06-24-2012
|
#28
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Divan Edebiyatı
a Biçimlerine göre
Gazel
Divan edebiyatının en yaygın kullanılan nazım biçimidir Önceleri Arap edebiyatında kasidenin tegaüzzül adı verilen bir bölümü iken sonra ayrı bir biçim halinde gelişmiştir Gazelin beyit sayısı 5-15 arasında değişir Daha fazla beyitten olaşan gazellere müyezzel ya da mutavvel gazel denilir Gazelin ilk beyti "matla", son beyti ise "makta" adını alır Matla beytinin dizeleri kendi aralarında uyaklıdır (musarra) Sonraki beyitlerin ilk dizeleri serbest ikinci dizeleri ilk beyitle uyaklı olur Birden fazla mussarra beytin bulunduğu gazel "zü'l-metali", her beyti musarra olan gazel ise "müselsel" gazel adıyla bilinir
İlk beyitten sonraki beyte "hüsn-i matla" (ilk beyitten güzel olması gerekir), son beyitten öncekine "hüsn-i makta" (son beyitten güzel olmalı gerekir) denir Gazelin en güzel beyti ise "beytü'l-gazel" ya da "şah beyit" adıyla anılır Bunun yeri ya da sırası önemli değildir Bazı gazellerin matlasını oluşturan dizelerden birinci ya da ikincisinin matlasının ikinci dizesi olarak yenilenmesine "redd'i-matla" denir Şair mahlasını (şairin takma adı, ya da tanındığı ad) maktada ya da "hüsn-i" maktada söyler Bu durumda beyit ikinci bir adla "mahlas beyti" ya da "mahlashane" olarak anılır
Şairin mahlasını tevriyeli kullanmasına "hüsn-i tahallüs" denir Dize ortalarında uyak bulunan gazele musammat, sonu getirilmemiş ya da beyit sayısı 5’in altında bulunan gazellere de "natamam" gazel denir Başka şairlerin birkaç dize ekleyerek bend biçimine dönüştürdüğü gazellere "tahmis", "terbi" adı verilir Bütün beyitlerinde aynı düşüncenin ele alındığı gazeller "yekahenk gazel", her beyti öncekinden ustalıklı biçimde söylenmiş gazeller de "yekavaz gazel" olarak adlandırılır Gazeller konularına göre de çeşitli isimlerle tanımlanır Aşka ilişkin acı, mutluluk gibi içli duyguların dile getirildiği gazeller "aşıkane", içki, yaşama boş verme, yaşamdan zevk alma gibi konularda yazılanlara "rindane" denir
Aşıkane gazellere en iyi örnek Fuzûlî’nin gazelleri, rindane gazellere en iyi örnek ise Bâkî’nin gazelleridir Kadınları ve ten zevklerini konu edinen gazeller ise, örneğin Nedîm’in gazelleri, "şuhane", öğretici nitelikli gazellere, örneğin Nâbî’nin gazelleri, "hakimane gazel" denir Gazeller eskiden bestelenerek okunurdu Özelikle bestelenmek için yazılmış gazeller de vardır Gazelleri makamla okuyan kişilere "gazelhan", gazel yazan usta şairlere ise "gazelsera" adı verilir ÖRNEK GAZEL (Fuzûlî) Gazel, Türk müziğinde ise şiirin bir hanende tarafından doğaçtan seslendirilmesidir Sesle taksim olarak da bilinir Rubai
Kendine özgü bir ölçüsü olan 4 dizelik (mısralık) nazım birimidir Rubailerde birinci, ikinci, dördüncü dizeler uyaklı, üçüncü dize serbesttir İki beyitlik kıtalar biçiminde yazılmış rubailer de vardır Her dizesi birbiriyle uyaklı rubailere "rubai-i musarra" ya da "terane" adı verilir Rubainin aruzun hezec bahrinden 24 kalıbı bulunur Bunlardan mef'ûlü birimiyle başlayan 12 kalıba "ahreb", mef'ûlün birimiyle başlayan öbür 12 kalıba da "ahrem" denir
Kalıpların sonu "faül" ya da "fa" birimiyle biter Rubainin her dizesi ayrı bir ölçüde olabildiği gibi, dört dizesi de aynı ölçüde olabilir Türk divan şiirinde daha çok ahreb kalıbına rastlanır Rubailer genellikle mahlassız şiirlerdir Ve divan şairlerinin divanlarının sonunda rubaiyyat başlığı altında sıralanırlar Bu türün tartışmasız en büyük şairi Ömer Hayyam’dır Türk edebiyatında Mevlana’nın Farsça yazdığı felsefi rubiler bu türün hızla yayılmasına neden oldu
Kara Fazlî, Fuzûlî 16 yüzyılda bu türün en usta örneklerini verdiler Divan edebiyatında 17 yüzyıl rubainin altın çağı oldu Azamizade Haletî, yazdığı bin kadar rubai ile en büyük Osmanlı rubai şairi olarak tanındı Cumhuriyet döneminin en büyük rubai ustası ise Yahya Kemal Beyatlı’dır
|
|
|
|