Yalnız Mesajı Göster

Türk Edebiyatının Unutulmazları

Eski 06-24-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Edebiyatının Unutulmazları




AHMET MUHİP DIRANAS

1908'de İstanbul’da doğdu (Bazı kaynaklara göre 1904 Sinop) 21 Haziran 1980'de Ankara’da yaşamını yitirdi, Sinop’ta gömüldü İlkokulu Sinop'ta okudu Ankara'ya gelerek, öğretmenleri arasında Faruk Nafiz Çamlıbel ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın da bulunduğu Ankara Erkek Lisesi’nden 1930'da mezun oldu 1930-1935 arasında Ankara'da Hakimiyet-i Milliye gazetesinde çalıştı Ankara Hukuk Fakültesi'ne girdi ama 2 yıl sonra eğitimi bıraktı İstanbul'a gitti Güzel Sanatlar Akademisi'nde kitaplık müdürü oldu Bir süre İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne devam etti İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Müdür Yardımcılığı görevine getirildi 1938'de Ankara'ya döndü 1942'ye kadar Halkevleri Kültür ve Sanat Yayınları'nın yönetmenliğini üstlendi 1946'da Çocuk Esirgeme Kurumu yayın müdürü oldu 1957'de aynı yerde Yayın Müdürlüğü'ne atandı 1949'dan başlayarak Zafer gazetesinde köşe yazıları yazdı Politikaya girme denemeleri başarılı olmadı 1966 ve 1972 arasında Anadolu Ajansı, Türkiye İş Bankası yönetim kurulu üyeliği, Devlet Tiyatrosu Edebi Kurul Başkanlığı gibi üst düzey bürokratik görevler yaptı İlk şiiri "Bir Kadına" 1926'da "Muhip Atalay" imzasıyla Milli Mecmua'da yayınlandı Servet-i Fünun, Varlık, Çığır, Ataç, Yücel, Oluş, Ülkü, Şadırvan, Yeni Lisan, Hisar dergilerinde yayınlanan şiirleriyle Cumhuriyet döneminin etkin şairleri arasına girdi Hecenin Beş Şairi ile Garip Akımı arasında yer alır İlk şiirlerindeki Baudelaire etkisinden sıyrılarak dil ve üsluba ağırlık verdi Şiiri plastik bir söz bütünü haline getirene kadar yoğuran bir şair oldu "Olvido", "Kar", "Fahriye Abla" bu oluşumun önemli ve yıllardır unutulmayan örnekleri Dıranas, Orhan Veli ve arkadaşlarının çıkışından sonra unutulmaya başlanan hece şairleri arasında geçerliliğini yitirmeyen, bir süre sonra da yeniden yüceltilen tek şairdir Çevirileri, düzyazıları ve oyunları da büyük ilgi gördü

ESERLERİ

ŞİİR:
Şiirler (1974)
Kırık Saz (Bugünkü dille Tevfik Fikret’in şiirleri) 1975
Şiirler (yaşam öyküsünü de içeren bir incelemeyle birlikte 1982)

OYUN:
Gölgeler (1947)
Çıkmaz (O Böyle İstemezdi’nin ilk yazımı)
O Böyle İstemezdi (1948)
Oyunlar (Gölgeler ve Çıkmaz birarada) (1977)


Fahriye Abla

Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar,
Kapanırdı daha gün batmadan kapılar
Bu, afyon ruhu gibi baygın mahalleden,
Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen!
Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen
Gözlerin, dişlerin ve ak pak gerdanınla
Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye Abla!

Eviniz kutu gibi küçücük bir evdi,
Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi;
Güneşin batmasına yakın saatlerde
Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede
Yaz, kış yeşil bir saksı ıtır pencerede;
Bahçende akasyalar açardı baharla
Ne şirin komşumuzdun sen, Fahriye Abla!

Önce upuzun, sonra kesik saçın vardı;
Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı
İçini gıcıklardı bütün erkeklerin
Altın bileziklerle dolu bileklerin
Açılırdı rüzgârda kısa eteklerin;
Açık saçık şarkılar söylerdin en fazla
Ne çapkın komşumuzdun sen, Fahriye Abla!

Gönül verdin derlerdi o delikanlıya,
En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya
Bilmem şimdi hâlâ bu ilk kocanda mısın,
Hâlâ dağları karlı Erzincan’da mısın?
Bırak, geçmiş günleri gönlüm hatırlasın;
Hâtırada kalan şey değişmez zamanla,
Ne vefalı komşumuzdun sen, Fahriye Abla!


Alıntı Yaparak Cevapla