Prof. Dr. Sinsi
|
Yusuf Hayaloğlu Anıldı
O bizim 'Hayallerimizin Oğlu'
Şiiri ve sevenlerini yalnız bırakarak 56 yaşında hayata veda eden ayrılan Yusuf Hayaloğlu, yokluğunun 2 yılında Yeniköy'de anıldı
Verimli bir ömre iki şiir albümü, iki kitap ve yüzlerce şiir sığdıran Yusuf Hayaloğlu'nun ailesi ve sevenleri, şairi 2 yıldönümünde hüzünle andılar
Eserleri en fazla Ahmet Kaya tarafından bestelenmiş olan şairin anma töreninde kısa bir konuşma yapan kızkardeşi, Gülten Kaya "O bizim 'Hayallerimizin Oğlu', gülücüklerimizin yaratıcısı, ailemizin en hünerlisiydi O'nun şiiri ancak bir zenaat ustasının yaratabileceği naiflikteydi Bu naifliği bu sert hayat kırdı ne yazık ki Önce O'nu en can arkadaşından, Ahmet Kaya'sından, sonra da bizden ayırdı ne yazık ki Alışamayacağız " dedi
Şiir Emaneti
Şairin orjinal el yazısıyla çoğaltılmış, orijinal el yazısıyla zarflanmış "Hani Benim Gençliğim" adlı şiiri, günün anısına bir araya gelenlere sunuldu Kızı Hazan Hayaloğlu "Bir şair, sevenlerine ne emanet edebilir düşüncesinden yola çıkarak, babamın şiirlerini kendi el yazısı ile birer birer onu sevenlere emanet etmeye karar verdik Her yıl dönümünde bir şiiri kendi el yazısı ile paylaşacak, emanet edeceğiz Böylelikle ondan bize kalan en özel değeri onu seven herkesle paylaşmış olacağız " dedi
kaynak
En sevdiğim şiiri büyük üstadın anısına
NEYLERSİN
Bazen acı dinmez, bazen de yağmur
Sevgilim gülümse, her şey unutulur
Suskunuz bu akşam üstü
Hasrete yanmışız, neylersin
Bir gün, bu mahzun sevdadan geriye
Kalırsa, sadece o hüzün kalır 
Sen de anladın ki yapa-yalnızız  
Buluşmamız yasak,
Görüşmemiz uzak  
Devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız,
Neylersin  
Ah güzelim,
İncinmiş bir sesi vardır yağmurun;
Yanaklarına vurduğunda hissedersin
Ve bir veda sözcüğü, saçlarına,
Titreyen bir öpücükle dokunduğunda;
Bu anı dondurmaya yetmez nefesin
Bir film sahnesi gibi
Akar gider ayrılık,
Neylersin  
Biz zaten hiçbir romanda
Kendi hayatımıza rastlamadık
Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı
Ve bütün bulmacalar yarım bırakılmıştı
Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız
Oysa tuttuğumuz balıkları bile
Yeniden denize bağışlamıştık
Biz, hayata dair
Hiçbir yanlış yapmamıştık  
Neylersin  
Biz bu sonucu haketmedik,
Hayır, etmedik  
Ömrümüz bu talana lâyık değildi
Bazen acı vurdu, bazen de yağmur
Hiç gülmedi yüzümüz,
Hiç büyümedi gülümüz  
Bizi yalnızca akşamlar kucakladı,
Biliyorsun,
Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz  
Bir gün, bu öykünün sonuna gelince
Ansızın desem ki: hoşça kal canım!
Unutursun,
Mecburen unutursun  
Yıldızlar söner, bu aşk da biter!
Bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız
Neylersin  
Ah bebeğim, ah 
Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının,
Dudaklarına sızınca farkedersin
İçindeki vurgun aşklar mezarlığında,
Ayrılık, ölümden üste yazılınca,
Gideni durdurmaya yetişmez sesin  
Bir inme gibi dolaşır bedeninde pişmanlıklar,
Neylersin  
Biz zaten hiçbir sinemaya
Tam vaktinde yetişemedik
Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı
Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı
Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi
Oysa Nuh'un Gemisi'nde bile
Bize yer kalmamıştı
Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı
Neylersin  
Biz bu aşkı sürdüremezdik,
İnan, sürdüremezdik  
Kalbimiz bu heyecana müsait değildi
Bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur  
Unutmasan bile artık
Unutur gibi yapacaksın
Ve buruşturup-buruşturup attığım kağıtlarda,
Hiç bitiremediğim
Bir şiir olarak kalacaksın 
|