonksiyonları azalır
- B lenfosit fonksiyonları azalır
- NK fonksiyonları azalır
ÜSYE artar
İmmün sistem baskılanır
Kronik egzersizde; düzenli orta düzeyde çalışmalarda;
- Nötrofil fonksiyonları biraz artar
- Makrofaj fonksiyonları artar
- NK fonksiyonları belirgin artar
- Egzersiz sırasında T lenfositleri artar
sonuç olarak;
- ÜSYE azalır
- Kanser insidansı azalır
- Strese bağlı immün baskılanma azalır
- Yaşlılığa bağlı immün baskılanma azalır
Şiddetlerine Göre Egzersiz Türleri
Ilımlı egzersiz; kanda 2 mmol/L laktat düzeyindeki (aerobi eşik) ya da bu düzeyin aşağısı bir şiddetteki egzersizdir (100-130 nabız/dak)
Bu şiddette uzun süreli eforlar desteklenir (yürüyüş-koşu)
Şiddetli egzersiz; kanda 4 mmol/l laktat (anaerobik eşik) düzeyine denk gelen egzersizdir (170 nabız/dakika)
Bu şiddetteki eforlar 1
5-2 dakika sürdürülebilir
Çok şiddetli egzersiz; anaerobik eşik düzeyi yukarısındaki egzersiz türüdür
Kan laktat düzeyi 4 mmol/L üzerindedir (170-180 nabız/dakika)
[Linkleri sadece kayıtlı üyeler görebilir
Kaytı olmak için tıklayın
]
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul