06-24-2012
|
#18
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Vatan Canım Sana Feda-Sürekli Öykü
BİLMEMEK AYIP
DEĞİL
Yıllar geçmiş, olmamıştı çocukları Ayrılmayı bile düşünmüşlerdi; ama çok seviyorlardı birbirlerini  
Otobüste çay ve meşrubat servisi başladı Görevli genç, birer tane de kek bıraktı bize Ben çay istedim, delikanlı meşrubat aldı
Konuşmalarımızın, ilgisini çektiğini hissettim Bakışları merak doluydu “Bilmiyorum!” demekten çekinmiyordu Kitap okumaya pek fazla vakit ayıramadığı belliydi Bununla birlikte, saygılı ve öğrenmeye arzulu görünüyordu Belki de fırsat bulamamıştı Onu daha yakından tanımak istedim:
–Evli misin Mustafa?
–Evet, bir ay sonra da çocuğum olacak
–Tebrik ederim Sağlıkla doğar inşallah Sahi, kaç yaşındasın sen?
–Dün doğum günümdü Yirmi yaşına girdim
–Biraz erken değil mi çocuk için!
Canı sıkılır gibi oldu Alnını ovuşturup, gömleğinin yakasını gevşetti ve şikâyet edercesine söylendi:
–Oldu işte!
–Bunda utanılacak ne var Mustafa?
–Bu konular bizim evde pek konuşulmaz Aslında bize yakın sağlık ocağı da var Eşim annemden biraz çekindiğinden gitmek istemedi
–Doktora gitmekten utanılmaz ki! “Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp!” Bundan sonra dikkat edin bari Al eşini, götür ebeye, doktora Sorun, konuşun, öğrenin, planlayın hayatınızı Bunda çekinecek ne var? Hem sen, biraz da erken evlenmişsin!
–Bizim buralarda erken sayılmaz Ben en küçüğüm Altı tane de ablam var Babam, “Erkek isterim!” diye tutturmuş Sayımız artınca da her şey daha zor olmuş tabii Allah’ın verdiği can alınmaz demişler, öncesinde tedbir almayı da hiç düşünmemişler! Annem benden sonra hastalanmasa kim bilir kaç kardeşim daha olurdu Zor yetiştirmişler hastaneye Doktor sinirlenmiş; “Bu kadın bir daha doğurursa ölür ve çocuklar da annesiz kalır!” demiş Yine de zor iknâ olmuş babam
Şöyle biraz duraklayıp bir şeyler düşündü Sonra derin bir nefes alıp devam etti:
–Ablalarım, doğru dürüst okuyamadan evlenip gittiler Aslında babam çok istedi beni okutmayı Baktım hem yalnız kalmış, hem de yaşlanmış Üstelik de tarlada çok iş var Lise ikide bıraktım okulu, sonra da evlendim
“Bıraktım!” derken sesini garip bir hüzün kapladı Anladım ki varmış okumaya isteği; ama olmamış
–Üzülme, askerden döndükten sonra da okuyabilirsin En azından diplomanı alırsın
–Belki! Hele bir döneyim askerden Daha on beş ay var Ben, sonrasını düşünüyorum
–Bakma öyle çok göründüğüne Göz açıp kapayıncaya kadar çabuk geçiyor zaman Askere gidişimi, dün gibi hatırlarım Bunca seneye rağmen komutanlarımın isimlerini bir bir sayarım Hele üzerimde emeği olanları hiç unutmam Çok şey öğrendim askerde Askerlik yapmayana kız bile vermezlerdi eskiden Çünkü askerden gelen, çocukluktan sıyrılır, olgunlaşır, adam olurdu
Mustafa’nın bu son cümleye biraz içerlediğini hissettim Yüzü asılmıştı Hemen aldım gönlünü:
Sayfa 3 (Arkası yarın)
|
|
|