Yalnız Mesajı Göster

Ozanlarımız(O-P-R)

Eski 06-24-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ozanlarımız(O-P-R)




Osman Dağlı (Maksudi)

Kamil olan kalmaz naçar
Gam yeme gönül gam yeme
Kara gündür gelir geçer
Gam yeme gönül gam yeme

Maksudi bade içerim
İçer serinden geçerim
Kırar demiri kaçarım
Gam yeme gönül gam yeme


7 Mayıs 1936 tarihinde Afşin'in Hunu (şimdiki adı Arıtaş) köyünde doğdu İlkokulu köyünde okudu Aynı zamanda medrese eğitimi de alarak dini öğretiler ve Kuran öğrendi Şiir yazmaya da bu dönemlerde tasavvuf ağırlıklı konuları işleyerek başladı

Köylerine gidip gelen çeşitli aşıkların yanında Aşık İhsani, Kul Hasan ve Davut Sulari'nin etkisi oldu Sonraki yıllarda Mahzuni, Kul Hasan, İhsani, Nesimi Çimen gibi birçok aşıkla Türkiye'nin hemen her bölgesini dolaştı

Ozan Maksudi mahlasının yanında, adını ya da soyadını da kullanan Dağlı, şiirlerinde toplumsal sorunlardan sevgiye her konuyu işledi Şiirleriyle birçok aşığı etkileyen Dağlı'nın çeşitli eserleri başta Feyzullah Çınar ve Aşık Mahzuni olmak üzere değişik kişilerce bes-telendi

1962 yılında açılan Ankara Halk Ozanları Derneğinin kurucuları arasında bulunan Osman Dağlı, 1971'de Almanya'ya yerleşerek yaşamını orada sürdürmeye başladı

Çeşitli şenlik ve konferanslara katılan ve yaklaşık 2000 şiiri bulunan Osman Dağlı'nın eserleri birçok gazete, dergi ve araştırmada aktarıldı

4 Ekim 2007 Perşembe günü aramızdan ayrıldı



Fadime

Geldim bir kelam sormaya
İnsaf eyle dön Fadime
Seni kötüde görmeye
Dayanır mı can Fadime

Öleydin buna varmadan
Yörebe gönül vermeden
Hergün koynuna girmeden
Düş ataşe yan Fadime

Çalı olur biten gülü
Giyilmez yeşili alı
Tükenmez cefanın sonu
Aşk atına bin Fadime

Kötüye gönül katmadan
Koynuna girip yatmadan
Hergün muhabbet etmeden
Sıkılmaz mı can Fadime

Seni bir kötü sarıyor
Herkes lafını veriyor
Dağlı'm bir şahan arıyor
Gel koluma kon Fadime


Seher Yeli

Sabahta seherde boşa yorulma
Koca Binboğa'ya dön seher yeli
Varıp orda güzellere darılma
Belin yurtlarına kon seher yeli

Belin pınarları akıyor taştan
Gönül vaz gelir mi gerdandan döşten
Bir seferin olsun şol kara taştan
Karcağız eline in seher yeli

Cinoluk yurdunun içmeli suyun
Gölel evci yurdu akıyor çayın
Gene beni yaktı kemer boz koyun
Sen de benim gibi yan seher yeli

Gönül arzusunu dağla tartıyor
Subatan yaylasın sümbül örtüyor
Söylesem Kaman'ı derdim artıyor
Aşıyor başından gün seher yeli

Osman Dağlı'm yeter düzenle teli
Her dağı aşıyor yaylanın yolu
Ebelikli düzü büsbütün halı
Her tarafın gezdim ben seher yeli


Sinsice

Zaman denen sonsuz ırmak
Akar sinsice sinsice
Sarar ömrüm yumak yumak
Büker sinsice sinsice

Sakın aldanma zamana
Habersiz saldırır sana
Kıvılcım atar ormana
Yakar sinsice sinsice

Habersizce kurar pusun
Böler kralın uykusun
Sanki bir gecekondusun
Yıkar sinsice sinsice

Ne aman dinler ne acır
Belleğine vurur zincir
Birgün ocağına incir
Diker sinsice sinsice

Ahir ömrün bir an eyler
Mamurları viran eyler
Bir katreyi umman eyler
Akar sinsice sinsice

Osman Dağlı'm ömrüm çağı
Ferhat olur deler dağı
Sarartır yeşil yaprağı
Döker sinsice sinsice


Kaybettim Edeli

Gözüm yaşı sele döndü
Sizi kaybettim edeli
Gözlerimin feri söndü
Gizi kaybettim edeli
Sen bu ellerden gideli

O gün bugün gülemedim
Dünyadan zevk alamadım
Dost aradım bulamadım
İzi kaybettim edeli
Sen bu ellerden gideli

Gözlerinde nem var idi
Farıdı gönlüm farıdı
Göz pınarlarım kurudu
Özü kaybettim edeli
Sen bu ellerden gideli

Aylar geçti yıl içinde
Kaldım türlü hal içinde
Yandı cismim kül içinde
Közü kaybettim edeli
Sen bu ellerden gideli

Vuslat sarpta yollar yokuş
Kahrı da hoş lütfü de hoş
Sakiler yok kadehler boş
Sazı kaybettim edeli
Sen bu ellerden gideli

Osman Dağlı'm talan oldum
Dolular boşa doldum
Dost aradım düşman buldum
Gözü kaybettim edeli
Sen bu ellerden gideli


Ne Hacet

Davut Sulari'ye

Üstat ne sorarsın alemin fendin
Arifsen bahara yaza ne hacet
Nerde olsa hüner gösterir kendin
Gönül incitecek söze ne hacet

Bir gönül gafletten ayılır ise
Şöhreti aleme yayılır ise
Aşık maşukunca sevilir ise
Karşıdan karşıya poza ne hacet

Bülbül gibi aşık oldum güllere
Onun için düştüm gurbet ellere
Muhabbet ehlin bul dokun tellere
Keramet dildedir saza ne hacet

Arif olan hercaiye darılmaz
Coşkun seller akmayınca durulmaz
Özür dileyene tokat vurulmaz
Aşk ehline gezden göze ne hacet

Dağlı'yı hor görme er meydanında
Kılıcımız gizli sevda kınında
Kem söz söylemeyiz dostun yanında
Hak birdeyse size bize ne hacet





Alıntı Yaparak Cevapla