Yalnız Mesajı Göster

Cehov'dan Hikayeler

Eski 06-24-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cehov'dan Hikayeler




ANYUTA

Büyük bir apartmanın en ucuz, mobilyalı dairesinde, tıp 3 sınıf öğrencisi Stephan Klotçkov, bir aşağı, bir yukarı geziniyor, gayretli bir şekilde anatomi dersi çalışıyordu Ezberlemekten ağzı kurumuş, alnı terlemişti Buzlanmış pencerenin önündeki taburede odayı paylaştığı kız oturuyordu – Anyuta Yirmibeş yaşında, soluk yüzlü, gri gözlü, esmer, zayıf bir kızdı Oturduğu yerde kırmızı iplikle bir erkek gömleğine nakış işliyordu Kız saate karşı yarışıyordu, koridordaki saat iki’yi çaldı ama buna rağmen küçük oda sabaha hazır değildi Ortalığa saçılmış kitaplar, dağınık yatak örtüleri, yastıklar, sigara izmaritlerinin yüzdüğü pis kokulu küllük, yerlerdeki pislikler, sanki her şey kasten böyle karmançormandı
Klotçkov tekrarladı: “Sağ akciğer üç kısımdan yapılmıştır, sınırlar, üst kısım toraksın iç duvarı beşinci veya dördüncü kaburgaya ulaşır, lateral yüzeyde dördüncü kaburgaspina spacualenin arkasında
Klotçkov gözlerini tavana kaldırdı ve az önce okuduğu şeyleri hayal etmeye çalıştı, net bir şey göremeyince, yeleğinin üzerinden kendi kaburgalarını yoklamaya çalıştı
Bu kaburgalar bir piyanonun tuşları gibi, bir şekilde bunları öğrenmeli, veya iskelet ya da canlı birinin vücudu üzerinde incelemek gerekir Dedi Anyuta, kaburgalarını sayayım
Anyuta, dikişini bıraktı, blüzünu çıkardı ve dik durdu, Klotçkov kızın karşısında durdu, kaşlarını kaldırdı ve kızın kaburgalarını saymaya başladı
Hmminsan ilk kaburgayı hissedemiyor, kürek kemiğinin arkasında, bu ikinci kaburga olmalıevet bu üçüncübu dördüncüniye sallanıyorsun?
Ellerin soğuk
Hadi, hadi seni öldürmez, bükme kendinio halde bu üçüncü kaburga olmalı, çok zayıf gözüküyorsun ama yine de kaburgaların sayılmıyor, bu ikinci, bu üçüncü ah, çok karmaşıkinsan iyi anlayamıyor, çizmem lazım, kalemim nerede?
Klatçov kalemini aldı ve Anyuta’nın göğsüne kaburgalarının üzerinde birbirine paralel çizgiler çizdi
Birinci sınıfşimdi seni dinleyeceğim, ayağa kalk
Anyuta ayağa kalktı ve çenesini kaldırdı, Klotçkov onun ciğerlerini dinlemeye başladı o kadar işine dalmıştı ki, Anyuta’nın dudaklarının, burnunun ve parmaklarının soğuktan mosmor olduğunu farketmedi Anyuta titredi ve öğrenci farkedecek, çizmeyi ve dinlemeyi bırakacak ve belki sınavı vermeyecek diye korktu
Klotçkov bitiridği zaman “şimdi hepsi netleşti” sen şöyle otur ve çizdiklerimi silme, bu arada ben biraz daha öğreneyim
Ve talebe yine bir oraya, bir buraya yürüyerek ezber yapmaya devam etti Anyuta göğsünde siyah çizgilerle dövme yaptırmış gibi, titreyerek ve düşünerek orada oturuyordu Kural olarak çok az konuşurdu, her zaman sessizdi ve düşünceliydi
Altı veya yedi yıl boyunca gezdiği bir mobilyalı odadan, diğerinde, Klotçkov’a benzeyen beş talebe tanımıştı Şimdi hepsi eğitimlerini bitirmişler, hayata atılmışlar ve tüm saygın insanlar gibi kızı çoktan unutmuşlardı Bir tanesi Paris’teydi, ikisi doktor olmuştu, dördüncü ressamdı ve beşinci söylendiğine göre çoktan profesör olmuştu Klotçkov altıncıydı Yakında o da tahsilini bitirip hayata atılacaktı Kuşkusuz önünde iyi bir gelecek vardı, mutlaka büyük bir adam olacaktı
Fakat şu anda Klotçkov’un ne tütünü, ne çayı vardı, kesme şeker de sadece dört tane kalmıştı Kız acele edip nakışı bitirmeli ve nakışı ısmarlayan kadına götürmeliydi, kazandığı çeyrek rubleyle Klotçkov’a çay ve tütün alabilirdi
Kapıda bir ses “girebilir miyim?’ diye sordu
Anyuta çabucak omuzlarına bir yün şal aldı, ressam Fetisov içeri girdi
Kaşlarının üzerine dökülen uzun saçlarıyla, vahşi bir hayvana benziyordu Klotçkov’a senden bir iyilik istemeye geldim, iki saatliğine genç hanımı bana ödünç verebilir misin, gördüğün gibi resim yapıyorum ama modelsiz olmuyor
Ah, memnuniyetle, git onunla Anyuta
Anyuta alçak bir sesle işlerim ne olacak diye mırıldandı
Saçmalama adam seni sanat aşkına istiyor, saçmasapan şeyler için değil, niye ona yardımcı olmuyorsun?
Anyuta tekrar giyinmeye başladı
Klotçkov ne resmi yapıyorsun? Diye sordu
Ruhgüzel bir konuama bir türlü olmuyor farklı modellerden çalışmam gerek, dün mavi bacaklı bir kızla çalıştım, bacakların niye mavi diye sordum ve çoraplarının boyadığını söyledi, sen hala sırıtıyorsun, dostum, biraz sabırlı olmalısın
Tıp öyle bir meslek ki, sırıtmadan insan tahammül edemez
Hmmkusura bakma ama Klotçkov domuz gibi yaşıyorsun odan berbat
Ne demek istiyorsun? Elimde değil, babamdan ayda sadece 12 ruble alıyorum ve bu parayla doğru dürüst yaşamak mümkün değil
Ressam tiksintiyle kaşlarını kaldırarak Evet, evet dedi, ama yine de daha iyi yaşayabilirsin, tahsilli bir adam zevkli olmalıdır değil mi? Burası neye benziyor Allah biliyor yaniyataklar yapılmamış, yerler pislik içinde dünkü çorba hala tabaklarda
Bu doğru ama Anyuta’nın vakti yoktu, bütün gün meşguldü
Anyuta ile ressam gidince, Klotçkov kanepeye uzandı ve ezber yapmaya başladı, sonra istemeden uykuya daldı ve yarım saat sonra uyandı, başını ellerinin arasında alıp, karamsar bir ruh haline kapıldı ressam arkadaşının ‘tahsil ve zevkle’ ilgili sözlerini hatırladı, şimdi çevresi ona iğrenç gözüküyordu, gözlerinin önüne gelecek günleri geldi, muayenesinde hastaları muayene ediyor, gerçek bir leydi olan karısı ile birlikte büyük bir salonda akşam yemeği yiyordu, şimdi içinde sigara izmaritlerinin yüzdüğü tabak ona da iğrenç görünüyordu, hayal kurarken, gözünün önüne Anyuta da geldi, zayıf, kılıksız, acınasıve ne pahasına olursa olsun kızdan ayrılmaya karar verdi
Kız ressam’ın yanından gelip, ceketini çıkardı, Klotçkov ayağa kalktı ve ciddi bir sesle kıza
“ bak kızım, şimdi otur ve beni dinle ayrılmamız lazım, gerçek şu ki, seninle daha fazla birlikte oturmak istemiyorum
Anyuta ressamın yanından yorgun, bitkin bir halde dönmüştü, saatlerce ayakta durmaktan yüzü daha incelmiş, çenesi daha sivrilmişti, öğrencinin sözlerine bir cevap vermedi dudakları titremeye başladı
Talebe “biliyorsun er ya da geç ayrılacaktık, sen hoş, iyi bir kızsın ve aptal değilsin anlayacaksın
Anyuta tekrar ceketini giydi, sessizce nakışını, iğnesini, ipliğini topladı, pencerenin oradaki dört kesme şekeri alıp masanın üzerindeki kitapların yanına koydu
Bu senin şekerin dedi ve gözyaşlarını gizlemek için arkasını döndü
Klotçkov “niye ağlıyorsun?” Diye sordu
Klotçkov, şaşkın bir şekilde odayı arşınladı ve
Sen tuhaf bir kızsın, ayrılmamız gerektiğini biliyorsun ömür boyu birlikte kalamayız dedi
Kız tüm eşyalarını almıştı ve allahaısmarladık demek için ona döndü, Klotçkov kız için üzülüyordu
İçinden bir hafta kalmasına izin versem mi? Diye düşündü kalsa daha iyi olur, bir hafta içinde gitmesini söylerim Kendi zayıflığına kızdı ve kıza kabaca bağırdı
Gel, niye orada duruyorsun? Gidiyorsan git, gitmek istemiyorsan ceketini çıkart ve kal! Kalabilirsin!
Anyuta ceketini çıkardı, burnunu çekti, iç geçirdi ve yine pencerenin yanındaki tabureye oturup, hiç değişmeyen pozisyonuna döndü
Öğrenci ders kitabını aldı ve yine odada oradan oraya dolaşmaya başladı, ‘sağ akciğer üç kısımdan oluşur diye tekrarladı
Koridorda birisi olanca sesiyle bağırdı “Grigory, semaver!”



Alıntı Yaparak Cevapla