06-24-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Özdemir Asaf Kimdir? Özdemir Asaf Hayatı, Özdemir Asaf Biyografisi
Özdemİr Asaf Kimdir? Özdemir Asaf Hayatı, Özdemir Asaf Biyografisi
11 Haziran 1923’te Ankara’da doğdu 28 Ocak 1981’de İstanbul’da öldü Asıl adı Halit Özdemir Arun İlk öğretiminin bir bölümünü Galatasaray Lisesi’nde yaptı 1942'de Kabataş Erkek Lisesi'nden mezun oldu İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü'ndeki öğrenimini yarım bıraktı Bir süre sigortacılıkla uğraştı Zaman ve Tanin gazetelerinde çevirmen olarak çalıştı 1950’de İstanbul'da Sanat Basımevi’ni kurarak yayıncılığa başladı, kendi şiir kitaplarını bastı 1955’te Yuvarlak Masa Yayınları’nı kurdu İlk şiirleri "Servet-i Fünun Uyanış" dergisinde yayınlandı çeşitli dergilerle, Vatan gazetesinin sanat sayfalarında çıkan şiirleriyle tanındı Özgün ve etkileyici bir dil kullandığı şiirlerinde "ikinci kişi" sorununu ele aldı İkinci kişiye bağlılığını çeşitli yönlerden inceledi, kendi davranışlarını soyutlama yoluyla bir düşünce düzeyine yükselterek çözümlemeye çalıştı Özellikle son dönem şiirlerinde dize sayısını azaltarak duygu ve zeka pırıltılarının kaynaştığı kısa şiirler yazdı Şiirlerinin bir bölümünde toplumla, yaşadığı çağla ve kendisiyle hesaplaşmasının buruk öfkesi gözlemlenir Bu yaklaşımla yeni taşlama biçimleri üreterek hiciv şiirinin öğelerini ustaca kullandı İnsan ilişkilerinin toplumsal ve bireysel düzlemlerdeki çelişkilerini "sen-ben" ikileminde yansıttı Şiirlerinde çok sık kullandığı sevgi, ayrılık, ölüm temaları, son şiirlerinde yerlerini kaçış, umutsuzluk ve tedirginliğe bıraktı
ESERLERİ
ŞİİR:
Dünya Kaçtı Gözüme (1955)
Sen Sen Sen (1956)
Bir Kapı Önünde (1957)
Yumuşaklıklar Değil (1962)
To Go To (1964, Yıldız Moran'ın İngilizce'ye çevirdiği şiirler)
Nasılsın (1970)
Çiçekleri Yemeyin (1975)
Yalnızlık Paylaşılmaz (1978)
Benden Sonra Mutluluk (1984, ölümünden sonra)
DENEME-ÖYKÜ:
Yuvarlağın Köşeleri 1 (Etika) (1961)
Yuvarlağın Köşeleri 2 (Etika) (1986)
Dün Yağmur Yağacak (Öykü) (1987)
Özdemir Asafça (Deneme) (1988)
KELİMELER  KELİMELER
Yarıda kalmış aşklarının hesapları içinde
Denizlere açıldı içimizden biri
Niçin gittiğini söylemeden
Doyulmamış arzularla doluydu yelkenleri
Yıpranmış kelimelerin verdiği güvenden
Bulacak sanıyordu yenilikleri
Her an yeni bir su vardı
Her yeni suda bir yeni anı
Deniz, dalgalarıyla gösteriyordu dışından
Yaşananla düşünülenler arasındaki farkı
Bitmiyordu köpüklerle renkler
Bir başka damlada, bır başka ışıkta başlamadan
Gözlerin önünde bir oyun, ardında bir oyun
Dışında ne varsa yeni, ne varsa gerçek
Yeni manzaralarla gelen yeni duygular
Hani, eski kelimelerle olmasa
İnsanın ömrünce devam edecek
Gözlerinin önünde bir oyun, ardında bir oyun
Anladı, ölmekle yaşamanın birleştiği noktada
Yeni rüzgarlarla esen yeni korkulara
Yeniliklerini bağışlamayan kelimelerin
Nasıl düşman sığınaklar halinde direndiğini
Anladı, bütün olmuşlarla olanların
Ve bütün olacakların
O kelimelerin içinde
Kendisine varmadan eskidiğini
ÖNGÖRÜ
Yazıklar olsun hepimize
Bana da alışacaksınız
Bana bile
Alış-verişlerimiz gömülecek
Alışkanlıklarımızın içine
Sevgilerimiz yenilenmeyecek
Azalacak kavgalarımız
Sonunda ben
Kupkuru bir ölçü
Ben bile
AŞK ŞARKISI
Ellerini ver öpeceğim
Binlerce el içindeyim
Şu beyaz çizgilerden gideceğim
Ellerini ver, ver ellerini
Seni öldüreceğim
Gözlerinden gireceğim
İçinde yer edeceğim
Sana oradan sesleneceğim
Ellerini ver, ver ellerini
Seni öldüreceğim
ÇIRILÇIPLAK
Küstahlığımı nezaketim götürdü
Sadece kendime bakakaldım
Kararsızlık bir an sürdü
Gizlenen insanların ortasında ben kaldım
Çırılçıplak
Selamımı tanıdıklar götürdü
Saygı bekleyince alçaldım
Kararsızlık bir an sürdü
Kendini beğenmişlerin ortasında ben kaldım
Çırılçıplak
Ağlamayı ölenler götürdü
Kendimi ölmez sanınca ufaldım
Kararsızlık bir an sürdü
Ölülerle dirilerin ortasında ben kaldım
Çırılçıplak
Sonsuzluğu ufuklar götürdü
Yarattığım dünyaların içinde daraldım
Kararsızlık bir an sürdü
Başlangıçla bitiş ortasında ben kaldım
Çırılçıplak
Aydınlığı bulutlar götürdü
Yıldızlara doğru yol aldım
Kararsızlık bir an sürdü
Varanlarla duranların ortasında ben kaldım
Çırılçıplak
YAPMA ÇİÇEKLER
Çırılçıplak bir kadın
İniyor güzellik dağlarının
Esmer akşamlarından
Yalnızlığının ve yalanlarının
Karanlık uykusuzluklarına
Ellerinde yapma çiçekler
Çiçekler yalana ve ölüme yakın
Kadının sakladıklarının
Günlere gecelere bölünmüş
Üşünmüşlüğü
Bakın
Sizlerle
Yapma çiçeklerle örtülmüş
Yapma çiçekler
Kadını kırmayın, rahat bırakın
Yapma çiçekler
Solan renkleriyle ellerinde kadının
Bunu bilmeyecekler
Yapma çiçeklerin renkleri soluyor
Kadının ellerinde
Ah o çılgın renkler
Kadının gözlerinde
Soldukça kadın daha da esmer
DUVARA
ASTIĞIM
Ölünceye kadar seni bekleyecekmiş
Sersem
Ben seni beklerken ölmem ki
Beklersem  
KALAN
Bir şey kaldı gecelerden birinde
Senden
Öncesinde bilinmemiş birşey
Silinmez bir ses gibi giden  
Kelimelerden büyük, kelimelerin içinde
Bir şey kaldı senden
Yaşamaların arasında kaçamaklı
Veriliş rengi başka, alınış rengi başka  
Söylemeye vakit kalmadan
Dudakların altına bırakılmış bir şey
Karanlıkların tam ortasında bir kırmızı nokta  
Gözlerce pırıl pırıl, ellerce saklı
Bir şey kaldı, bir denizin kıyısında senden
Bakışlarla yüklü, söylemelerle sessiz  
Seninle dolu, seninle sensiz bir şey  
Arandıkça bulunmamış yıllar yılı
Bulundukça aramaklı
ÇAĞRI BALLADI
İçimiz dışımıza kolay yansır
Saklasak saklamasak
Önyargılardan uzak
Eğilip içimize baksak  
Dışımız içimize yansımıyorsa
Bir şey var ya da yoktur
İkimizden birinde
Biri öbürünü ısıtmıyorsa
Bir de içimize baksak
Belki derinde taa derinde
Sen benim yerimde
Ben senin yerinde
Unutulmuş olabiliriz
Birbirimizi uyandırsak
Desek birbirimize
Haydi kalk
Gidelim yerlerimize
Belki birbirimizi bulabiliriz
PERSPECTIF
Senin içine girdiğim zaman
Dışımda kalıyorsun
Senin dışından sana bakınca
İçime sığmıyorsun
|
|
|