|
Prof. Dr. Sinsi
|
Atasözleri Açıklamalı-B-
Beterin beteri vardır
Kötü bir duruma düştüğümüzde, bir belâ ile karşılaştığımızda bundan kötüsü de olamaz diye düşünmemeli; daha da kötüsünün olabileceğini aklımızdan çıkarmadan gereken sabrı göstermeli, Allah`a sığınmalıyız
Bıçağı kestiren kendi yüzü suyu, insanı sevdiren kendi huyu
İyi su verilmiş çelikten yapılan, ustalıkla bilenen bıçak dayanıklı ve keskin olur; bu da onun değerini artırır Kişileri değerli, sevimli kılan da huy güzelliğidir Geçimsiz, huysuz kimseler toplumca sevilmezler
Bıçak sapını kesmez
Bıçağı bıçak yapan demir kısmı ile sap kısmıdır Demir kısmı, saplı kısmına ilişemez Ama başka bıçakların saplarına ilişip zarar verebilir Bunun gibi insanlar da çok yakınlarına, anne-baba-evlâtlarına ve diğer akrabalarına kolay kolay zarar veremez Aralarında onları bütünleyen, birbirlerine bağlayan bir kan, bir sevgi bağı vardır
Bıçak yarası geçer (onulur), dil yarası geçmez (onulmaz)
Bıçak ya da herhangi bir silâhın açtığı yara bir süre sonra iyileşir, vücutça onulur Ama dilden çıkan kötü ve acı sözlerin gönülde açtığı yara, bıraktığı izi kolay kolay kapanmaz; her hatırlamada yeniden açılır, insana üzüntü verir
Bilen bilir, bilmeyen aslı var sanır
İnsan bir şeyi duymuşsa, o ancak bir söylentidir; doğruluğu belirsiz, gerçekliği de şüphe götürür Ancak insanlar söylentilerin bu yanına bakmazlar, duyduklarını başkalarına aktarıp dedikodu yaparlar Konuşulan bir olayın aslının olup olmadığını ancak gören bilir, görmeyen ama söylenenleri duyanlar ise dedikoduları gerçekmiş gibi kabul ederler
Bilinmedik aş ya karın ağrıtır, ya baş
Anlamadığımız, daha önce denemediğimiz, iç yüzünü bilmediğimiz bir iş yapmaya kalkışmak akıl kârı değildir Çünkü tanışık olmadığımız bu işin başımıza iş açması, bize zarar vermesi kuvvetle muhtemeldir Bunun için bir işe girişirken dikkatli olmak zorundayız
Bilmemek ayıp değil, sormamak (öğrenmemek) ayıp
İnsan hayatı için bilgi oldukça önemlidir Ne ki insan her şeyi bilmez Bilmesine de imkân yoktur İnsanın her şeyi bilmemesi doğaldır Bunun utanılacak bir yanı da yoktur Ancak imkân varken bilmediklerini sorup öğrenmemesi, biliyorum tavrıyla bir işe girişmesi son derece sakıncalıdır ve kusurludur Çünkü yanlış bir yola saparak hem kendine, hem de başkalarına zarar verebilir
Bin bilsen de bir bilene danış
Herkes eşit bilgiye sahip değildir Çok iyi bildiğimizi sandığımız konunun bilmediğimiz bir yanı olabilir, o konuyu bizden daha iyi bilenler de çıkabilir Bu yüzden bir işe kalkışmadan önce bu gibi kimselere danışmalı, onların bilgi ve tecrübelerinden yararlanmalıyız Eksiğimizi ancak böyle giderebilir, yanlışımızdan ancak böyle kurtulabilir, iyi bir sonuca da ancak böyle kavuşabiliriz
Bin dost az, bir düşman çok
Sıkıntılı bir anımızda, kötü bir günümüzde hemen yardımımıza koşan, daima iyiliğimizi isteyen dostlarımızdır Derdimizi onlarla unutur, mutluluğu onlarla tadarız Onlardan zarar değil, yalnızca fayda görürüz Bu sebeple ne kadar çok olurlarsa, bizim için o kadar iyidir Ama düşmanımız olan yalnızca bizim kötülüğümüzü ister, bir tane de olsa onun varlığı bizi rahatsız eder
Bin merak bir borç ödemez
Ne denli kaygı içinde olursan ol, bunun borcunun ödenmesinde hiçbir yararı yoktur Tasalanmayı bırakıp borcunu ödemek için çaba harcamalı, yollar aramalısın
Bin nasihatten bir musibet yeğdir
Yanlış bir yol tutmuş kimi insanlar vardır ki, onlara ne kadar çok öğüt verirsen ver, tuttukları yanlış yoldan onları çevirmekte bu öğütler bir fayda temin etmez Ama takip ettiği yanlış yolda başına gelen bir felâket, onu doğru yola getirmekte daha etkili olur Çünkü kötü tecrübelerin öğretme gücü oldukça büyüktür
Bin ölçüp bir biçmeli
En basitinden en zoruna, yapmaya çalıştığımız işin bütün ayrıntılarını önceden düşünmeli; gerekli ölçümleri yapmalı, sonucu iyi hesaplamalı, sonra işe girişmeliyiz Yoksa istemediğimiz bir zararın ortaya çıkmasından duyacağımız pişmanlık fayda etmez
Bin tasa (kaygı) bir borç ödemez
Çok tasalanmak ve üzülmekle borçtan kurtulunamaz Çünkü borç durduğu yerde ödenmez Borcu ödemek için bir şeyler yapmalı, harekete geçip çalışmalı, kimi çıkış yolları aranmalıdır
Bir adama kırk gün deli desen deli olur
İnsana yapılan sürekli telkinler sonunda bir neticeye ulaşmak mümkündür Çünkü insan etkilenen bir varlıktır Birtakım iyi ya da kötü duygular, düşünceler ve inançların sürekli telkin edilmesiyle insanlar biçimlendirilip yönlendirilebilirler
Bir adamın adı çıkacağına canı çıksın
Toplumun bir kişi hakkında verdiği yargı öyle kolay kolay değişmez Toplum kişiyi nasıl nitelemişse, kişi o niteliğiyle tanınır Adı bir kere kötüye çıkan kişi, iyi de olsa toplumun bu yargısının önüne geçemez Adına sürülen bu leke onun yakasını bırakmaz Nereye gitse bu leke yüzüne vurulur, itilip kakılır, sıkıntılar içinde kalır Böyle yaşamak kişi için
ölmekten daha iyidir
Bir ağızdan çıkar bin ağıza yayılır
Bir sırrın yayılması istenmiyorsa, kimseye söylenmemelidir Sır ağızdan çıktı mı hemen yayılır, gizli kalmasını önlemek çok zordur Çünkü insanın merak ve dedikoduya eğilimi vardır Bu eğilim sır olan şeyin dilden dile dolaşmasına, toplum içinde yayılmasına yol açar
Bir ahırda at da bulunur, eşek de
Bir toplumda iyi, yararlı ve güzel işler yapanlar bulunduğu gibi kötü, yararsız ve çirkin işler yapan insanlar da bulunabilir
Bir başa bir göz yeter
Ne kadar çok malı olsa da insan yine de elde etmek ister, geleni geri çevirmek istemez Oysa insan hayatta ihtiraslı olmamalı, ihtiyacından fazlasını düşünmemelidir Kanaatkâr olan kimseler ihtiyaçları kadar olanı yeter görürler Msn Öğretmen össkpssGazeteler Sohbethazır mesajlarders izleBelirli Gün ve Haftalar Çanakkale savaşışiir şarkı sözleri
Bir bulutla kış olmaz (Bir çiçekle yaz gelmez)
1 Önemli bir durumun netlik kazanması için küçük, önemsiz belirtilerin varlığı yeterli değildir 2 Güzel ve hoş da olsa, küçük bir değeri elde etmekle mutluluk tam anlamıyla yakalanmış sayılmaz
Bir çöplükte iki horoz ötmez
Bir toplumda iki baş, bir iş yerinde iki yönetici olmaz Olursa aralarında kıskançlık, çekememezlik yüzünden anlaşmazlık çıkar; fikir ayrılığına düşerler; biri diğerini yok etmeye, bulunduğu yere tek baş olmaya çalışır Bu çatışma sonunda güçlü kalır, güçsüz gider Bu da az şeye mal olmaz
Bir deli kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış
1 Aklî dengesini yitirmiş kimi insanların yaptıkları öyle işler vardır ki, bunu akıllı insanlar bir araya gelse ne yorumlayabilir, ne de çözebilirler 2 Kimi zaman bir insan öyle delice bir iş yapar ve zarara yol açar ki, pek çok akıllı kimse bir araya gelir ama bu zararı gideremez; işi de düzeltemez
Bir (sağ) elinin verdiğini öbür (sol) elin görmesin
Yardım yapmak bir insanlık görevi, dinî bir emirdir Ancak bunu yapmanın da bir yolu yordamı vardır Yoksula yardım ederken insanın amacı kendini gösterip övünmek değil, görevini ve sorumluluğunu yerine getirmektir Bu bakımdan yoksulları inciten gösterişlerden kaçınmak; kimsenin haberi, hatta en yakınların bile haberi olmadan yardım yapmak gereklidir Yoksa tersine bir hareket yardım edilen kimseyi mahcup duruma düşürür, yapılan iyilik de iyilik olmaktan
çıkar
Bir elin nesi var iki elin sesi var
İnsanın gücü sınırlıdır Bunun için büyük işlerin üstesinden tek başına gelemez Bu tür işleri başarabilmek için başkalarıyla işbirliğine, dayanışmaya girer Güçleri birleştirerek zor işlerin altından böylelikle kalkar
Bir evde düzen olunca düzenbaz olmaz
Eğer bir ailenin hemen bütün fertleri arasında bir uyum, bir anlaşma, karşılıklı sevgi ve hoşgörü varsa, o ailede düzen de var demektir Dolayısıyla ailenin huzurunu kaçıracak bir kimsenin bu ailede barınması da mümkün değildir
Bir göz ağlarken öbür göz gülmez
Aile fertleri birbirine kan ve akrabalık bağlarıyla bağlıdırlar Onlar bir vücudun azaları gibidirler Dolayısıyla ailenin bir ferdine gelen zarar, bütün aile fertlerine gelmiş gibidir Hemen hepsi de aynı ölçüde üzüntü çekerler
Bir günlük beylik, beyliktir
İnsanlar her zaman arzu ettikleri nimetlere kavuşup bunun sefasını süremezler Bu sebeple çok kısa bir süre içinde de olsa, çevresindekilerden daha üstün, dertlerden uzak ve arzu ettiği biçimde bir an yaşamak o kişi için güzel bir şeydir
Bir insanı tanımak için ya alış veriş etmeli, ya yola gitmeli
Ortak bir işe girmeden insanların gerçek yüzünü anlamak oldukça zordur Alış veriş etmek, onları tanımak bakımından önemli ölçüttür Çünkü alış veriş bir şeye sahiplenmeyi gerekli kıldığı için kişinin çıkarcı yönünü bütün çıplaklığıyla ortaya koyar Yolculuk ise fedakârlığı, cesareti, mertliği gerektirir; dolayısıyla yolculukta karşılaşılan zorluklar sebebiyle ortaya konan davranışlar kişilerin niteliklerini belirgin kılar
Biri yer, biri bakar; kıyamet ondan kopar
Bir toplumun sahip olduğu varlıklardan her fert bir adalet çerçevesi içinde yararlanmalıdır Eğer böyle olmaz, adaletli davranılıp hak gözetilmez, sadece bir kısım insanların yararlanmasına göz yumulup diğer insanların yararlanmasına fırsat verilmezse kargaşa çıkar; kavga baş gösterir, toplumdaki sosyal barış zedelenir, düzen bozulur, insanlar birbirlerine düşer
Bir koyundan iki post çıkmaz
Bir iş, nesne ya da insandan temin edilecek faydanın bir ölçüsü, bir sınır vardır Alınabilecek alındıktan sonra, onlardan bir kez daha verim istemek, onları bu konuda zorlamak doğru değildir Bu davranışın devamı insanı yanlış bir yola götürüp zarara sokabilir
|