Yalnız Mesajı Göster

Vatan Canım Sana Feda-Sürekli Öykü

Eski 06-24-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Vatan Canım Sana Feda-Sürekli Öykü




–Bakın, ne güzel bir deyim; saygıda kusur etmemek Kişiler arası mesafenin ölçülerini ne de güzel ifade ediyor Mesleğimiz her ne olursa olsun, saygıyı unutmamayı öneriyor Çünkü her zaman ve her yerde o çıkmıyor mu karşımıza? Saygıyı dikkate almadan yapılan davranışların, yanlış ve kusurlu olduğunu hatırlatmaya gerek mi var Mustafa? Gerek mi var Metin Bey?

Biraz sertçe sormuştu Mustafa onun yanında olduğunu göstermek istercesine çabucak cevapladı:

–Yok tabii öğretmenim Siz öyle diyorsanız doğrudur!

Gerçekten de Nermin Öğretmen tepki göstermekte haklıydı Ben de bir zamanlar delikanlıydım Bu gençleri anlayabiliyordum Eğlenmelerine kim ne diyebilirdi? Yalnız aşırıya kaçmaları, hoşgörü sınırlarını zorluyor, başkalarına zarar veriyordu Birkaç cümle de ben eklemek istedim:

–Size yürekten katılıyorum Nermin Hanım Kendine saygı duymayan insan, kendi varlığına da değer vermez Mutlu olmak için bunun tersini yapmak, kılık kıyafete, temizliğe, her şeye özen göstermek lâzım İşte çevreye yansıyan bu özen, bizi de, başkalarını da mutlu eder İletişim sağlam kurulur Bu gürültücü gençlerin birbirleriyle şakalaşırken ölçüyü kaçırmalarının altında, yetiştikleri zemini aramalıyız Yani ailesinden, çevresinden, okulundan nasıl bir eğitim aldı? Eğer bir eksiklik varsa, problemin kaynağını bulmak için, bence buralara bakmak gerekiyor

Susamıştım Gözlerim muavini aradı Otobüsün arkasında ayakta duruyordu Su istiyorum işareti yaptım Elinde su şişesi ve birkaç plastik bardakla hemen geldi Oldukça kibardı Ütülü pantolonuna şık bir kemer takmıştı Biraz kiloluydu, gülümseyince göbeği oynuyordu; ama bu onu daha sempatik yapıyordu Bardağa su doldururken otobüs sallandı ve bir iki damla üzerimize döküldü Hemen özür diledi

Arka koltuktaki yaşlı adam da su istedi Pamuk beyazı kısa saç ve sakalı bakımlıydı Boylu poslu, yapılı görünüyordu Demek ki, gençliğinde daha da heybetliydi Kulakları biraz irice, dudakları kalındı Yaz ortasında olmamıza rağmen, üzerinde bir hırka vardı Elimdeki dolu bardağı ona uzatıp, “Buyurun!” dedim “Rica ederim, su küçüğün sofra büyüğün!” dedi Bu söz çok hoşuma gitti Daha doğrusu, bunca yaşıma rağmen birisi beni “Genç!” görüyordu Israr ettim, aldı ve içti Sonra omzuma dokundu “Su gibi ömrün uzun olsun, aziz ol!” dedi “Sağ olun!” dedim Ben bu cana yakın adama sadece bir bardak su vermiştim Oysa o bana, insan ilişkilerinde nezâket ve görgünün güzel bir örneğini hatırlatmıştı Mustafa’ya döndüm:


– İşte saygı bu Mustafa Kültürümüze iyi bak! Koca milleti nasıl da tek bir aile gibi sarmalıyor Birbirini tanımayan insanlar, aynı ailenin fertleriymiş gibi davranıyorlar Birbirlerinin malına, canına, namusuna, düşüncelerine, inançlarına saygı gösteriyorlar İşte bu, saygının doruk noktasıdır İşte bu, millete saygıdır Millete saygı da, insanda, onu geliştirmek, varlığını sürdürmek arzusu oluşturur Milletini sayıp sevmeyen insanlar, giderek kendi milletlerine yabancılaşır ve hatta düşman olurlar! Atatürk’ün de dediği gibi; “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür!”

Sayfa 18 (arkası yarın)


Alıntı Yaparak Cevapla