Yalnız Mesajı Göster

Ozanlarımız(O-P-R)

Eski 06-24-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ozanlarımız(O-P-R)




Ozan Sinemi

Çok görmeyin dostlar bana
Bir ceylanın vurgunuyum
Tükendim ben yana yana
Bir ceylanın vurgunuyum

Sinemi'yim aklım şaştı
Özüme bir çıngı düştü
Gönlüm kanatlanıp uçtu
Bir ceylanın vurgunuyum


1961 Yılında Sivas ili Divriği ilçesine bağlı Karakuzulu köyü Hıdırlık Mezrasında doğdu İlk okulu komşu köyü olan Güneş köyü ilk okulunda okudu Askerlik çağına kadar köyünde çiftçilikle uğraştı bu dönemde yöresinin ozanları olan Feyzullah Çınar, Mahmut ERDAL, Mehmetali Karababa ve Ozan Rehberi gibi ozanların etkisinde kaldı

Daha ilkokul yıllarında iken sesinin güzelliği yöre halkı tarafından tespit edilmişti Düğünlerde bayramlarda türkü söyletirlerdi küçük yaşta iken kendi imkanlarıyla saz çalmayı öğrendi

Uzun yıllar usta malı yani, Pir Sultan Abdal'ın, Ruhsati'nin, Devriş Kemal'ın Mihneti'nin ve Feyzullah Çınarı'nın eserlerini seslendirdi Askerlik dönüşü Ankara'ya yerleşti Daha önceleri asıl adı olan Ali Cavit Coşkun olan ozanımız daha sonra değerli ozanımız Ozan Dergahi'nin önerisiyle Sinemi mahlasını almıştır


1995 yılında Halk Ozanları Kültür Vakfı'na üye oldu Aktif olarak vakfın etkinliklerine katıldı Ozanlık geleneğine hizmet eden bütün ozanlarla tanıştı 1999 yılında Ozanlar

Vakfı Genel Başkanlığına seçildi Uzun yıllar bu görevine devam etti Bugüne kadar çeşitli yarışmalarda onlarca ödül aldı 'Mahkum ettin' 'Güzel Dost' adlı iki kaset yaptı 'Güzel Dost' adlı bir kitabı yayınlandı

2005 yılında Anadolu Halk Ozanları Kültür Derneğini 25 ozan arkadaşı ile birlikte kurdu Halen bu dernek faaliyetlerinde çalışmaktadır Ozanlık geleneği'nin sürdürülmesinde aktif olarak çalışmaktadır



LAİKLİĞİ İŞLEDİK

Hünkar Hacı Bektaş Veli'den beri
Özümüze Laikliği işledik
Kendimize önder seçtik o piri
Sözümüze laikliği işledik

Bektaşilik ikiliğe son verdi
Aleviler canan için can verdi
İnsanlığa yol gösterip yön verdi
Hazımıza laikliği işledik

Karşı çıkanlara şaşırdık kaldık
Gururla yaşadık şerefle öldük
Horasan'dan beri yürüdük geldik
İzimize laikliği işledik

Sevgi bahçesinde yeşerdik bittik
Ayrık otlarını yolduk yok ettik
Gönül yaylasında çok sürü güddük
Kuzumuza laikliği işledik

Kapımız açıktır kapalı değil
Elimiz kalemli, sopalı değil
Mülkümüz engindir, tepeli değil
Düzümüze laikliği işledik

Birlik fidanını diktik bu yurda
Hiç medet ummadık cahilde körde
Döşüne tel taktık koluna perde
Sazımıza laikliği işledik

Aşıklar taşımaz kini benliği
Hoşgörüde bulur zevki şenliği
Yırtılmaz sökülmez aşkın önlüğü
Bezimize laikliği işledik

Karanlığa ışık tutar dünümüz
İlim öğrenmekle geçti günümüz
Atatürk'ün İlkeleri konumuz
Tezimize laikliği işledik

Cehalete karşı tavır takınca
Ey Sinemi korkma yoktur sakınca
Cumhuriyet meşalesin yakınca
Közümüze laikliği işledik

2005 yılı Hacı Bektaş Veli'yi anma
Törenlerinde "Alevi Bektaşilerin
Laikliğe Bakışı " Konulu Şiir Yarışmasında 1lik ödülünü alan şiiridir


GİTSİNMİ BÖYLE

Doğruyu söylemek suç olur diye
Susalımda kervan gitsinmi böyle
Onurlu yaşamak güç olur diye
Her gelen bir tokat atsınmı böyle

Yalan gerçek hep bir tutulup gitti
Kurtlar kuzulara katılıp gitti
Deve hamuduyla satılıp gitti
Herkes bir köşeyi satsınmı böyle

Kimi kiralanmış can alan asi
Kimi sindirilmiş çıkmıyor sesi
Kimine vermişler sarığı meshi
Uyan demiyelim yatsınmı böyle

Bölüp parçalamak zalimin huyu
Çağdaş geleceğe kazarlar kuyu
Gemi her taraftan alıyor suyu
Görmezden gelelim batsınmı böyle

Ozan Sinemi'yim halkıma kıyıp
Emeğini üç beş soyguncu yeyip
Alaca kargaya bülbülsün deyip
Verelim meydanı ölsünmü böyle


YÜRÜMÜŞ

Ozanlar tarihi binyıllar öte
Kıl kamış bir destan yazmış yürümüş
Kayalar kestirmiş Şirin Fehata
Vuslat arzusunu sezmiş yürümüş

Muhittin Arabi isyan eylemiş
Mansur darda En-el Hakk'ı söylemiş
Nesimi yüzülüp çok yol boylamış
Zulmün oynunu bozmuş yürümüş

Şaman topuz çalmış türkmen bağlama
Şarab ilham olmuş Ömer Hayyam'a
Hatayi kavgada yenilmiş ama
Hayatın sırrını çözmüş yürümüş

Bedret'din ömrünce gerçeği demiş
Börklüce çarmığa boyun ermemiş
Kalender çelebi bir sınav vermiş
Hakkı sevenleri üzmüş yürümüş

Dadaloğlu ozanların serveri
Köroğlu kavgadan dönmemiş geri
Celali Başbuğu sözünün eri
Bolu Beyliğini ezmiş yürümüş

Fuzuli çileyi bağrına basmış
Sürmeli sevdiği Senem'e küsmüş
Seyrani sazını duvara asmış
Taze karılar gibi tozmuş yürümüş

Yunus Emre doğru sözü eğmemiş
Koca Haydar zulme ödün vermemiş
Nazım Hikmet memlekete sığmamış
Ömrünce haksıza kızmış yürümüş

İşte böyle ozanların töresi
Mazlumun isyanı aşkın çırası
Sinemi'nin hicran olmuş yarası
Günbegün bağrında azmış yürümüş


NELER GÖTÜRDÜ

Ben seyir ederken zevki sefayı
Yıllar benden neler neler götürdü
Sırtlayıp giderken bunca cefayı
Beller neler neler götürdü

Ne bahar yaşadım ne de yazını
Hep taşıdım kahrını nazını
Çok dinledim muhannetin sözünü
Diller benden neler neler götürdü

Kimisine köle oldum kul oldum
Bazen acı bazen tatlı dil oldum
Çoğunada yoldaş oldum yol oldum
Kullar benden neler neler götürdü

Hep çırpındım türlü işe bulaştım
Kendim yordum ne menzile ulaştım
Göçüm alıp diyar diyar dolaştım
Yollar benden neler neler götürdü

Ozan Sinemi'yim yağdım yatışdım
Zalim ile cebelleştim atıştım
Kim çağırsa sazım ile yetiştim
Teller benden neler neler götürdü


MAHKUM ETTİN

O mahsum bakışın ile
Gözlerine Mahkum ettin
Hayran oldum baka kaldım
Yüzlerine mahkum ettin

Belaya koydun başımı
Çıkmaza sürdün işimi
Kestin ekmeğim aşımı
Nazlarına mahkum ettin

Sevenler beslermi kini
Yıktırdın sarayı hanı
Alev gibi sardın beni
Közlerine mahkum ettin

Dost Sinemi bu ne halın
Bir sevdaya düşmüş yolun
Gahı acı tatlı dilin
Sözlerine mahkum ettin


KURBAN OLDUĞUM

Neredesin dönde gel sen
Yoluna kurban olduğum
Sohbetine hasretim ben
Diline kurban olduğum

Sevdan işledi özüme
Sensiz Dünya boş gözüme
Siyah saçın dök yüzüme
Teline kurban olduğum

Viran ettin sen bu yeri
Uğruna koymuşum seri
Önüm sıra sallan yürü
Beline kurban olduğum

Sensin Sinemi'nin canı
Damarında dönen kanı
Sür yüzüme okşa beni
Eline kurban olduğum VURGUNUYUM

Çok görmeyin dostlar bana
Bir ceylanın vurgunuyum
Tükendim ben yana yana
Bir ceylanın vurgunuyum

Leyla Şirin Aslı soylu
Gönlü engin melek huylu
Gül yanaklı selvi boylu
Bir ceylanın vurgunuyum

Yokluğu boynumu eğer
Ölüm ayrı koyam eğer
Gülüşü Dünya'yı değer
Bir ceylanın vurgunuyum

Sinemi'yim aklım şaştı
Özüme bir çıngı düştü
Gönlüm kanatlanıp uçtu
Bir ceylanın vurgunuyum


UTAN

Çağdaş laikliğe vesile olmuş
Bu Cumhuriyet'i kurandan utan
Bunca özgürlüğü hep sana sunmuş
Vatana canını verenden utan

Olmazdı ibadet kalmazdı ezan
Çıkmazdı İstiklal Marşı'nı yazan
Bütün sınırları kanıyla çizen
Göksünü düşmana gerenden utan

Anan bilinirdi baban olmazdı
Biterdi Türklüğün adı kalmazdı
Ata ejdadını kimse bilmezdi
Kanayan yarayı sarandan utan

Bitmişti Osmanlı teslim olmuştu
İnglizler dört bir yana dolmuştu
Kocaman İzmir'i ele almıştı
Yunanlı'yı yurttan sürenden utan

Ozan Sinemi'yim gafletten uyan
Cepheden cepheye hep zafer diyen
Lozan Belgesi'ne imzayı koyan
Sevr zincirini kırandan utan



Alıntı Yaparak Cevapla