|  06-24-2012 | #11 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Vatan Canım Sana Feda-Sürekli Öykü 
 
              Bizim için kolay mı hayat? Kimin için kolay? Umutsuzluğa kapılıp yenik düşelim de, onu daha mı zor hale getirelim? Hayat, hepimiz için aynı
  Basit beklentilerden uzak durmak lâzım  O, acısı ve tatlısıyla birlikte güzeldir   
 –Güzel olmasına güzel elbette, bir de şu ayrılık olmasa
  
 –Onun da kendine has bir güzelliği var
  Ayrı kalınca daha kıymet bilir insan  Hayat güzeldir, onu sevmenin yollarını bulmak lâzım  Halimize şükretmeyi de bilmeliyiz  Bak bir hikâye anlatayım sana; kılık kıyafetine biraz fazlaca önem veren bir adam varmış  Üzerindekiler yeni de olsa modası geçti diye değiştirir, paraya pula aldırmazmış  “Gereksiz harcama yapıyorsun!” diyenlere, “Ben kazanıyor, ben harcıyorum, size ne?” dermiş   
 –Doğru Metin Ağabey, kime ne adamın parasından?
 
 –Önce hikâyenin sonunu dinle
  Bu adam yine bir gün, oldukça sağlam ve şık ayakkabılarından bıktığını hissetmiş  Onlarca çift ayakkabısı olmasına rağmen, daha önce bir mağazanın vitrininde gördüğü, o ayların modası ayakkabıyı almaya niyetlenmiş  Yolda, iki bacağı da dizlerinin altından kesik ekmek parası isteyen bir dilenciye rastlamış  Durup, bir an düşünmüş  Ayakları olduğuna ve ayakkabı giyebildiğine şükreden adam, yeni ayakkabı için ayırdığı parayı da bu dilenciye vererek geri dönmüş  Bu olaydan çıkardığı dersle de daha dikkatli yaşamaya karar vermiş  Mustafa farkında olmadan, elleriyle bacaklarını yokladı ve eğilip ayaklarına doğru baktı
  Yerinde mi diye kontrol ediyordu herhalde  Nermin Hanım içten bir tavırla gülümsedi: 
 –Bir örnek de ben vereyim size
  Bizlere yaşama sevincimizi, hangi şartlarda olursak olalım kaybetmememizi, mutlu olmamızı öneren gerçek bir örnek  
 Küçük bir not defteri çıkarıp aradığı sayfayı buldu ve okumaya başladı:
 
 –Karamsarlığa yenilenlerin umut ışıkları hemen söner
  Oysa, bizi yaşatan şey umutlarımızdır  Mutluluk için mücadele etmeliyiz  İşte bunları yazan kişi, bebeklikten beri kör, sağır ve dilsiz olan Helen Keller  Onun mutsuz olmak için her türlü nedeni varmış  Oysa Helen, kendine acımayı seçip, hayata küsmemiş  Belki çok şaşırtıcı  Sadece kendi dilini değil, birkaç dil daha öğrenmiş  Yaşama sevinci ile insanlara umut ve örnek olmuş  Üniversiteyi başarılı bir şekilde, normal öğrenciler gibi dört yılda bitirip, dünyaca tanınan bir yazar olmayı da başarmış  Bugün, yazdığı kitaplar birçok dile çevrilip, milyonlarca insan tarafından zevkle okunuyor  ” 
 Daha devam edecekti ki; buruşturularak sıkıştırılmış bir gazete parçasının, otobüsün daracık koridorunda yuvarlandığını gördük
  Bir ikincisi öğretmen hanımın saçlarını sıyırarak ön cama çarptı  Nerdeyse gözlüğü düşecekti  Arkaya dönüp baktık  Genç bir grup, aralarında şakalaşıyordu  Okudukları gazetenin sayfalarını paylaşmışlar, avuçlarında sıkıştırarak birbirlerine atıyorlardı  Otobüsün tam ortasında, beş altı kişi kadardılar   
 Sayfa 16 (arkası yarın)
 
 
 
 | 
	|  |   |