06-24-2012
|
#13
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Vatan Canım Sana Feda-Sürekli Öykü
GÜÇLÜ İNSAN
Israr ettim, aldı ve içti Sonra omzuma dokundu “Su gibi ömrün uzun olsun!” dedi  
Nermin Hanım gömleğinin yakalarını düzeltti Sade ve güzel giyinmişti Giydiğimiz elbiselerin, karşımızdakilere bizimle ilgili mesajlar verdiğini düşündüm Gözüme, yan koltuklardaki bir adamın elindeki gazeteden Mustafa Kemal’in resmi ilişti Onun bize örnek olmak için, en ağır şartlarda bile, her fotoğrafında nasıl böyle şık ve zarif olmayı başardığını anlayabilmek ne kadar zordu
Otobüs ilerliyordu Şoförümüz bir türkü tutturmuş, kendi halinde, belli belirsiz mırıldanıyordu O da güzel giyinmişti Yakaları tertemiz, apoletli, kısa kollu, beyaz bir gömleği vardı Mavi renk kravatını özenle bağlamıştı
Saçları taralıydı Sakal tıraşını da yeni olmuştu Gizli gizli sigara içmiyor ya da radyoda sadece kendisinin hoşlandığı müzikleri aramıyordu İşini sevdiği ve ona saygı duyduğu belliydi Ara sıra da gömlek cebinin üzerindeki “Halil” yazılı isimliğini gururla parlatmayı ihmal etmiyordu Muavin Fatih de otobüse gözü gibi bakıyordu Her yer bakımlı ve temizdi Çöp kutuları boş, her şey yerli yerindeydi Eskiden yolculuklarda sigara dumanlarından nefes bile alınamazdı
Zaman değişmiş, insanlarımız, sigarayla ilgili yasaklara uymalarının, kendi sağlıkları açısından da önemli olduğunu anlamışlardı Alışkanlıklardan vazgeçmek zor olmasına rağmen, kararlarımızı yürekten ve inanarak verdiğimizde yapamayacağımız şey yoktu
Komşumuz Rıza Bey geldi aklıma Esiri olmuştu alkolün “Git tedavi ol!” derler, dinlemezdi “Battı balık yan gider” ya da “Atın ölümü arpadan olsun!” gibi bahanelerle nasihatlere kulak asmazdı Ayık görmezdik hiç! Sevinince içer, üzülünce içer, mutlaka bir sebep bulurdu Ölçüyü de hep kaçırır, gece yarıları düşe kalka gelirdi evine Fena adam değildi; ama sarhoş olunca dağıtır, ne yaptığını bilmezdi İnsanlar hep ayıplar, o aldırmaz, eşine ve çocuklarına acıyarak bakarlardı Bağırır, çağırır; sabah olunca da bir şey hatırlamazdı Gençlerimize sigara tutuyor, içki ısmarlıyor, kötü örnek oluyordu “Ev alma komşu al!” derler ya, bütün mahallenin huzuru kaçmıştı Taşınmalarına sevinmiştik Düşenin dostu olmuyor işte! Bir arkadaşımızın içkiye, sigaraya başlamasına sebep olalım, sonra da bana ne kardeşim akıl incir çekirdeğinin içinde mi? Zorla mı içirdim diyelim Olacak şey mi bu? “Ver Allah’ın verdiğine, vur Allah’ın vurduğuna!” olur mu, ne kötü
düşünce Gerçi kötü insanların da bir yaratılış amaçları varmış; iyi insanları denemek Sözün özü, acemi marangoz olmamak lazım, yani talaşımız tahtamızdan çok olmayacak
Yanımdaki delikanlıdan sigara kokusu almamıştım Çekinerek sordum ona:
–Sigara içiyor musun Mustafa?
–Yok! Tek tük Öyle paket falan da taşımıyor, sadece arada bir tutulduğunda alıyorum Tiryaki olacağımı da hiç sanmıyorum Gerçi arkadaşlar “Askerde iyice alışırsın ” diyorlar Bilmem artık!
–Nedenmiş o?
–Hani insan özleyince evdekileri, yakıverirmiş hemen Çoğunluk içince de ortama uymak gerekirmiş
– Daha neler! Sigarayla özlem mi giderilir? Alışmam diye diye alışır insan Ben tiryaki olmam diye diye tiryaki olur Bu senin hayatın Aldırma sen öyle konuşanlara İnsan güçlü olduktan, kendisini kontrol etmesini bildikten sonra, neden yardım beklesin sigaradan, alkolden!
–Ama bazen sıkıntı basıyor, insanın canı çekiyor be ağabey Yemekten sonra, demli çayın yanında şöyle duman duman tüttürünce bir tane, sanki iyi geliyor insana
Sayfa 14 (Arkası yarın)
|
|
|